, Davalı Şirket’te 02.08.2007 tarihi itibariyle ortak ve müdür olmadığının tespiti ile bu hususun İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdinde tescil ve ilanını, 22.04.2011 tarihli ve 6 No.lu davalı Şirket Ortaklar Kurulu Kararı’ndaki imzanın davacıya ait olmadığının tespiti, söz konusu Kararın “Yok” hükmünde olduğunun tespiti ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce yapılan tescilin iptal ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda iptali istenen genel kurulda alınan kararların bir ortağın muhalif kalması sebebiyle diğer ortağın tek başına aldığı kararlar olduğu anlaşılmaktadır. Üstelik genel kurulu toplantıya çağıran ortak ... kendini ilgilendiren konularda da oy kullanmıştır. Şirket ortakları aynı zamanda şirketi temsile yetkili kişilerdir. Kendileri yönünden ibra kararında oy kullanamazlar. Bu haliyle şirketin hukuken geçerli bir genel kurul toplantısı yapabilmesi için ancak oy birliği sağlanması gerekir. Şirketin genel kurul toplantılarının da zamanında yapılmadığı bu sebeple ortaklardan ...'ın mahkememizden yetki alarak genel kurulu topladığı nazara alındığında sürecin şirketin tasfiyesi ile sonuçlanması kaçınılmaz görünmektedir. Şirketin devamında ortaklar için güncel ve makul bir yarar var ise durumu taktir edip makul bir çözümde uzlaşmaları daha doğru olacaktır. Ancak bu haliyle genel kurulda alınan kararlar batıldır....
Batıl hükmünde olan kararlar, baştan beri hüküm ifade etmezler ve bunların batıl olduğunun tespiti için açılacak davalarda genel kurulda muhalefette bulunmuş olma şartı aranmayacağı gibi, bir aylık hak düşürücü süre içinde açılmış olmaları da dinlenmeleri yönünden zorunlu değildir. Somut olayda; davacılar 08.08.2009 tarihli genel kurulda alınan toplantının 4. ve 5. gündem maddelerinin iptalini talep etmişler gerekçe olarak da karara bağlanan genel kurulda maddelerin daha önceki genel kurulda görüşülüp kabul edildiği ve bunların iptali için dava açıldığı gerekçesine dayanmışlardır. Haklarında dava açılan kararların dava devam ederken yeniden gündeme alınıp görüşülüp karara bağlanması 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesindeki iyiniyet kurallarına aykırıdır ve bu nedenle iptali gerekir. Genel kurul toplantısında bu kararlar dışında başka kararların da alındığı sabittir....
Batıl olan 06.07.2018 tarihli 2018/1 sayılı yönetim kurulu kararına dayanarak 14.09.2018 tarihli genel kurul toplantısına çağrı yapılmış ise de usulüne uygun alınmış bir yönetim kurulu kararı bulunmadığından ve azınlık ihtarnamesi olarak belirtilen Nazilli 3.Noterliği'nin 07.08.2018 tarih ve 09826 yevmiye no.lu ihtarnamesinin sadece gündeme madde eklenmesi hususu ile ilgili olması nedenleriyle genel kurulda alınan tüm kararların batıl olduğunun tesbit edilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. İstanbul Anadolu 11. ATM'nin 2019/352 E. sayılı ve ayrıca 2020/458 E. sayılı dosyalarının iş bu dava ile birlikte görülmesi gerektiği iddia edilmiş ise de 2019/352 E. Sayılı dosyada 03.02.2016, 05.05.2017 ve 12.06.2017 tarihli genel kurulda alınan kararların, 2020/458 E....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava , Anonim Şirket genel kurul toplantısında alınan kararların TTK 447 md gereğince butlan nedeniyle hükümsüzlüğünün tespiti, yada TTK 445 -446 md gereğince iptali istemine ilişkindir 07/12/2023 tarihli ön inceleme duruşmasında taraflar arasındaki uyuşmazlık; " Davalı ... A.Ş nin 25.04.2023 tarihinde yapılan 2022 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan 3, 6 ve 7 numaralı kararlar ile TTK 420 md gereğince yapılan erteleme nedeniyle 30.05.2023 tarihinde yapılan 2022 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan 3, 4 ve 5 numaralı kararların yok hükmünde (batıl) olduğunun tespiti ile TTK 445-446 gereğince iptali istemi" olarak belirlenmiştir. Tarafların bildirdiği deliller ve davalı şirketin ticaret sicil kaydı toplanmış, bilirkişiler Prof. Dr. ... ve Dr. Öğr. Üyesi ... 'ın 24/03/2024 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır....
ortaklar kurulu kararıyla çıkartılmasının söz konusu olamayacağı, bu hale göre davacı limited şirket ortağının ortaklıktan çıkarılmasının mahkemeden istemde bulunmadan davalı şirketin 03/03/2014 tarihli Ortaklar Kurulu kararı gereğince ortaklıktan çıkartılmış olması usul ve yasaya aykırıdır....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2022/807 E. sayılı dosyası ile ilgili kararların iptali istemli dava açıldığını, ortaklar kurulu toplantısı çağrıları ve davetlerinin yapılmadığını, belirtilen tarihlerdeki ortaklar kurulu toplantılarının hiçbirine müvekkilinin katılmadığı gibi oybirliği ile alındığı belirtilen kararlara ilişkin suç duyurusunda bulunulduğunu, davalı şirketin karar defterinde yer alan 29.01.2013, 01.02.2013, 03.12.2015 ve 28.11.2018 tarihli ortaklar kurulu kararlarının müvekkilinin belirtilen toplantılara katılmışçasına alındığını, 19.07.2022 tarihli toplantıda şirket karar defterinin bir nüshasının alınması ile birlikte müvekkili adına ilgili toplantılarda sahte imzalar atıldığının tespit edildiğini, hiçbir zaman şirketin mali durumunu gösterecek evraklar ve kayıtların müvekkiline iletilmediğini, şirket merkezinde de hazır edilmediğini, 28.11.2018 tarihinde alınan ortaklar kurulu kararlarının kurucu unsurları eksik olduğundan ilgili kararların yoklukla malul olduğunu, davalı...
Bunlardan bir tanesi 15/11/2020 tarihinde yapılan şirket genel kurulunda alınan sermaye arttırımına ilişkin karar olup, diğeri ise aynı tarihte müdürler kurulu tarafından alınan 3 nolu yönetim kurulu kararıdır. Buna göre her iki karar yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapılacaktır. 1)15/11/2020 tarihli genel kurulda alınan sermaye arttırımına ilişkin 6 nolu kararın iptaline yönelik talebin incelenmesi;dava dilekçesinden iş bu genel kurul kararının öncelikle batıl/yok hükmünde olduğu ileri sürülmektedir. Gerekçe olarak ise davacının genel kurula katılma hakkının engellendiği iddiasına dayanılmaktadır. Ayrıca tabi iyi niyet kurallarına aykırı olduğu iddiası ile iptali istenmektedir. a)Genel kurul kararının batıl/yok hükmünde olduğuna ilişkin değerlendirme;davalı şirketin 15/11/2020 tarihinde yapılan genel kurulun davacının katılmadığı veya katılamadığı hazirun listesinden anlaşılmaktadır. Esasen bu hususta uyuşmazlık bulunmamaktadır....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; 1- müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, 12.07.2016 tarihinde genel kurul toplantısı yapıldığını, müvekkilinin 29.08.2012 tarihinde ortaklar genel kurulu kararıyla 10 yıl süreyle ... ile birlikte şirket müdürlüğüne seçildiklerini, genel kurul toplantısının 16.06.2016 tarihli müdürler kurulu kararıyla yapıldığını, müvekkilinin müdürler kurulu toplantısına çağrılmadan yokluğunda yokluğunda genel kurul toplantısına çağrı kararı alındığını, 2- genel kurul toplantısında alınan 3 no.lu karar ile; şirket ana sözleşmesinin "Payların Devri" kenar başlıklı 15 inci maddesinin değiştirilmesine ilişkin kararın karar nisabı yokluğundan geçersiz olduğunu, şirketin pay devri için özel ve çifte çoğunluklu ağırlaştırılmış nisap arandığından bu ana sözleşmenin değiştirilmesi konusunda alınacak kararlarda da aynı nisaba tabi olduğunu, 3- 4 no.lu karar ile; şirket ortağı ...'a ait % 2 hissenin noterde düzenlenen limited şirket pay devir sözleşmesi ile ...'...
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, limited şirket genel kurulu tarafından alınan kararların butlanla geçersiz olduğunun tespiti ve genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır. İstinaf incelemesi, HMK'nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır....