Davalı kooperatif vekili savunmasında 28.06.2009 tarihli genel kurulda alınan kararlar uyarınca davacının müvekkiline borcu olduğu ve borcun ödenmemesi üzerine ihraç kararının alındığını ifade etmiştir. Davalı kooperatifin, adı geçen 28.06.2009 tarihli genel kurulun iptali için dava açıldığı ve davanın halen ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/762 Esas sayılı dosyasında bilirkişiden rapor alındığı ve davanın halen derdest olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, genel kurulun iptaline ilişkin davanın somut olayı doğrudan ilgilendireceği ve davanın taraflarını bağlayıcı olacağı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca mahkemece genel kurulun iptaline ilişkin davanın neticesi beklenerek, tüm deliller birlikte değerlendirilip, uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülen genel kurul kararının iptali ve alacak davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 25.06.2012 gün 2012/2780 Esas 2012/4302 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı kooperatif vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Asıl ve birleşen davada davacılar vekilleri, müvekkillerinin davalı kooperatifin genel kurul kararları ve taraflar arasında imzalanan protokoller uyarınca peşin ve sabit ödemeli ortak olduklarını, ancak dava konusu 05.08.2007 tarihli genel kurulun 3. maddesiyle müvekkili davacıların kazanılmış haklarını ortadan kaldıracak ve inşaat faaliyetlerine de katılımlarını gerektirecek biçimde karar alındığını ileri sürerek, adı geçen genel kurulun 3. maddesinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kooperatif vekili, davanın reddini istemiştir....
Asıl dosyada davacılar vekili, 17.01.2012 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ederek genel kurulun yok hükmünde olduğunu ileri sürmüştür....
Dava, genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkin olup, mahkemece genel kurulun kooperatif merkezinde yapılmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; davalı vekilince kooperatifin ana sözleşmesinde kooperatif merkezinin Ankara olduğu yazılı iken 1997 yılı genel kurulunda merkezin Didim olarak değiştirildiği savunulmuştur. Ayrıca, ana sözleşmede “Ankara” ibaresi yazılı ise de dosyadaki belgelerde kooperatif adresi Didim olarak belirtilmektedir. Ticaret Sicili memurluğundan gelen yazılarda da kooperatif adresinin Didim’de olduğu yazılıdır....
Davalı kooperatif vekili savunmasında 28.06.2009 tarihli genel kurulda alınan kararlar uyarınca davacının müvekkiline borcu olduğu ve borcun ödenmemesi üzerine ihraç kararının alındığını ifade etmiştir. Davalı kooperatifin, adı geçen 28.06.2009 tarihli genel kurulun iptali için dava açıldığı ve davanın halen ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/762 Esas sayılı dosyasında bilirkişiden rapor alındığı ve davanın halen derdest olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, genel kurulun iptaline ilişkin davanın somut olayı doğrudan ilgilendireceği ve davanın taraflarını bağlayıcı olacağı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca mahkemece genel kurulun iptaline ilişkin davanın neticesi beklenerek, tüm deliller birlikte değerlendirilip, uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....
Davalı kooperatifin, adı geçen 28.06.2009 tarihli genel kurulun iptali için dava açıldığı ve davanın halen ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/762 Esas sayılı dosyasında bilirkişiden rapor alındığı ve davanın halen derdest olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, genel kurulun iptaline ilişkin davanın somut olayı doğrudan ilgilendireceği ve davanın taraflarını bağlayıcı olacağı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca mahkemece genel kurulun iptaline ilişkin davanın neticesi beklenerek, tüm deliller birlikte değerlendirilip, uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 27.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
nın normal ödemeli kooperatif üyeleri olduğu ve alınan kararlara uymaları gerektiği, bu nedenle bu davacıların davalarının yerinde bulunmadığı, diğer davacılar... (...), ..., ..., F. ...., .... ve ... yönünden ise davalı kooperatifin ....06.1999 tarihli genel kurulun .... gündem maddesinde tercihli üye alınması yolunda karar alındığı ve bu davacıların ilgili karara dayalı olarak üye kabul edilmelerine rağmen bu davacıların uygulamada şartlı ortak olarak nitelendirilen, başka bir deyişle kendileri tarafından kooperatife belirli bir ödeme yaptıktan sonra başka bir ödeme yapmaması şart koşulan ortaklardan olmadıkları, öte yandan, dava konusu ....02.2010 tarihli genel kurulun .... gündem maddesinde karara bağlanan ....000,00 TL ek ödeme yapılması yönündeki yönetim kurulu kararının ....06.2009 tarihli genel kurulun .... gündem maddesine dayalı olarak alındığı, bu genel kurul kararının iptal edilmeden yönetim kurulu kararının kaldırılmasının mümkün olmadığı, davacıların önce ....06.2009...
Dava, genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 45/2 nci maddesi “ Genel kurulun sevk ve idaresi, ortaklar veya üst kuruluş temsilcileri arasında seçilen başkan ve üyeler tarafından sağlanır.” hükmünü, Kooperatif Anasözleşmesi'nin 34/son maddesi ise “Genel kurul başkan ve üyelerinin, ortaklardan veya kooperatif üst kuruluşlarının temsilcileri arasından seçilmesi şarttır.” hükmünü içermektedir. Anılan hükümler emredici nitelikte olup, bu hükümlere aykırılık teşkil eden genel kurul kararları, mutlak butlanla batıldır. Üye olmayan divan başkanının seçilen kişinin sonradan kooperatif üyesi olması geçersizliği ortadan kaldırmaz Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda divan başkanı seçilen ....’ın 15.12.1997 tarihinde kooperatife üye olduğu 31.07.2009 tarihli yönetim kurulu kararından kooperatif hissesini...’a devrettiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -KARAR- Davacılar, üyesi oldukları davalı kooperatifin olağanüstü genel kurulunun yapılması için yönetim ve denetim kuruluna başvurduklarını, ancak gerekli çağrının yapılmadığını, olağanüstü genel kurulun yapılmaması durumunda telafisi imkansız zararlar doğabileceğini ileri sürerek, sundukları gündem maddelerinin görüşülmesi için olağanüstü genel kurula çağrı iznine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kooperatif başkanı, davayı kabul ettiğini belirtmiştir. Mahkemece, 07.11.2007 tarihinde kabul gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; kooperatif vekilinin kararı temyiz etmesi üzerine, Yargıtay Yüksek 11....
Dava, kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. madde hükmünde yazılı eşitlik ilkesi gereğince, kooperatifin iş ve işlemlerinde tüm üyelere eşit davranması gerekir. Dava konusu 21.06.2014 tarihli genel kurulun 19. ve 20. maddeleri bahsi geçen eşitlik ilkesine aykırı hükümler ihtiva etmekte olup, kanun ve anasözleşme hükümlerinde kısmi ferdileşme yapılmasının mümkün olduğuna dair bir düzenleme yer almadığı gibi ferdileşme yapılması için davalı kooperatifin amacının gerçekleşmesi gerektiği aynı kanunun 81. maddesi lafzından tereddüte mahal vermeyecek şekilde anlaşıldığından, mahkemece davanın kabulü ile 21.06.2014 tarihli genel kurulun 19 ve 20. maddelerinin iptaline karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile davanın reddi doğru olmamıştır....