Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda, kooperatif uygulamaları konusunda uzman bir bilirkişi veya bilirkişi heyeti seçilerek, kooperatif genel kurul tutanakları, yönetim kurulu kararları, kooperatif kayıt ve defterleri üzerinde inceleme yaptırılarak; davacının kooperatif üyeliğinden ayrıldığını iddia ettiği ....07.2003 tarihinden itibaren, kooperatif genel kurullarına katılıp katılmadığı, genel kurullara çağrılıp çağrılmadığı, hazirun listelerinde adının bulunup bulunmadığı, aidat ve genel gider ödemesi yapıp yapmadığı, anasözleşme uyarınca davalının yerine getirmesi gereken sulama ve diğer hizmetlerden yararlanıp yararlanmadığı, davacıdan aidat ve hizmet bedeli adı altında herhangi bir ödeme talep edilip edilmediği hususlarında hiçbir tereddüte yer vermeyecek şekilde açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir bilirkişi raporu alındıktan sonra, saptanacak tüm hususlar birlikte değerlendirilmek suretiyle oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm...

    Hukuk Dairesi'nin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davalı kooperatif tarafından 06/09/1995 tarihli adi belge gereğince hisse devri yönünde karar alarak davacının kooperatif üyeliğinin sonlandırdığı, adına tescil yapılan... tarafından daha sonra bahsi geçen kooperatif hissesinin diğer davalı ...'ye devir edildiği ve davalı ...'nin kooperatif üyesi yapıldığı anlaşılmış ise de, hisse devrine ilişkin 06.09.1995 tarihli belgede ki imzanın davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiği, buna göre, davacı tarafından usulüne uygun olarak yapılmış bir hisse devrinin bulunmadığı, davalı kooperatifin tek taraflı aldığı hisse devir kararının, davacının kooperatif üyeliğini sonlandıramayacağı, davalı ...'nin ise, usulüne uygun şekilde davacı kooperatif üyeliğinden çıkarılmadığından iyiniyetle kooperatif üyeliğini iktisap iddiasında bulunamayacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespitine karar verilmiştir....

      KANITLAR VE GEREKÇE : Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre dava kooperatif üyesi davacının kooperatif üyeliğinden ihracına ilişkin kararın iptali istemi ile açılan iptal davasıdır. Kooperatif kayıtları incelenmiş, bilirkişi raporu aldırılmıştır. Davacının, davalı kooperatif üyesiyken ... tarihli 12 sayılı yönetim kurulu kararı ile kooperatiften ihraç edildiği, ihraca ilişkin tebliğ evrakının kooperatif kayıtları arasında bulunmadığı, ancak aidat ödenmesine ilişkin noter aracılığıyla yapılan her iki ihtarnamenin davacıya usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, ihraç kararına dayanak ihtarnamelerdeki aidat borcunun davacıyı ödemede tereddüte düşürecek niteliği bulunmadığı, kooperatif kayıtları ve bilirkişi raporu kayıtlarına göre kabul edilmiştir....

        K A R A R - Dava, kooperatif aidat alacağına dayalı takibe vaki itirazın iptaline ilişkindir. Davacı, davalının kooperatif üyesi olduğunu, kooperatif genel kurulunun açık kararlarına rağmen borcunu ödemediğini ileri sürerek, kooperatif alacağı nedeniyle yapılan takibe vaki itirazın iptalini istemiş, davalı üye olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, ilk derece mahkemesince davalının pasif husumeti olmadığından davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekilinin yaptığı istinaf başvurusunu inceleyen bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Kooperatif ortaklığı, kooperatif yetkili organlarına açıkça başvurup alınan bir kararla olabileceği gibi, bu hususta açık bir karar olmasa bile kişinin kooperatif ile üye sıfatıyla yazışmalar yapması, genel kurullara katılması, belirli miktarda ödeme yapması, konut tahsisi şeklinde somut ilişkiler ile üyeliğin benimsenmesi şeklinde de gerçekleşebilir....

          ye ait, 230.700,00 TL bedelli, 107/11 ada, 98 parsel, ön cephe, MB 1 sayılı kooperatif hissesini, teminat amaçlı olarak, 01.11.2001 tarihinde, söz konusu bedeli ödeyerek devraldığını, bu devir işleminin 15.10.2001 tarihli yönetim kurulu kararı ile kabul edilerek kooperatif üyesi olduğunu, ancak daha sonra müvekkilinin davalı kooperatif faaliyetlerinden bilgilendirilmediği gibi kooperatif yetkili ve sorumlu şahıslarına ulaşılamadığını, müvekkilinin 10.05.2002, 04.04.2003 ve 06.07.2004 tarihlerinde yapılan genel kurul toplantılarına ait hazirun cetvellerinde ortak olarak göründüğünü, genel kurul tutanaklarında ise ortaklıktan çıkarıldığına dair herhangi bir kaydın bulunmadığını, kooperatife gönderilen ihtarlara rağmen kooperatifin müvekkiline yasadan kaynaklı görevlerini yerine getirmediğini, kooperatif yetkililerine ulaşılamadığını ileri sürerek, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 15.10.2012 havale tarihli dilekçesi ile müvekkilinin...

            Asliye Hukuk Mahkemesince, davaya konu taşınmaz gerçek kişi adına kayıtlı ise de davalının kooperatif üyelik şartlarını yerine getirip getirmedikleri, kooperatif üyelik devrinin usûlüne uygun olup olmadığı, kooperatif üyeliğine hak kazanıp kazanılmadığı, ihtilafın Ticaret Kanunundaki kooperatif hükümleri çerçevesinde tartışılması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, davanın kooperatife karşı, kooperatif hisse devrinin iptali davası olarak açılmadığı ve hali hazırdaki taşınmazın kayıt maliki davalıya karşı miras hukukundan kaynaklanan hakka dayalı tapu iptali ve tescili davası olarak açıldığı gözönüne alındığında uyuşmazlığın Kooperatifler Kanunundan kaynaklanmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

              ın davalı kooperatifin Üyesi bulunduğunun davalı kooperatifçe de açıkça kabul edildiğinin ispatı niteliğinde olduğunu, zira kooperatif üyesi olmayan kişilerin kooperatif hisse devir sözleşmesi düzenleme ihtiyacı olmayacağından, davacıların şeklen kooperatif üyesi oldukları yönündeki davalı kooperatif beyanlarına bu nedenle de itibar edilemeyeceğini, davacılardan ... ve ...'ın Av. ...'a vermiş olduğu kooperatif hisse devir yetkisine haiz geniş yetkili vekaletname ile kooperatif üyeliğinin ...'e devir edildiği iddia edilerek bu yönde belge Sunulmuş ise de dosyaya ibraz edilen azilnamenin kooperatif hisse devir tarihinden önce, yetkilendirilen Av. ...'ın bu görevlerinden azil edilmiş ve bu azilin muhatap avukatlara tebliğ edilmiş olması karşısında Yetkisiz vekilin azilnameye rağmen ve daha sonra ... ve ...'...

                ile dava konusu 22/01/2006 tarihli davalı kooperatif genel kurulunun 8.maddesinin (f) bendinin iptali ile davacının kooperatif üyesinin olduğunun tespitine, birleşen dosya yönünden ise davanın kabulü ile davalılar ... ve ...’nun daire satışı ile birlikte kooperatif hissesini davacıya devrettiklerinin tespitine karar verilmiştir....

                  DAVALININ CEVABI :Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalının 12/01/2011 tarihinde kooperatif üyeliği olan taşınmazını dava dışı ... isimli şahsa sattığını, tapu satış senedi suretini mahkemeye ibraz ettiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. DELİLLER VE GEREKÇE:Derdest dava kooperatif aidatlarının ödenmemesi sebebiyle talep edilen alacak davasıdır. Davacı kooperatif, davalının üyesi olduğunu ve 22.07.2018 tarihli genel kurulda alınması öngörülen 24.500 TL kooperatif aidatını ödemediği iddiası ile işbu davayı açmıştır. Davalı ise kooperatif alacağı olan konutu 12.01.2011 tarihinde dava dışı ...'e sattığını bu sebeple aidat alacağından sorumluluğunun bulunmadığını iddia etmektedir. Uyuşmazlık, kooperatif üyesinin üyeliği devam ederken kooperatif hissesine düşen konutu devretmesinin, kooperatif aidatlarından sorumlu tutulmamasını gerektirip, gerektirmediği noktasında toplanmaktadır....

                    Mahkememizce----- sayılı karar ile; iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının, davalı kooperatifin üyesi olduğu ve kooperatif kayıtlarına göre ----------- ödediği, kooperatif ortaklarının yatırdıkları peşin para veya aidatları ancak iki halde geri isteyebileceği, bunlardan birincisinin kooperatif tarafından ihraç edilmiş ve bu kararın kesinleşmiş olması, diğerinin ise ortağın istifası ile ortaklığın son bulmuş olması hali olup, davacının ihracı yönünde alınmış bir karar bulunmadığı gibi dava tarihinden önce davacının kooperatiften istifa ettiğine dair herhangi bir belge ve iddia da ileri sürülmediğinden, davacının bu aşamada kooperatif ortaklığı adına yatırdığı parayı isteme hakkının henüz doğmadığı, öte yandan davalı olarak gösterilen gerçek kişilerin kooperatif yöneticisi oldukları gözönünde bulundurulduğunda kooperatif ortağı olarak yatırılan para ve aidatların iadesi talepli davada, iade ile yükümlü olan kooperatif hükmü şahsiyeti olup kooperatif...

                      UYAP Entegrasyonu