Dava, kooperatif ortaklığından ihraca ilişkin yönetim kurulu kararının iptali istemine ilişkindir. 1163 sayılı kooperatifler Kanununun 27. madde hükmü uyarınca, parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen ortağa gönderilen iki ihtarda da borç miktarının aynı olması ve asıl borç ve faizin de ayrıntılı olarak gösterilmesi gerekir. Oysa, davalı kooperatifin ihraca esas ihtarlarında gecikme zammı ödenmesinin talep edilmesine rağmen, gecikme zammının miktarının belirtilmediği, bu hususun Kooperatifler Yasasına uygun olmadığı, davanın bu gerekçeyle kabulü gerekirken, eşitlik ilkesine aykırı olduğundan bahisle davanın kabulü doğru görülmemiştir. O halde, mahkemece, davanın yukarıda açıklanan gerekçeler ile kabulü gerekirken, yazılı gerekçelerle kabulüne kararı verilmesi doğru görülmemiş ise de, ihraç kararının iptaline yönelik sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK. nun 438/son maddesi gereğince değişik gerekçe ile onanması gerekmiştir....
Tüm dosya kapsamı karşısında; davalı ortağın kooperatif yönetim kurulunun 16/05/2011 tarih ve 27 sayılı kararı ile 4 adet daire için ortaklığa kabul edildiği, davalının kooperatif ortaklığından istifa ettiğine dair savunması ve yine kooperatif yönetim kurulunun 10/07/2015 tarih ve 02 sayılı kararı ile davacının ortaklıktan istifasına karar verildiği dikkate alındığında, davalının kooperatif ortaklığından istifasının davalı kooperatif tarafından benimsenip kabul edildiği, daha sonra gerçekleştirilen 22/11/2015 tarihli genel kurul hazirun cetvelinde davalı ortağın isminin yer almadığı, bu itibarla tarafların iddia ve savunmaları ile dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin doğru nitelendirilmesine, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, ilk derece mahkemesince verilen kararda bir hukuka aykırılık bulunmamakla...
Mahkememizin 08/02/2023 tarihli duruşmasında taraflarca davanın takip edilmemesi nedeniyle ve 6100 sayılı HMK'nın 150/1 ve 320/4 maddesi gereğince dava yenileninceye kadar 3 ay süreyle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş yasal süresi içerisinde dosyanın yenilenmediği görülmüştür. Dava "Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali" davasıdır. Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı yan, Kooperatifin ortaklığından çıkarılmam yönünde alınan 28.05.2022 tarihinde yapılan 2021 Yılı Olağan Genel Kurul Kararını iptalini talep ettiği, Mahkememiz dosyasının 6100 sayılı HMK'nın 150/1 ve aynı yasanın 320/4 maddesi gereğince 3 ay içerisinde yenileninceye kadar işlemden kaldırıldığı, dosyanın işlemden kaldırıldığı 08/02/2023 tarihinden itibaren yasal üç aylık süre içerisinde davacı tarafından yenilenmediği anlaşılmakla 6100 sayılı HMK 150/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek (Yüksek Yargıtay . HD'nin ... Esas, ......
e 03.03.2006 tarihinde devir ve temlik ettiğini, devirden sonraki döneme ait tüm yükümlülükleri devir sözleşmesi gereği davacı ...'in yerine getirdiğini, 05.01.2008 tarihinde bu kez ...'in 5 no'lu konut hissesini ...'e devrettiği ancak davalı kooperatif tarafından devir işleminin yapılmadığı ve davalı kooperatifin 18.12.2009 tarih ve 84 no'lu yönetim kurulu kararı ile davacı ...'in kooperatif ortaklığından ihracına karar verdiğini, ihraç kararından önce gönderilen ihtarnamelerin ve bunları esas alan ihraç kararının hukuka aykırı olduğunu, ihtarnamede bir aylık süre verilmesi gerekirken 30 günlük süre verildiğini, aidat borcunun bulunmadığını ileri sürerek, davacılardan ...'in 18.12.2009 tarih ve 84 no'lu ihraç kararının iptali ile davacı ...'in kooperatif üyeliğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın, katılan şirketten aldığı malzemeler karşılığı vermiş olduğu 16/10/2009 tarih ve 26.300 TL tutarlı çekteki lehdara ait kaşe altındaki imzanın, şirket yetkililerine ait olmadığı, sanığın bu şekilde resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia edilen olayda; Sanığın suçlamayı kabul etmediği, çekin alındığı kooperatifin işini yaptığı, buna ilişkin fatura sunduğu, tanık bildirdiği, dosyada tanıkların bu yönde beyanda bulundukları, çekin katılana sanığın borcundan dolayı verildiği beyanları karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, öncelikle sanıkla, cirosu sahte olduğu iddia edilen kooperatif arasında sanık tarafından dosyaya sunulan fatura karşılığı iş yapılıp yapılmadığının tespiti bakımından taraflara ait defter ve kayıtların usulünce incelenerek...
Mahkemece dosyadaki deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının istifası nedeniyle aidat borcunun geri ödenmesinin kooperatif varlığını tehlikeye düşürecek nitelikte bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptaline, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. 1- Davalı vekilinin temyiz istemi yönünden; Dosyadaki delil ve belgelere göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davacı vekilinin temyiz istemine gelince; Kooperatif ortaklarının ödeyecekleri meblağlar genel kurul toplantılarında belirlendiğine göre, davalı kooperatif borcun miktarını bilebilecek durumdadır. Kaldı ki, somut olayda davalı kooperatife ait üye kayıt defterinde davacının ödediği meblağlar açıkça yazılmıştır. Davalı kooperatif sadece alacağın muaccel hale gelmediğini savunmuştur....
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortaklığından 2006 yılında çıktığını, 20.000,00 TL çıkma payı ve 1.000,00 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz için girişilen takibin, haksız itiraz nedeniyle durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
halinde istifa eden kooperatif ortağının sorumluluğu olduğunu, ancak müvekkil kooperatif ortaklığından istifa etmediğini, müvekkil, davacı kooperatif tarafından ihraç edildiğini, zira Kayseri 8....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı tavzih talebinin reddine yönelik olarak verilen ek kararın süresi içinde davalılar ... ve ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif ortaklığından ihraç edilmesine rağmen yatırdığı aidatların bu güne kadar ödenmediğini, müvekkilinin bu nedenle psikolojik çöküntü yaşadığını ileri sürerek, yatırdığı aidatlar için 35.500,00 TL, manevi tazminat olarak ise 500,00 TL'nin davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur....
Tasfiye halinde olmayan davalı kooperatifin iade talep edebileceği bu taşınmaz davacının yedinde bulunmadığına göre yukarıdaki ilkeler nazara alındığında davalı kooperatife karşı sorumluluğu devam eden davacının kooperatif üyeliğinin devamında zorunluluk bulunmaktadır. Hal böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü doğru görülmemiştir. " gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK'nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan menfi tespit ve kooperatif üyeliğinin sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir....