Nolu Bağımsız Bölümün önce ferdileşme yolu ile kooperatif ortağı ... adına tescil edilen, daha sonra da Ağustos-2012 tarihinde devir yolu ile ... adına tescil edilen bağımsız bölümü, davacı kooperatife iade etmesi gerektiği, hususu ile ilgili olarak: davacı kooperatifin henüz tasfiye aşamasında olmadığı, bu sebeple de 30.12.2013 tebliğ tarihi itibariyle kooperatif ortaklığından istifaen ayrılan, davalı kooperatif ortağı ...’ın, .... nolu bağımsız bölümün kooperatif adına kayıtlı iken, önce ferdileşme yolu ile kooperatif ortağı ......
Tüm dosya kapsamı, iddia, savunma, davalı kooperatif yazısı ile toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacı ...'ın davalı kooperatifin üyesi olan ...'ün hissesini kendi aralarında düzenledikleri adi satış senedi ile devir aldığı. Davacının Noterden gönderdiği ihbarname ile devrini yapılmasını talep etmesine rağmen, davadışı kooperatif üye ...'ün kooperatif yönetimine kesinlikle böyle bir devir yapmadığınına dair beyan dilekçesi sunduğu, davalı kooperatif yönetimince herhangi bir tescil işlemi yapılmadığı, ihbarname gönderen davacıya bu durum yönetimce bildirildiği, davacı ... işbu iddia ettiği devir sözleşmesi öncesi hiç bir şekilde kooperatif yönetimi ile irtibata geçmediği, bilgi, belge sormadığı, kooperatif üyeliği devrinin bu şekilde davalı kooperatifin üyesi olan ...'ün inkar ettiği, kooperatif üye hisse devrinin haricen adi bir devir sözleşme ile yapıldığı. Kooperatifler Kanunun 8....
SAVUNMA: Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; Müvekkilinin kooperatif üyesi olmadığını, davalının kooperatif üyesi olmadığından aidat borcundan sorumlu tutulamayacağını, kooperatif ortaklık devrinin usul ve esasları 1168 kooperatif Kanununda ve Kooperatif Ana Sözleşmesinde açıkça düzenlendiğini, Ortaklığın devrinin yazılı olarak yönetim kuruluna bildirilmek suretiyle 10....
Öğretim Üyeleri için kurulmuş bulunan davalı kooperatif tarafından ...'...
ın tüm, davacı ve karşı davalı kooperatifin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Davacı kooperatif ile yüklenici arasında düzenlenen 19.04.1994 tarihli inşaat yapım sözleşmesinin 17. maddesinde sözleşmeyi sebepsizce tek taraflı feshedenin karşı tarafa 2.000,00 TL şartı ceza ödeyeceği öngörülmüş, daha sonra kooperatif yönetim kurulunun 08.06.1996 tarihinde aldığı karar ile inşaat sözleşmesinin 17. maddesinde yer alan şartı cezanın hakediş tutarının %15'i olarak uygulanmasına karar verilmiştir. Davacı ve karşı davalı kooperatif tarafından sözleşmenin feshine dair bir irade beyanı davalı yükleniciye ulaşmış değildir. Taraflar 15.12.2000 tarihinde biraraya gelerek kooperatif inşaatının kesin hesabının çıkarılması için heyet oluşturmuşlar, çıkan hesapları her iki tarafın kabul etmiş sayılacağı ve hiçbir şekilde sonuca itiraz etmeyecekleri kabul edilerek tarafların ortak iradesi ile işe son verilmiştir....
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalılar vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Asıl ve birleşen davada davacı vekili, müvekkilinin kooperatif üyesi olan dava dışı ...'dan davalı kooperatife ait sitede bulunan taşınmazı tapuda devraldığını, aynı zamanda Kooperatif hisselerini de devraldığını, hisse devri için kooperatife başvuru yaptığını, kooperatif aidatlarını ödediğini, kooperatife karşı tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini ancak buna rağmen kooperatif üyeliğine kaydı yapılmadığını, noter aracılığı ile üyelik kaydının yapılması için ihtarname gönderdiğini, kooperatif tarafından yazılı bir cevap verilmediğini ancak başvuru evraklarının kaybedildiği ve ... ile birlikte gelindiği takdirde üyelik kaydının yapılabileceğinin belirtildiği, ...'...
Mahkemece, dosya kapsamına göre ,davacıların kooperatife olan pay borçlarını kooperatif anasözleşmesinin 33/c ve 38/b maddelerine aykırı olarak ,vadeyi takip eden altı ay içinde ödemedikleri ,bu sebeple görevlerine son verildiği,davacıların kooperatif yönetim ve denetim kurulu üyeliği görevleri dikkate alındığında pay borçlarını bilmeleri gerektiği,kooperatif kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava ,kooperatif yönetim kurulu ve denetim kurulu üyeliğinden ihraç kararının istemine ilişkindir....
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olup, inşaatlarının yapımını üstlenen yüklenici firma olduğunu, kooperatifin yeterli nakti olmadığından, kooperatif başkanı ...'a elden 35.000,00 TL borç verdiğini, kooperatif başkanının yasa dışı yollarla para toplandığını öğrenmesi üzerine, bu kişinin rızası ile inşaat yapım sözleşmesini feshettiğini, fesihten sonra ancak alacağın 1.000,00 TL sini tahsil edebildiğini, geri kalan 34.000,00 TL nin tahsili amacıyla takip yapıldığını, borçlu tarafından haksız itirazda bulunulduğunu ileri sürerek, 34.000,00 TL nin avans faizi ile tahsilini talep etmiştir. Davalı, dava konusu alacağın, o dönemin kooperatif başkanı ...'ın şahsına verildiğini, kooperatifin borcunun bulunmadığını, açılan davanın hukuki dayanağının olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar Yargıtay 13....
-Davacıların talebi, kooperatif üyeliğinden kaynaklı tapu iptal-tescil talebidir. Dava konusu taşınmazların tapu kaydı kooperatif ortaklığına dayalı olarak oluşturulmuş olup, verilecek karar dava dışı S.S. ... Evler Konut Yapı Kooperatifini doğrudan alakadar edeceğinden adı geçen kooperatifin davada taraf olarak gösterilmesi zorunludur. Taraf teşkili sağlanmadan davanın esasına girilerek hüküm kurulması hatalı olmuştur....
ya devrine ilişkin 15.11.2006 tarihli belgenin davacının elini ürünü olmadığı, sahte belgeye dayanılarak davacının ortaklık haklarının kabul edilmemesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne, çekişmenin giderilmesi ile davacının kooperatif ortağı olduğunun tespitine karar verilmiştir. Kararı, davalı kooperatif vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı kooperatif vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....