Dosyada mevcut belgeler incelendiğinde davacının davalı bankadan hem ticari kredi hem tüketici kredisi kullandığı görülmekle, bahse konu kredilere ilişkin belge ve dekontların gönderilmesine rağmen, mahkemece; davacının kullandığı kredilerin hangisinin ticari kredi hangisinin ise tüketici kredisi olduğu hususunun yeterince incelenmemesi ve davacının kullandığı anlaşılan tüketici kredisinin ve ticari kredilerin tümünü kapsayacak şekilde, bütün kalemler hakkında iade karar verilmesi usulsüzdür....
Somut olayda, dosya içinde taraflar arasında 05.04.2012 tarihli ve 230.000,00 TL bedelli sözleşmenin imzalandığı ve sözleşmenin ekinde yer alan tüketici kredileri geri ödeme planında kredinin türünün "ticari" kredi adının ise "işletme ihtiyaç kredisi" olarak belirtildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, dava konusu kredinin ticari nitelikte olup olmadığının araştırılması, kredinin ticari kredi olduğunun belirlenmesi halinde davaya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile bakılmasına karar verilmek suretiyle uyuşmazlığın çözülmesi gerekirken, bu konuda yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan kredinin tüketici kredisi olduğu kabul edilerek Tüketici Mahkemesi sıfatıyla yargılamaya devam edilmesi ve yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. ...
Açıklandığı üzere, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, kredi kartı ve "Konut Finansmanı Kredisi" gibi tüketici kredisi kullanan borçluları, diğer kredi borçlularından ayrı tutmak, tüketicinin koşullarını iyileştirmek ve kolaylaştırmak amacıyla getirilmiş özel bir yasa olup, bu kanun kapsamında verilen krediler nedeniyle borçluların temerrüde düşüp düşmedikleri, borcun muaccel olup olmadığı, muaccel olan borç miktarının ve faizinin, yapılan özel sözleşmelerin, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun koşullarında değerlendirilmesi gerekir. Tüketici Yasasına göre daha genel bir yasa olan İİK'nun 149.maddesi, bu özel yasanın kapsamında kalmayan krediler için uygulanabilir olup, yasa koyucunun anılan kredilere açıkça Tüketici Yasasında yer vermiş olması da, maksadının bu yönde olduğunu ortaya koymaktadır....
“Mevzuatları gereği tüketicilere nakit kredi vermeye yetkili olan banka, özel finans kuruluşu ve finansman şirketlerine” kredi veren olarak tanımlamıştır. T.K....nun 10. maddesi gereğince “Tüketici kredisi tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir” hükmü getirilmiştir. Aynı yasanın 23. maddesinin 1. fıkrasında ise “ bu kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır” hükmüyle kanunun uygulanmasından doğacak ihtilaflara bakacak görevli mahkeme belirtilmiştir. Somut olay değerlendirildiğinde, davacı tüketicinin davalı kredi verenden tüketici kredisi aldığı ve bu kredinin geri ödemesiyle ilgili uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, sözü edilen yasanın 23. maddesi hükmü gereğince, davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir....
kredisi verildiğini, kredi kartı tahsis ettiğini, kredili mevduat hesabı açtığını bu nedenle doğan borçlarının ödenmesi için maaş hesabından otomatik ödeme talimatı verdiğini, ödemede temerrüde düştüğünden alacaklarını sözleşme gereğince davacının hesabından tahsil ettiğini savunmuştur.Mahkemece tüketici kredisi rehin ve mahsup hakkını düzenleyen 11.maddesi ile ek rehin ve temlik maddesinin Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 6. maddesi kapsamında tüketici ile müzakare edilmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye konulduğunu, tüketici kredisinin bloke tarihi itibariyle muaccel olduğunun kanıtlanamadığını, tüketici kredisi ekinde bankaya verilen hakların bankacılık hizmetleri sözleşmesi kapsamında doğan alacak için kullanılamayacağından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş ise de taraflarca yapılan Tüketici kredisi sözleşmesinin 12.maddesi ile bankacılık hizmet sözleşmesinin 102. maddesinde banka kayıtlarının delil teşkil edeceği açıkça belirtilmiştir.Öyle olunca Mahkemece, davalı banka...
Şubesinden tüketici kredisi, ING Bank ......
Maddesini dayanak göstererek, kredi kartına ilişkin yapılan yapılandırma neticesinde kredi kartı borcunun tüketici kredisine dönüştüğünü kabul ettiğini ve bu nedenle muacceliyet ve temerrüt koşullarını tüketici kredisi çerçeveside değerlendirmediğini, Tüketici Kredisi Sözleşmeleri Yönetmeliği 2/3(EK-1) hükmü açık olduğunu, bu nedenle Taksitlendirilmiş Kredi Kartı Sözleşmelerinin her ne kadar Tüketici Kredisi olarak değerlendirilse de yapılandırma işleminin borcun mahiyetini ve dolayısıyla işleyecek faiz oranını değiştirmemekte ve kart sözleşmesine bağlı borç ilişkisini sona erdirmediğini, 6502 sayılı kanun çerçevesinde yapılacak Tüketici Kredisi değerlendirmesinin kapsamının sınırsız olmadığını, bu değerlendirmenin kapsamının Yönetmelik hükümleriyle sınırlandırıldığını, bu nedenle İlk derece Mahkemesinin müvekkil bankanın alacağını 6502 sayılı kanun çerçevesinde değerlendirmesinin, gerek muacceliyet gerek temerrüt gerekse faiz koşullarını 6502 Sayılı kanun çerçevesinde değerlendirmesi...
Yine 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Kanun'un 10.maddesinde Tüketici kredisi, tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredi olarak tanımlanmıştır. Bir kredi sözleşmesinin 4077 sayılı yasa kapsamında tüketici kredisi olarak kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında kredi sözleşmesine ilişkin bir tüketici işleminin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı 22.03.2011 tarihli davalı ... kuruluşu ile 5.388,30 TL bedelli tüketici kredisi sözleşmesi imzalamıştır. Davacının, davalı ... kuruluşundan kullanmış olduğu 5.388,30 TL bedelli kredinin genel tüketici kredisi niteliğinde olduğu anlaşıldığından, bu kredi açısından davacı yasanın 3.maddesinde belirtilen “tüketici” tanımına girmektedir. Bu itibarla uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş: hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesinde, kanunun uygulanmasıyla ilgili tanımlar yapılıp, bu arada "Alışverişe konu olan taşınır eşyayı..." mal, "Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi" tüketici, "mevzuatları gereği tüketicilere, nakit kredi vermeye yetkili olan banka, özel finans kurulusu ve finansman şirketlerini "kredi veren olarak tanımlamıştır. Aynı yasanın 10. maddesi gereğince, "Tüketici kredisi, tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir."...
ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ TARİHİ : 29/09/2021 NUMARASI : 2021/8 ESAS - 2021/589 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) KARAR : İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil Banka ile davalı arasında akdedilen sözleşmeler gereği 00457BT8 ve 004578BT9 referans numaralı tüketici kredisi, 5311 5701 4665 9847 numaralı kredi kartı ve 40812764 numaralı kredili mevduat hesabı açıldığını, davalının kullanımından kaynaklı kredi kartı borcunun ödenmemesi nedeniyle 01.11.2019 tarihinde, KMH borcunun ödenmemesi nedeniyle 05.12.2019 tarihinde ve kredi borçlarının gecikmeye düşmesi nedeniyle 13.08.2020 tarihinde Manisa 3.Noterliğinden 24971 numaralı ihtarnamenin gönderildiğini, ihtarnameye rağmen ödemenin yapılmadığını, bu nedenlerle müvekkil bankanın 51.580,80 TL alacağın dava tarihinden itibaren hesaplanacak 00457BT8 referans numaralı kredi için yıllık % 21,68, 00457BT9 referans numaralı kredi için % 42,43, kredi kartı ve kredili mevduat için...