Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davalı banka ile yapılan sözleşmeler kapsamında tüketici kredileri ve kredi kartı kullandığı, kredi sözleşmelerine istinaden bankaya verdiği taahhütnameler ile kredi taksitlerinin düzenli olarak ödenmesini teminen maaş hesabından taksit tutarlarını vadelerinde tahsil edilmesi ve maaş hesabının kredilendirilmesi konusunda bankaya yetki verdiği, söz konusu taahhütnamelere istinaden tüketici kredisi taksitlerinin hesabından tahsil edildiği, kredi taksitlerinin tahsili, ... aracılığı ile nakit para çekimleri ve doğrudan ... kartı ile ... harcamaları ile 13.050,00 TL limitli kredi kartı kullanımdan yapılan ödemelerin mevduat hesabına tahsis edilen krediden karşılanması sonucu hesabın borç bakiyeye dönüştüğü, davacının ... kartını aktif olarak kullandığı, kredilendirilen maaş hesabının sürekli borç bakiyeli olarak yürütülmesine rağmen gerek kredi kartı borcu, gerekse de tüketici kredisi taksitlerindeki...
Bu bakımdan, ihtilafın asıl kaynağı olan kredi, nitelik itibariyle tüketici kredisi olmayıp, sözleşme kapsamında bunun bir tüketici kredisi olduğuna dair hüküm bulunmadığı gibi, sözleşme şartları incelendiğinde kredinin ticari niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalı ile banka arasında 4077 Sayılı Yasa'nın değişik 10/A maddesi kapsamında bir ilişki bulunmadığından, kredi kulanımı nedeni ile dosya masraf bedeli olarak alınan paranın tahsiline ilişkin uyuşmazlıkta bu yasanın uygulanması söz konusu değildir. Bu durumda, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın, ... 6.Asliye Ticaret Mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıya tüketici kredisi kullandırıldığını, ancak ödeme yapılmadığından 6.6.2008 tarihinde hesabın kat edilerek ödeme talep edildiğini ancak kredi borcunun ödenmediğini alacağın tahsili için yapılan takibe de haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile % 40 inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalıya tüketici kredisi kullandırıldığını, ancak ödeme yapılmadığından 6.6.2008 tarihinde hesabın kat edilerek ödeme talep edildiğini ancak kredi borcunun ödenmediğini ileri sürerek, 13.866 TL.nin faizi ile ödetilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
Şti. firmasının çalışanı olduğu, firmanın yönlendirmesi ile davacı bankadan tüketici kredisi kullandırıldığı ve kredi tutarının davalı firma tarafından kullanıldığı, kredi alınmasındaki asıl amacın davalı firmaya finansman sağlanması olduğu, firmanın da kefil sıfatıyla şahsi ve ayni teminat verdiği, sonuçta kredinin geri ödenmediği anlaşılmaktadır. Tüm bu açıklamalar, dava dosyası ve emsal dava dosyaları içeriğinden davalı .... Şti. firmasının kendisine finansman yaratma amacıyla çalışanlarına kredi kullandırıp parayı kendisinin tahsil ettiği ve geri ödemediği, kredi ilişkisinin asıl tarafı olduğunun anlaşılmasına rağmen, davalı firma hakkında da davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
. - K A R A R - Dava, banka kredisinin teminatı olarak verilen senedin kredi borcunun ödenmesi nedeniyle karşılıksız kaldığı iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Davalı vekili cevabında, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, taraflar arasındaki 05.03.2007 tarihli kredi sözleşmesinin açıkça Tüketici Kredisi olarak adlandırıldığı, krediyi kullananların bireysel ihtiyacı için kredi kullanan gerçek kişiler olduğu, davalı bankanın senedin teminat senedi olduğu olgusunu cevap dilekçesinde kabul ettiği, ancak başka bir kredi ile ilişkilendirdiği, senedin tüketici kredisinin teminatı olarak verilip, verilmediği, teminat koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği, tüketici kredisinin ödenip ödenmediği hususlarının tüketici kredisi ile ilgili ihtilaflara bakmakla görevli Tüketici Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 16/01/2020 NUMARASI : 2017/833 ESAS, 2020/30 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali KARAR : İSTANBUL 11. TÜKETİCİ MAHKEMESİ'nin 16/01/2020 tarihli ve 2017/833 Esas, 2020/30 Karar sayılı dosyasında verilen karar; davacı ve davalı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile davalı arasında Bankacılık Hizmetleri ve Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesi ve Tüketici Kredisi Sözleşmesi imzalandığını, davalıya verilen kredi kartları ve tüketici kredisi nedeniyle oluşan borcunu ödememesi üzerine davalıya ihtarname ve ihbarname gönderildiğini, buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Beykoz İcra Müdürlüğü'nün 2016/1884Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalının icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmesi üzerine takibe İstanbul 8....
ın mirasçıları bakiye kredi borcunun ödenmesi için başvuru yaptıklarında sigorta şirketi murisin poliçenin düzenlenmesi sırasında ölümüne neden olan hastalığını gizlemiş olduğu gerekçesiyle ödeme yapmadığı, murisin kredi çekerken yapılmış olan hayat sigortası sırasında ölümüne neden olan hastalığının bilinmemesi nedeniyle bu durumun sigortacıya ayrıca bildirilmemiş olmasının gerçeğe aykırı beyanda bulunma şeklinde anlaşılmasına imkân olmadığını beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlıkta görevli mahkeme tüketici mahkemeleri olup, davanın öncelikle görevsizlik nedeni ile usulden reddine karar verilmesi gerektiği, dava konusu uyuşmazlık, kredi kullanan sigortalı murisin tüketici işlemi olan banka kredisi ile birlikte imzalanan hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklandığından, uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi’ nde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, sigortalı muris ...'ın ......
Açıklandığı üzere Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, kredi kartı ve “Konut Finansmanı Kredisi” gibi tüketici kredisi kullanan borçluları, diğer kredi borçlularından ayrı tutmak, tüketicinin koşullarını iyileştirmek ve kolaylaştırmak amacıyla geliştirilmiş özel bir yasa olup, bu kanun kapsamında verilen krediler nedeniyle borçluların temerrüde düşüp düşmedikleri, borcun muaccel olup olmadığı, muaccel olan borç miktarının ve faizinin, yapılan özel sözleşmelerin Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun koşullarında değerlendirilmesi gerekir. Tüketici Yasası'na göre daha genel bir yasa olan İİK'nun 149. maddesi, bu özel yasanın kapsamında kalmayan krediler için uygulanabilir olup, yasa koyucunun anılan kredilere açıkça Tüketici Yasası'nda yer vermiş olması da, maksadının bu yönde olduğunu ortaya koymaktadır....
Takip ve dava konusu alacakların bireysel kredi kartı, tüketici kredisi ve kredili mevduat hesabından kaynaklandığının iddia edilmesine göre davalı tüketici konumunda olup, davaya bakma görevi Tüketici Mahkemesine aittir. Bu sebeple davalının göreve ilişkin istinaf itirazları haksız ve yersizdir. Davalının tüketici kredisi, bireysel kredi kartı sözleşmesi, bireysel bankacılık hizmeti sözleşmesi altındaki imzalara yönelik açık bir inkarı bulunmamaktadır. Kredi kartının kendi rızası dışında kullanıldığını ileri sürmüş ise de, bu iddiasını ispatlayacak dosyaya bir delil sunmadığı gibi istinaf dilekçesinde belirttiği hazırlık soruşturma numarasını da bildirmemiştir....