Asliye ticaret mahkemesi 2018/416 Esas sayılı dosyasında açıdan genel kurulun iptali talepli davanın derdest olduğu ve işbu dosyanın bekletici mesele yapılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece ,aidat borçlarının ödenmemesi sebebiyle başlatılan icra takibine yönelik yapılan itirazın iptali talepli açılan davalarda faiz miktarının hangi oranda hesaplanması gerektiğini belirtir Yargıtay 23....
Asliye ticaret mahkemesi 2018/416 Esas sayılı dosyasında açıdan genel kurulun iptali talepli davanın derdest olduğu ve işbu dosyanın bekletici mesele yapılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece ,aidat borçlarının ödenmemesi sebebiyle başlatılan icra takibine yönelik yapılan itirazın iptali talepli açılan davalarda faiz miktarının hangi oranda hesaplanması gerektiğini belirtir Yargıtay 23....
Asliye ticaret mahkemesi 2018/416 Esas sayılı dosyasında açıdan genel kurulun iptali talepli davanın derdest olduğu ve işbu dosyanın bekletici mesele yapılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece ,aidat borçlarının ödenmemesi sebebiyle başlatılan icra takibine yönelik yapılan itirazın iptali talepli açılan davalarda faiz miktarının hangi oranda hesaplanması gerektiğini belirtir Yargıtay 23....
Davacı 30/11/2008 tarihli genel kurulun (4) dört nolu kararının, genel kurulun usulüne uygun yapılmaması nedeniyle geçersiz olduğunu belirtmiş ve bu kararın üyeler arasında eşitsizliğe neden olduğunu ileri sürmüştür. Yukarıda da belirtildiği gibi, genel kurul kararının iptal edilmediği, kooperatifin yönetimi değiştikten sonra bir genel kurulun geçersizliğini ileri sürmesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğu, davacının emsal olarak dayandığı dava dosyasının temyiz incelemesinde Yargıtay 23. Hukuk Dairesi'nin 08/04/2019 tarihli 2016/5266 E. 2019/1242 K. sayılı ilamı ile davacı kooperatifin genel kurul kararının geçerli olması nedeni ile alacaklı olamayacağını belirttiği görülmüştür. Bu nedenle davacının, genel kurul kararına ilişkin istinaf istemlerinin de yerinde olmadığı anlaşılmıştır....
Mahkemesinin 2022/... esas ve 2022/... esas sayılı dosyalarından alınan tedbir kararlarına istinaden genel kurul toplantısına katılabildiklerini, genel kurul çağrısının ana sözleşmenin 28 ve 29. Maddelerin de belirtilen usule uygun olmadığı ve çağrının 30 gün öncesinde yapılmadığı belirtilerek yapılacak genel kurulun iptal edilmesi taleplerinin bakanlık temsilcilerince herkesin genel kurulda hazır olduğundan bahisle red edilerek 1163 sayılı yasanın 45/2 , 47 ve kooperatif ana sözleşmenin 28.ve 29. maddelerine aykırı olacak şekilde genel kurulun yapıldığını, bu haliyle genel kurul kararının hükümsüz olduğunu, 1163 sayılı yasanın 50....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/152 ESAS (ARA KARAR) DAVA KONUSU : KOOPERATİF (Genel Kurulun Yenilenmesi Talepli) KARAR : Taraflar arasındaki davada verilen 23/05/2022 tarihli ara karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; dernek üyeliğinden çıkarma ve ihracın mutlak tebliğ şartına bağlı olduğunu, kanunda açıkça belirtildiği gibi "İhraç durumunda ihraç kararının üyeye ulaşması ile birlikte sonuçları ortaya çıkar ve dernek ile üye arasındaki ilişki sona erer" hükmünün açık olduğunu, dava konusu olayda dikkate alınabilecek bir kararın dahi olmadığını, tefhim yetkisi olmayan bir merciye aitse, yazılı olmayan hiçbir yorumun hüküm niteliği taşımayacağını, derneğin tefhim yetkisinin olmadığını, böyle bir salahiyetin söz konusu olmadığını, üyeliğinin devam etmesine karşın T2 Kuruluna katılamayacağına bağlı olarak görevin açıkça...
Mahkemece, yok hükmünde olduğuna karar verilen dava konusu 16.10.2005 tarihli olağanüstü genel kurulun 7. maddesinde ise " ...Peşin satış yapılan, genel kurul kararı olan dairelerin reeskont faizi hesaplanarak aradaki farkı ödedikleri takdirde kendilerine verilmesine, kabul etmedikleri takdirde ödedikleri paranın Kooperatifler Kanunu'na aykırı olduğundan hesaplanarak, paranın ödenerek, kooperatif hissesine geçirilmesine, genel kurul kararı olmaksızın peşin satış yapılan dairelerin iptaline, kooperatif yönetimince tapu verilmemesine, verilmişse iptaline oy birliği ile karar verildiği" görülmüştür. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 23.madde hükmü uyarınca, ortaklar hak ve yükümlülüklerde eşit konumda olduklarından, yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği taktirde, bu hususu, genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunmak zorundadır....
Asıl ve birleşen davada davalı kooperatif vekili, davanın haksız açıldığını, toplantı çağrısının hukuka uygun olduğunu, iptali istenen kararların kanun, anasözleşme ve iyiniyet kurallarına uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Birleşen davada davacı vekili, davalı kooperatifin 24.06.2012 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, 24.06.2012 tarihli genel kurulun tüm maddelerinin iptalini talep ve dava etmiştir....
Dava dilekçesi içeriğinden eldeki davada davacının muradının, halen derdest olan kooperatif eski yöneticilerine karşı açılan davanın görülebilmesi için bozma ilamı kapsamında genel kurulun bu yönde karar alması ve denetçiler tarafından kooperatif vekiline bu hususta vekaletname verilmesi sağlamak amacı ile genel kurul toplantısı yapılmasına imkan tanımak olduğu anlaşılmaktadır. Zira, davacının fesih talebi bulunmadığı gibi feshe ilişkin açılan bir davda söz konusu değildir. Kooperatif Genel Kurulu'nun hangi koşullarda toplantıya çağrılacağı KK'nun 43 ve 44. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan düzenlemeye göre; yönetim kurulu veya anasözleşme ile bu hususta yetkili kılınan diğer bir organ ve gerektiğinde denetçiler kurulu, ortağı olduğu üst birlik ve tasfiye memurları genel kurulu toplantıya çağırma yetkisine sahiptirler. Ancak genel kurul yukarıda belirtildiği şekilde toplanamadığı takdirde ilgili bakanlık genel kurulu da toplantıya çağırma yetkisine sahiptir....
Davalı kooperatif temsilcisi, duruşma sırasında ve yazılı cevabında, davanın haksız açıldığını, yönetim olarak genel kurul kararlarına göre işlem yaptıklarını, davacıya ilişkin özel bir uygulamanın yapılamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; iddia, savunma ve tüm dosya içeriğine göre, davacının iptalini talep ettiği 27.02.2011 tarihli genel kurulun toplantı tarihinden haberi olduğu kendi kişisel işleri nedeni ile toplantıya katılamadığı, davacı tarafından davalı kooperatife hitaben yazılan dilekçeden anlaşıldığı, ayrıca davacı tarafından arsaların satılması hususundaki talebinin genel kurulun 10. gündem maddesi olarak görüşüldüğü, davacının katılmayıp karşı çıkmadığı karara karşı dava açamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir....