Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, takibe konu ipotek, tüketici kredisi niteliğinde olan konut kredisi alacağının teminatı olarak düzenlenmiş olup, alacağın tüketici kredisi niteliğindeki konut kredisi olması ve ipotek alacağının varlığı, miktarı ve muaccel olup olmadığı Tüketici Kanunu'na tabi olmakla kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermediğinden, bu tür bir ipoteğe dayalı olarak ilamlı takip yapılamaz. Ancak, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılabilir. Borçluya İİK'nun 149/b maddesi uyarınca ödeme emri gönderilebilir. Tüketici kredisi niteliğinde olan konut kredisi alacağının tahsili amacıyla limit ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçilip borçluya İİK.nun 150/ı. maddesi kapsamında icra emri gönderilmiş ve borçlu icra emrinin iptalini istemiştir. Alacak, tüketici kredisi niteliğinde olsa da, bu durum alacaklının borçlu aleyhine takip yapmasına engel değildir....

Somut olayda, davalının müşterek borçlu – müteselsil kefil olduğu genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmeleri çerçevesindeki küçük işletme kredi sözleşmesinde bu sözleşmenin bir tüketici kredisi sözleşmesi olduğuna dair hiçbir hüküm bulunmadığı gibi, şartları incelendiğinde bir tüketici kredisi olmadığı, ticari kredi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacı ile davalı arasında 4077 sayılı yasanın değişik 10/A maddesi kapsamında bir ilişki bulunmamaktadır. Bu durumda, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. Sonuç : Yukarıda açıklanan nedenlerle, HUMK’nun 25. ve 26 . maddeleri gereğince Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 09.10.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) KARAR Dava, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu uyarınca düzenlenen kredi kartı sözleşmesi uyarınca kart veren kuruluş ile kredi kartı hamili arasında ortaya çıkan kart aidatı ile konut kredisi sebebiyle alınan kredi tahsis ücreti masraflarının tahsili istemine ilişkindir. 04.12.2014 gün ve 6572 Sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 27.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesinde yapılan değişikliğe göre; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı karar uyarınca “Tarafların ve mahkemenin sıfatına bakılmaksızın 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu uyarınca açılan, tüketici mahkemelerince verilen hüküm ve kararlara dair uyuşmazlığın” temyiz inceleme görevi 01.02.2015 tarihinden itibaren Yargıtay 19. Hukuk Dairesine verilmiştir. ...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasında görülen davada Üsküdar 2. Asliye Hukuk ve İstanbul 2. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kredi sözleşmesine dayalı borçtan dolayı mal varlığından çıkan taşınmazın tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. . Üsküdar 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, davalı banka ile davacı arasında yapılan kredi sözleşmesi ile davalı bankanın tüketici durumundaki davacıya bankacı hizmeti sunması nedeniyle uyuşmazlığın 4077 sayılı kanun kapsamına girdiği belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 2. Tüketici Mahkemesi ise, uyuşmazlığın 4077 sayılı Kanun kapsamında .bulunmadığını bildirerek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, kredi başvurusunda bulunan asıl borçlunun ......

        Yasa koyucu bankalardan kredi kullanan bir kısım kredi (tükeci kredisi) lehtarını bu ağırlaştırıcı hükümlerden ayrık tutmak amacını güttüğünden 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanuna 4822 sayılı Yasanın 15. maddesi ile eklenen 10. maddesinde; "Tüketici kredisi, tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir." şeklinde tanımlandıktan sonra maddede bu tür sözleşmelerin yapılma koşulları ile borcun muaccel kılınabilmesi ve temerrüt koşulları farklı ve özel şartlara tabi tutulmuştur. Yasaya eklenen 10/A maddesinde; kredi kartı ve nakit çekim sureti ile kullanılan kredilerde 10.madde hükümlerinin uygulanacağı belirtildikten sonra, kredi verenin yükümlülükleri de sayılmıştır....

          Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin 13/05/2013 tarih ve 159 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir. 2014/10891-11686 Davacı tarafından davalı bankadan kullanılan konut kredisi nedeniyle masraf alındığı, davanın tüketici sorunları hakem heyetine müracaat ettiği, tüketici sorunları hakem heyetinde görev alan baro temsilcisinin aynı karara yönelik olarak açılan tüketici hakem heyeti kararının iptali davasında davalı vekili olarak görev aldığı hususu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık tüketici sorunları hakem heyetinde baro temsilcisi olarak görev alan avukatın söz konusu karara ilişkin tüketici mahkemesinde görülen davada taraflardan birisinin vekili olarak görev alıp alamayacağı hususundadır. Avukatın kendisine gelen işin reddi zorunluluğunu düzenleyen 1136 Sayılı Avukatlık Kanununun 38/1-c maddesine göre; “Avukat; Evvelce hâkim, hakem, Cumhuriyet savcısı, bilirkişi veya memur olarak o işte görev yapmış olursa, teklifi reddetmek zorunluluğundadır.”...

            Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının hesabındaki paranın üçüncü kişiye ödenmesi nedeniyle davalı bankanın sorumlu olduğu, bireysel kredi sözleşmesinin dava dışı kişi tarafından düzenlendiği, kredi kartının davacı adına düzenlenmekle birlikte dava dışı kişiye teslim edildiği ve kullanıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile toplam 14.322,43 TL'nin faiziyle tahsiline, davacının dava konusu tüketici kredisi sözleşmesi ve kredi kartı sözleşmesi nedeniyle borçlu olmadığına karar verilmiştir....

              Açıklandığı üzere Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, kredi kartı ve "Konut Finansmanı Kredisi" gibi tüketici kredisi kullanan borçluları, diğer kredi borçlularından ayrı tutmak, tüketicinin koşullarını iyileştirmek ve kolaylaştırmak amacıyla getirilmiş özel bir yasa olup, bu kanun kapsamında verilen krediler nedeniyle borçluların temerrüde düşüp düşmedikleri, borcun muaccel olup olmadığı, muaccel olan borç miktarının ve faizinin, yapılan özel sözleşmelerin Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun koşullarında değerlendirilmesi gerekir. Tüketici Yasasına göre daha genel bir yasa olan İİK.nun 149.maddesi, bu özel yasanın kapsamında kalmayan krediler için uygulanabilir olup, yasa koyucunun anılan kredilere açıkça Tüketici Yasasında yer vermiş olması da, maksadının bu yönde olduğunu ortaya koymaktadır....

                Açıklandığı üzere Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, kredi kartı ve "Konut Finansmanı Kredisi" gibi tüketici kredisi kullanan borçluları, diğer kredi borçlularından ayrı tutmak, tüketicinin koşullarını iyileştirmek ve kolaylaştırmak amacıyla getirilmiş özel bir yasa olup, bu kanun kapsamında verilen krediler nedeniyle borçluların temerrüde düşüp düşmedikleri, borcun muaccel olup olmadığı, muaccel olan borç miktarının ve faizinin, yapılan özel sözleşmelerin Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun koşullarında değerlendirilmesi gerekir. Tüketici Yasasına göre daha genel bir yasa olan İİK.nun 149.maddesi, bu özel yasanın kapsamında kalmayan krediler için uygulanabilir olup, yasa koyucunun anılan kredilere açıkça Tüketici Yasasında yer vermiş olması da, maksadının bu yönde olduğunu ortaya koymaktadır....

                  Mahkememizce istinaf ilamı doğrultusunda yapılan inceleme ve araştırma neticesinde davacı ile davalı banka arasında genel kredi sözleşmesi, ticari kart sözleşmesi ve bireysel kredi sözleşmeleri bulunduğu, bu sözleşmeler kapsamında davacıya taşıt kredisi, ticari taksitli ihtiyaç kredisi ve bireysel ihtiyaç kredisi kullandırıldığı, kredi hesaplarının davalı banka tarafından 13/05/2015 tarihinde kat edildiği, davacıya kat ihtarnamesinin gönderildiği, davacının taşıt kredisine konu bakiye borcunun tamamı ile ticari taksitli ihtiyaç kredisine konu borcunun bir kısmını ihtar sonrası ödediği, iş bu dava tarihi itibariyle davacının bireysel ihtiyaç kredisi ve ticari taksitli ihtiyaç kredisi sebebiyle davalı bankaya borçlu olduğu, ticari taksitli ihtiyaç kredisi yönünden kat ihtarnamesinin tebliği ve davacıya tanınan 3 günlük süre sonunda davacı temerrüde düştüğü halde bireysel ihtiyaç kredisinin tüketici kredisi niteliğinde olduğu, tüketici kredisi niteliğinde bulunan bireysel ihtiyaç...

                    UYAP Entegrasyonu