Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP Davalı kooperatif vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, alınan kararın Genel kurul kararlarının yasa, ana sözleşme ve iyi niyet kurallarına uygun olarak alındığını, genel kurulun 9.maddesinde yeralan kooperatif ana sözleşmesinin 14.madde ve Kooperatifler Kanununun 27. maddeleri hükümlerine göre yönetim kurulu kararı ile üyelikten çıkarılan ve 26.11.2016 tarihli genel kurula çıkarılmaları sunularak genel kurulun da onayının alındığı, çıkarılan üyelerden ...'in 1.Asliye Ticaret Mahkemesinde 2016/1405 E. no'lu, ... 1 Asliye Ticaret Mahkemesinde 2016/288 E. no'lu, ...'...

    Dava, Müflis ... genel kurulunun toplantıya çağrılmasına izin verilmesi istemine ilişkindir. Ancak, söz konusu davanın hasımının davanın mahiyeti gereği kooperatif olması gerekmektedir. Dolayısıyla, kooperatif yönetim kurulunun toplantıya çağrılması talepli davada husumetin kooperatife yöneltilmesi gerektiği, dava dilekçesinde davalı olarak kooperatif eski yönetim kurulu üyelerinin gösterildiği, bu itibarla açılan davanın usulüne uygun açılmış bir dava olmadığı anlaşıldığından, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur....

      Kan. 47. maddesindeki usule uygun çağrısız bir genel kurul olarak yapıldığını kabule olanak bulunmamaktadır. Bu yönüyle alınan kararların içeriği değerlendirilmeksizin yapılan genel kurulun yasaya aykırı olduğu kanaatine varılmıştır. Kooperatifler Kanununun 45/5 maddesinde "Genel kurulun sevk ve idaresi, ortaklar veya üst kuruluş temsilcileri arasında seçilen başkan ve üyeler tarafından sağlanır." hükmüne yer verilmiştir. Davaya konu 06/07/2018 tarihli genel kurul toplantısında Divan Başkanlığına seçilen ..., Saymanlığa seçilen ...'ın mahkememize sunulan bilirkişi raporunda ortaya konulduğu üzere kooperatif ortağı olmadıkları ve üst kuruluşu temsilcisi niteliğinde de olmadıkları anlaşılmakla genel kurul divanında görev yapmalarının mümkün olmadığı bu yönüyle yapılan genel kurulun Koop. Kan. 45/5 maddesiyle kooperatif ana sözleşmesinin 34. maddesine aykırı olduğu saptanmıştır....

        Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı kooperatif yönetim kurulunun 18.07.2012 tarihli kararı ile üyelerden gelen istek üzerine olağanüstü genel kurulun toplanmasına karar verildiği, davalı kooperatif tarafından taahhütlü mektupla ya da elden imza karşılığı genel kurul çağrısının yapıldığı, çağrının yapılmasında kanuna yada ana sözleşmeye aykırı bir durumun bulunmadığı, olağanüstü genel kurul toplantısının 4. maddesinde kooperatifin tasfiyeye girmesine ilişkin alınan kararın karar nisabına uyulmadığından geçersiz olduğu, iptali talep edilen olağanüstü genel kurulun 5. maddesinde yıkımı yapılan büfe ve okuma salonunun yıkımıyla ilgili olarak büfe ve okuma salonunun yapıldığı dönemdeki yönetim kurulunun mahkemeye verilmesine ilişkin kararın karar nisabına uygun olarak alındığı bu nedenle geçersizliğinden bahsedilemeyeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 18.08.2012 tarihli genel kurulun 4. maddesinin iptaline, aynı genel kurulun 5. maddesinin iptali...

          Kooperatifler Kanununun 47 maddesi kapsamında çağrısız genel kurul yapılabilmesi için kooperatif ortaklarının tümünün genel kurula katılması ve genel kurulun çağrısız yapılmasına itiraz etmemesi gerekir. Kooperatif ortaklarından bir kişi dahi genel kurula katılmamışsa o toplantının Kooperatifler Kanununun 47. maddesi kapsamında yapılabilmesi mümkün değildir. Hatta ortaklardan biri dahi toplantıya katılıp daha sonra toplantıyı terk ettiğinde terk anından itibaren toplantıya devam olanağı yoktur. Bu durum karşısında davaya konu 30/06/2019 tarihli genel kurulun Koop. Kan. 47. maddesindeki usule uygun çağrısız bir genel kurul olarak yapıldığını kabule olanak bulunmamaktadır. Bu yönüyle alınan kararların içeriği değerlendirilmeksizin yapılan genel kurulun yasaya aykırı olduğu kanaatine varılmıştır. Kooperatifler Kanununun 45/5 maddesinde "Genel kurulun sevk ve idaresi, ortaklar veya üst kuruluş temsilcileri arasında seçilen başkan ve üyeler tarafından sağlanır." hükmüne yer verilmiştir....

            Taraflar arasındaki kooperatif genel kurulun toplantıya çağırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, kendisinin ve müvekkillerinin üyesi olduğu davalı kooperatifin 56 konutu ve 56 ortağı bulunduğunu, genel kurulun en son ....08.2013 tarihinde yapıldığını, kooperatif hakkında yapılan araştırmada 56 konutun tamamının .... şahıslara satıldığını, hatta konutların kooperatifin yönetim kurulu üyesi olan kişilere devredildiğini ileri sürerek, Kooperatif Genel Kurulunun belirlenen gündemle olağanüstü toplanması için, toplantıya çağrı izni verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

              genel kurul tarafından taşınmaz satışının yapılabileceğini, fiyatının genel kurul tarafından asgari düzeyde belirlenmesinin zorunlu olduğunun aksi halde taşınmaz satış ve devirlerinin geçersiz olduğunu, yüklenici şirketin yaptığı taşınmaz satışlarının davalı kooperatifi ilzam edemeyeceğini ve yapılan satışların geçersiz olduğunu, mahkemelerce bu hususların resen nazara alınması gerektiğini, genel kurulun bu yetkisini devir ve terk dahi edemeyeceğini, 42/6. maddenin "gayri menkul alımında ve satımında takip edilecek usul ile alınacak gayrimenkulün niteliğini, yerini ve azami fiyatını, satılacak gayrimenkulün asgari fiyatını belirlemek" hükmünü amir olup bu yetkinin genel kurulun münhasır yetkilerinden olduğunu, genel kurulun bu yetkiyi yönetim kuruluna dahi devredemeyeceğini, hiçbir güç ve sürenin geçersiz kararlara geçerlilik kazandırmayacağını, kooperatif ana sözleşmesinin 23/9 ve 23/son maddeleri hükümleri gereğince de dava konusu 30.06.2000 tarihli genel kurul kararları ile bunu ikbal...

                e devrinin kooperatif tarafından kabul edilmemesi nedeniyle açılan davaların derdest olduğunu, bu davalar sonuçlanmadan yapılan ....06.2007 tarihli genel kurulun ise mevcut yönetimin kooperatifi temsil etme yetkisinin bulunmadığından ve ...'in genel kurula çağrılmaması nedeniyle oy kullanamadığından alınan kararların yok hükmünde olduğunu ileri sürerek, ....06.2007 tarihli genel kurulunda alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıların kooperatifin çalışmalarına engel olmak için her genel kurul kararına karşı dava açtıklarını, dava tarihi itibarıyla kooperatif üyesi olmayan ... açısından davanın husumet yönünden reddi gerektiğini savunarak, haksız ve yasal dayanaktan yoksun olan davanın reddini istemiştir....

                  Davacı 30/11/2008 tarihli genel kurulun (4) dört nolu kararının, genel kurulun usulüne uygun yapılmaması nedeniyle geçersiz olduğunu belirtmiş ve bu kararın üyeler arasında eşitsizliğe neden olduğunu ileri sürmüştür. Yukarıda da belirtildiği gibi, genel kurul kararının iptal edilmediği, kooperatifin yönetimi değiştikten sonra bir genel kurulun geçersizliğini ileri sürmesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğu, davacının emsal olarak dayandığı dava dosyasının temyiz incelemesinde Yargıtay 23. Hukuk Dairesi'nin 08/04/2019 tarihli 2016/5266 E. 2019/1242 K. sayılı ilamı ile davacı kooperatifin genel kurul kararının geçerli olması nedeni ile alacaklı olamayacağını belirttiği görülmüştür. Bu nedenle davacının, genel kurula ilişkin istinaf istemlerinin de yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Gerekçeli karar başlığında davacının adresinin yazılmaması 6100 sayılı HMK'nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir....

                  -K A R A R- Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı kooperatif üyesi oldukları ve davalı kooperatifin 2007 yılına ait Genel Kurulun 6.7.2008 tarihinde usul ve yasaya aykırı olarak yapıldığını, Genel Kurulun 91 oyla açılmasına rağmen 105 üyenin toplantıya katıldığını bu durumda karar nisabının yarıdan bir fazla sayı olan (54) olduğunu ancak bu hususun genel kurur divanı ve hükümet komiserinin dikkatinden kaçtığını, ayrıca ana sözleşme uyarınca yönetim ve denetim kurulu üyelerinin kendilerinin ibrasında oy kullanamayacak olmasına rağmen yönetim ve denetim kurulu üyelerinin kendi ibralarında oy kullandıklarını, ana sözleşmenin 24.maddesi uyarınca yönetim kurulu üyelerinin vekaleten oy kullanamayacaklarını ancak yönetim kurulu üyesi olan ...'ın vekaleten oy kullandığını, davalı kooperatifin 28 nolu üyesi olan ...'ın genel kurul toplantısında vefat etmiş olmasına ve mirasçılarının kooperatife müracaat edip, kooperatif hissesini adlarına intikal yaptırmamalarına rağmen sadece mirasçı...'...

                    UYAP Entegrasyonu