WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüm Dosya Münderecatı Kapsamında; Davacı banka tarafından Davalı ----- Müşteri numarası----- ------ edildiği, ------ yapılandırma kredisi ile yapılandırıldığı, Davacı bankaca, 18.397,80 TL'nin ödenmesi için hesabın kat edildiği, davalıya 06.11.2022 tarihinde tebliğ edildiği, 30 gün ödeme süresi verildiği, 07.12.2022 tarihi itibari ile alacağın muaccel olduğu, borcun buna rağmen de ödenmemesi üzerine dava konusu takibin yapıldığı anlaşılmıştır.Uyuşmazlık kapsamında, bankacı bilirkişiden rapor aldırılmıştır.Bu kapsamda düzenlenen 30.11.2023 tarihli bilirkişi raporunda;" Davacı Bankanın Davalı ------- kapsamında ----olarak tahsis edildiği, kredi kartı borcunun ----------yapılandırma kredisi olarak yapılandırıldığı, kredi kartı yapılandırma kredisinin 6502 sayılı kanunun 22/2. Maddesi hükmüne göre tüketici kredisi kurallarına göre geri ödenmesi gerektiği ..." hususları belirtilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) KARAR Dava, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu uyarınca düzenlenen kredi kartı sözleşmesi uyarınca kart veren kuruluş ile kredi kartı hamili arasında ortaya çıkan kart aidatı ile konut kredisi sebebiyle alınan kredi tahsis ücreti masraflarının tahsili istemine ilişkindir. 04.12.2014 gün ve 6572 Sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 27.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesinde yapılan değişikliğe göre; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı karar uyarınca “Tarafların ve mahkemenin sıfatına bakılmaksızın 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu uyarınca açılan, tüketici mahkemelerince verilen hüküm ve kararlara dair uyuşmazlığın” temyiz inceleme görevi 01.02.2015 tarihinden itibaren Yargıtay 19. Hukuk Dairesine verilmiştir. ...

      Davacının taşıt kredi sözleşmesinde kefil olduğu, davalının banka olduğu, taraflar arasında düzenlenen taşıt kredi sözleşmesinin 6502 sayılı Kanunun 3. Maddesi uyarınca tüketici işlemi olup uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklandığı ve eldeki davada, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun 83/2. maddesi nazara alındığında diğer kanunlardaki görev kuralları bu Kanun kapsamına giren uyuşmazlıklarda uygulanmayacağı için, 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra (28.05.2014 tarihinden sonra açılan davalarda) tüketici sıfatına haiz işbu menfi tespit davasında görevli mahkeme aynı yasanın 73.maddesi uyarınca Tüketici Mahkemesi olduğu anlaşıldığından, davanın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasında görülen davada Üsküdar 2. Asliye Hukuk ve İstanbul 2. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kredi sözleşmesine dayalı borçtan dolayı mal varlığından çıkan taşınmazın tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. . Üsküdar 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, davalı banka ile davacı arasında yapılan kredi sözleşmesi ile davalı bankanın tüketici durumundaki davacıya bankacı hizmeti sunması nedeniyle uyuşmazlığın 4077 sayılı kanun kapsamına girdiği belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 2. Tüketici Mahkemesi ise, uyuşmazlığın 4077 sayılı Kanun kapsamında .bulunmadığını bildirerek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, kredi başvurusunda bulunan asıl borçlunun ......

          Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının hesabındaki paranın üçüncü kişiye ödenmesi nedeniyle davalı bankanın sorumlu olduğu, bireysel kredi sözleşmesinin dava dışı kişi tarafından düzenlendiği, kredi kartının davacı adına düzenlenmekle birlikte dava dışı kişiye teslim edildiği ve kullanıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile toplam 14.322,43 TL'nin faiziyle tahsiline, davacının dava konusu tüketici kredisi sözleşmesi ve kredi kartı sözleşmesi nedeniyle borçlu olmadığına karar verilmiştir....

            Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2.maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir. 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, tüketici mahkemeleri olacaktır. Somut olayda; davalının tüketici kredisi borcu için davacı banka tarafından başlatılan icra takibine itirazın iptali istenmiştir....

              ın ise Tüketici Kredisi sözleşmesine müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imza atmaları sebebiyle borçtan sorumlu olduklarını, borcun ödenmemesi üzerine davalılara hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini, ancak borcun ödenmediğini, dava tarihi itibarıyla Kredili Mevduat sözleşmesinden toplam 45.265,32 TL, Tüketici Kredisi sözleşmesinden ise 42.135,02 TL alacakları olduğunu ileri sürerek, kredi alacaklarının kredili mevduat sözleşmesinden doğan alacak için anaparasına uygulanacak % 153 faizi, tüketici kredisinden doğan alacak için ise anaparasına uygulanacak % 106,86 faizi ve BSMV ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar davaya cevap vermemişlerdir....

                Alacaklı banka, takibin dayanağını oluşturan kredi sözleşmesi uyarınca borçlulara ticari kredi ve artı para kredisi kullandırıldığını ileri sürdüğüne göre bu husus kredi sözleşmesi de incelenmek sureti ile araştırılarak, kullandırılan kredinin ticari kredi mi yoksa tüketici kredisi mi olduğu belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi ve istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Genel kredi sözleşmesinden doğan alacak isteğinin 4077 sayılı yasanın değişik 10.maddesi kapsamında tüketici kredisi olmadığından uyuşmazlığın çözümü genel mahkemenin görevine girer. Yine bankomat 724 kredi sözleşmesi açısından da; 1 Mart 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kredi Kartları Kanunu’nun 44/2. maddesi “Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılan davalarda, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır” hükmünü getirmiştir. Bu madde hükmü ile, kart çıkaran kuruluşlar tarafından açılan davanın genel mahkemelerde görüleceği belirtilmiştir. Yargılama usulüne ilişkin olan kanunlarda yapılan değişiklikler, yasada aksine bir hüküm yoksa, yürürlüğe girdikleri andan itibaren hüküm ifade ederler ve derdest olan tüm davalara da uygulanırlar. Kanunda da, bu değişikliğin uygulanabileceği zaman yönünden bir açıklama bulunmadığından henüz sonuçlanmamış olan tüm davalarda uygulanması gerekir....

                    Tüketici Mahkemesi 10/10/2019 tarih, 2015/772 Esas, 2019/422 Karar sayılı "Açılan davanın KISMEN KABULÜNE, 7.370,92 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline" kararı davalı tarafından istinaf edilmiştir. Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının birden fazla kredi kullanmış olması nedeniyle kullandırılan kredilerin tüketici kredisi olarak kabulüne imkan bulunmadığını, kesintilerin yasal ve sözleşmeye uygun olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Dava, değişik tarihlerde kullanılan tüketici kredileri nedeniyle banka tarafından alınan masrafların haksız olduğu gerekçesiyle açılan alacak davasıdır....

                    UYAP Entegrasyonu