Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :02.04.2014 NUMARASI :Esas no:2013/90 Karar no:2014/99 Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davacı-karşı davalı (koca) tarafından, karşı boşanma davası, kusur tespiti, tedbir ve iştirak nafakası ve reddedilen tazminat talepleri yönünden, davalı-karşı davacı (kadın) tarafından da, kusur tespiti, velayete ilişkin düzenleme, nafaka ve tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60'ar TL. temyiz başvuru harçları...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davacı tarafından; kusur tespiti, tazminatlar ve çocuklar için takdir edilen nafaka yönünden; davalı tarafından da, kusur tespiti, tazminatlar, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kadının karşı ve birleşen davasının kabulü, kusur tespiti, aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası, tazminatlar, kendi tazminat taleplerinin reddi ve ziynet alacağı yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise kusur tespiti, yoksulluk nafakası ile tazminat miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80'......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından; davalı-davacının kabul edilen davası, kusur tespiti, saklı tutulmayan tazminatlar ve davalı-davacı lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden, davalı-davacı koca tarafından ise kusur tespiti, velayet, şahsi ilişki ve saklı tutulan nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz isteklerinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 79.50'yer TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden...
Davalı vekili istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde, kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur oranlarında ihtilaf bulunduğu, yerel mahkemece kusur oranlarının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden veyahut Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması gerekirken, sigortalı araç sürücüsü %100 kusurlu kabul edilerek hesaplama yapılmasının hukuka aykırı olduğu, kusur oranı tespiti için inceleme yapılması halinde sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesindeki kusur oranının %50 olduğunun tespit edileceği, müvekkili şirketin Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi ve ZMMS uyarınca, sigortalısının kusuru ile 3. şahıslara verdiği zararı poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere tazmin etmekle mükellef olduğu, yol durumu, dış faktörler ve değerlendirilebilecek diğer çokça etken varken bunların değerlendirilmemiş olduğu, talep edilen zararın oluşmadığı, dosyaya...
Hükmün, davacı Kurum ile davalı şirket vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki belgeler okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. ... sayılı dosya incelendiğinde; mahkeme tarafından alınan bilirkişi raporunda sanıklar ... oranında kusurlu olduklarının tespiti ile mahkemece, sanıkların mahkumiyetine karar verildiği ve kararın kesinleşmiş olduğu görülmüştür. Kusur tespiti için mahkemece aldırılan rapora göre; davalı ...% 65 oranında , sigortalının % 35 oranında kusurlarının olduğunun belirtildiği,mahkemece bu kusur raporunun hükme esas alındığı, ancak, davacı Kurumun %20 oranındaki talebi ile bağlı kalınarak davanın kabulü yönünde hüküm tesis ettiği görülmüştür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia ve dosya kapsamına göre; "Dava trafik kazasından kaynaklı kusur tespiti davasıdır. Delil tespiti 6100 sayılı HMK'nın 400- 405 maddeleri arasında tanımlanmış olup; "Taraflardan her biri, görülmekte olan bir davada henüz inceleme sırası gelmemiş yahut ileride açacağı davada ileri süreceği bir vakıanın tespiti amacıyla keşif yapılması, bilirkişi incelemesi yaptırılması ya da tanık ifadelerinin alınması gibi işlemlerin yapılmasını talep edebilir. Delil tespiti istenebilmesi için hukuki yararın varlığı gerekir. Kanunda açıkça öngörülen hâller dışında, delilin hemen tespit edilmemesi hâlinde kaybolacağı yahut ileri sürülmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ihtimal dâhilinde bulunuyorsa hukuki yarar var sayılır." şeklinde düzenlenmiştir....
tespiti ve derecesinin değiştirilmesi gerekmiştir....
Mahkemece aldırılan ilk kusur raporunda; davalının %65, sigortalının %35 oranında kusurlu bulunduğu, aynı olaya ilişkin olarak alınan ikinci kusur raporunda ise; davalının %50, sigortalının %50 kusurlu bulunduğu tespit edilmiştir. Kusur raporlarının 506 sayılı Kanunun 26., 1475 sayılı Kanunun 73., 4857 sayılı Kanunun 77. ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 2 vd. maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gereği göz önünde bulundurularak,mahkemenin hükme dayanak aldığı kusur raporları arasındaki çelişkileri giderecek, sigortalı ile davalı işverenin kusur oran ve aidiyetlerinin maddi olaya uygun olarak tespiti, buna göre; iş güvenliği ve işçi sağlığı konularında uzman bilirkişiden yöntemince düzenlenmiş kusur raporu alınması gerektiği gözetilmeksizin, ilk kusur raporuyla çelişkili kusur raporunun hükme dayanak yapılması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
Uygulamada önemli olan, işverenin iş kazasına neden olmuş hareketinin işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı bulunup bulunmadığının tespiti işidir. Bu konuda yapılacak ilk yargı işlemi, mevcut hükümlere göre alınacak tedbirlerin neler olduğunun tespiti işidir. Mevzuat hükümlerince öngörülmemiş, fakat alınması gerekli başkaca bir tedbir varsa, bunların dahi tespiti zorunluluğu açıktır. Bunların işverence tam olarak alınıp alınmadığı (=işverenin koruma tedbiri alma ödevi) , alınmamışsa zararın bundan doğup doğmadığı, duruma işçinin tedbirlere uymamasının etkili bulunup bulunmadığı (=işçinin tedbirlere uyma yükümlülüğü) ve bu doğrultuda tarafların kusur oranı saptanacaktır. Sorumluluğun saptanmasında kural, sorumluluğu gerektiren ve yasada belirlenmiş bulunan durumun kendi özelliğini göz önünde bulundurmak ve araştırmayı bu özelliğe göre yürütmektir....