Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Taraflar arasında imzalanan sözleşme nakdi ve gayrınakdi kredi sözleşmesi olup davacının traktör alması için kullandırılmıştır. Davacı, ödeme planında kredinin tüketici kredisi olarak adlandırıldığını iddia etse de 4077 Sayılı Kanunun 10.maddesine uygun şekilde imzalanmış bir tüketici kredisi sözleşmesi söz konusu değildir. Traktör alımı için imzalanan genel nakdi kredi sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda tüketici mahkemesi görevli değildir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında resen göz önüne alınır. Uyuşmazlığın genel hükümlere göre genel mahkemlerde bakılıp sonuçlandırılması gerekir....
Mahkemece, davacı bankanın talebinin kısmen konut kredisine, kısmen de genel kredi sözleşmesine dayandığı, konut kredisi ile ilgili davanın Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle, konut kredisi ile ilgili davada mahkemenin görevsizliğine, genel kredi alacağı ile ilgili davanın dosyadan tefrikine, mahkemenin başka bir esasına kaydedilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı banka, İzmir 22.İcra Müdürlüğünün 2009/1764 nolu takip dosyasında Bornova 2.Bölge Tapu Sicil Müdürlüğünün 12.5.2006 tarih, 7014 yevmiye numarası ile düzenlenen akit tablosuna dayalı olarak ilk malik Mesut Akoluk ile taşınmazı ipotekle birlikte satın alan ... aleyhine, tarafları .... San. Ve Tic. Ltd. Şti (müşteri) ......
Davalı vekili, sözleşme imzalanmadan önce davacının talep ettiği krediye ilişkin olarak davalının hangi şartlarda kredi kullandırabileceğini gösterir konut finansmanı sözleşme öncesi bilgi formunun davacıya verildiğini, kabulü üzerine tüketici kredisi sözleşmesi ve bireysel kredi geri ödeme planı doğrultusunda davacıya kredi kullandırıldığını, ödeme planında masraf ve komisyon tutarının açıkça yazılı olduğunu,kredi geri ödeme planında yer alan kredi komisyon tutarına ilişkin kısmın matbu olmayıp her bir tüketici kredisinde ayrı olarak düzenlendiğini, haksız şart sayılamayacağını, proje komisyonunun söz konusu krediye ilişkin yapılan çalışma ve hizmet karşılığında alındığını belirterek davanın reddini istemiştir....
CEVAP :Davalılar vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen cevap dilekçesinde özetle; Murisin 08.05.2019 tarihinde davacı bankadan tüketici kredisi kullandığını ve tüketici kredisi kapsamında kredi bağlantılı hayat sigortası yaptırdığını, tüketici kredisi kapsamında kredi bağlantılı hayat sigortası davacının acente sıfatıyla görev yaptığı Anadolu Hayat Emeklilik A.Ş. tarafından yaptırıldığını, murisin sigorta taksitlerini zamanında ve eksiksiz ödediğini, faizlerin düşmesi ile birlikte kullanmış olduğu kredinin yapılandırılması için davacı bankaya mobil bankacılık ile başvurduğunu, 29.08.2019 tarihli tüketici kredisinin murisin 28.05.2019 tarihinde yaptığı sözleşme karşılığında kredinin yapılandırılmasından ibaret olduğunu, kredi bağlantılı hayat sözleşmesi priminin daha önceki kredi bağlantılı hayat sözleşmesinden farklı olarak taksitli tahsil edilmesi gerekirken peşin olarak tahsil edildiğini, bunun üzerine davacı bankanın çalışanı Tülin Özdemir'e mesaj gönderilerek sigortanın...
Yasa koyucu, bankalardan kredi kullanan bir kısım kredi (tüketici kredisi) lehtarını, bu ağırlaştırıcı hükümlerden ayrık tutmak amacını güttüğünden, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 22 maddesinde; "Tüketici kredisi sözleşmesi, kredi verenin tüketiciye faiz veya benzeri bir menfaat karşılığında ödemenin ertelenmesi, ödünç veya benzeri finansman şekilleri aracılığıyla kredi verdiği veya kredi vermeyi taahhüt ettiği sözleşmeyi ifade eder. Kredi kartı sözleşmeleri, faiz veya benzeri bir menfaat karşılığında, ödemenin üç aydan daha uzun süre ertelenmesi veya benzer şekilde taksitle ödeme imkânı sağlanması hâlinde tüketici kredisi sözleşmesi olarak değerlendirilir. Ancak bu durumda uygulanacak faiz oranı kredi kartı sözleşmesi uyarınca belirlenen orandan fazla olamaz." şeklinde tanımlama yapıldıktan sonra, devamı maddelerde bu tür sözleşmelerin yapılma koşulları, borcun muaccel kılınabilmesi ve temerrüt koşulları farklı ve özel şartlara tâbi tutulmuştur....
Şubesinden iki adet tüketici kredisi kullandığı ve bu kapsamda her iki kredi için de murise hayat sigorta poliçesi yaptırıldığını, ...’ın 06/08/2012 tarihinde kalp krizi geçirerek vefat ettiğini, ... nolu kredi hesabını açılan ... poliçe ve ... nolu dosya ile kapatıldığını, ... nolu hesaba ait tüketici kredisi nedeni ile yapılan ... nolu hayat sigorta poliçesine istinaden açılan ... nolu dosyada, davacı mirasçıların hayat sigortası tazminatı ile kredi borcunun kapatılmasını taleplerinin, kalp damar hastalığı teşhisi nedeni ile gerçek dışı beyanda bulunulduğu gerekçesi ile reddedildiğini, müvekkillerinin icra takibine sebebiyet vermemek adına 14/09/2012 tarihinde 235,00 TL, 25/09/2012 tarihinde 239,03 TL, 25/10/2012 tarihinde 235,06 TL ve 25/11/2012 tarihinde 235,06 TL ödemiş olduklarını, müvekkillerin murisinin T.İş Bankası ... Şubesinden ... nolu hesaptan kullanmış olduğu tüketici kredisine ilişkin olarak davalı ......
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalıların murisi Ali Rıza Taşçı arasında imzalanan 16/04/2013 tarihli tüketici kredisi uyarınca murise 5.000 TL, 02/05/2013 tarihli tüketici kredisi uyarınca 20.000 TL kredi verildiğini, kredi taksitlerinin ödenmemesi üzerine noter kanalıyla murise ihtarlar çekildiğini, ihtarnamelerin iadesi üzerine borçlu hakkında takibe geçildiğini her iki kredi borcunun tahsili amacıyla Pazar İcra Müdürlüğünün 2015/57 Esas ve 2015/278 Esas sayılı dosyalarında borçlu hakkında takip başlatıldığını ancak borçlunun vefat etmiş olması nedeniyle takibin mirasçılarına karşı açıldığını, ödeme emrinin borçlunun mirasçılarına tebliğ edildiğini, borçlulardan T6 T8 Yılmaz Taşçı, T3 ve T5 tarafından süresinde itiraz edilmekle takibin bu borçlular açısından durduğunu, borçlu Ali Kadir Taşçı'nın iş bu icra dosyasına süresinde itiraz etmemiş olması nedeni ile bu kişi açısından takibe devam edildiğini beyan ederek davalıların icra dosyalarına...
Şikayete konu edilen takip dayanağı ipotek, tüketici kredisi niteliğinde olan konut kredisi alacağının teminatı olarak düzenlenmiş olup, alacağın, tüketici kredisi niteliğindeki konut kredisi olması ve ipotek alacağının varlığı, miktarı ve muaccel olup olmadığı, Tüketici Kanunu'na tâbi olmakla, kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermediğinden, bu tür ipoteğe dayalı olarak ilamlı takip yapılamaz. Ancak, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılabilir. Yani borçluya İİK'nun 149/b maddesi uyarınca ödeme emri gönderilebilir. O halde, alacağın varlık ve miktarı 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kıldığından yukarıda açıklanan ve kanunun emredici hükümlerinden kaynaklanan hususlar re’sen nazara alınarak şikayetin kabulü ile icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) KARAR Dava, kredi kartı üyelik sözleşmesi ile tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca, kredi kartı üyelik sözleşmesi yönünden Yargıtay 19. Hukuk Dairesine, tüketici kredisi sözleşmesi yönünden Dairemize aittir. Ne var ki, dosyanın Yargıtay 19. Hukuk Dairesince uyuşmazlığın sadece Tüketici Kredisinden kaynaklandığından bahisle vermiş olduğu görevsizlik kararı üzerine Dairemize gönderildiği anlaşıldığından görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu’na gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 11/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili, müvekkili yönünden görevsiz mahkemede dava açıldığını, müvekkili ile davacılar murisi arasındaki temel ilişkinin kredi ilişkisi olduğunu, tüketici mahkemelerinin görevli bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı bankayla ihtilafın 4077 sayılı tüketicinin korunması hakkındaki kanunda düzenlenen kredi kullanımından kaynaklandığı, bu tür uyuşmazlıklara bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olduğu gerekçesi ile asıl dosyadan tefrik edilen davalı bankaya yönelik davanın 6100 sayılı yasanın görev hususundaki dava şartı nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, bankadan alınan konut kredisi sebebiyle düzenlenen hayat sigorta poliçesi kapsamında tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda yazılı gerekçeler ile davalı banka aleyhine açılan dava yönünden görevsizlik kararı verilmiştir....