Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 02/07/2013 NUMARASI : 2011/700-2013/219 Taraflar arasındaki kooperatif genel kurulun toplantıya çağrılması için gerekli iznin verilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacılar, davalı kooperatif ortağı olduklarını, kooperatifin inşaatı tamamladığını, bir kısım üyelerin dairelerine taşındığını, tasfiye sürecine girildiğini, ancak kendilerinin de içinde olduğu 9 üyenin dışındaki üyelerin tapularını aldığını, tasfiye sürecine girildiğinden muhatap bulamadıklarını ve eksik işlemlerin tamamlanamadığını ileri sürerek, davalı kooperatif genel kurulunu toplantıya çağrılması için gerekli iznin verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın kabulünü istemiştir....
Dava, kooperatif ortağının kullanacağı hattın niteliğinin belirlenmesi ile ilgilidir. Mahkemece, davacının ... nolu minibüs hattını dava dışı...'ye sattığı, birleşen davayı ise genel kurul kararlarında kanun, anasözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırılık bulunmadığı gerekçeleriyle reddetmiş ise de mahkemenin gerekçesi dosyadaki delillerle örtüşmemektedir. Dosyaya celp edilen kooperatif kayıtlarında, ...'nin ortaklığı davacının murisinden devraldığına ilişkin herhangi bir kayıt yoktur. Birleşen dosyada iptali istenen genel kurulun .... maddesinde karara muhalif olan başka üyelerin olduğu anlaşılmaktadır. Kooperatifler Kanununun 53/.... maddesi uyarınca, genel kurulun iptali için birden fazla dava açılması halinde bu davaların birleştirilerek görülmesi gerekir....
CEVAP Davalı kooperatif vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, alınan kararın Genel kurul kararlarının yasa, ana sözleşme ve iyi niyet kurallarına uygun olarak alındığını, genel kurulun 9.maddesinde yeralan kooperatif ana sözleşmesinin 14.madde ve Kooperatifler Kanununun 27. maddeleri hükümlerine göre yönetim kurulu kararı ile üyelikten çıkarılan ve 26.11.2016 tarihli genel kurula çıkarılmaları sunularak genel kurulun da onayının alındığı, çıkarılan üyelerden ...'in 1.Asliye Ticaret Mahkemesinde 2016/1405 E. no'lu, ... 1 Asliye Ticaret Mahkemesinde 2016/288 E. no'lu, ...'...
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, genel kurulun iptali istemine ilişkin olup, bu tür davaların kooperatif tüzel kişiliğine yönelik açılması gerekir. Yönetim kurulu üyesi veya üyelerinin genel kurul iptali davalarında davalı sıfatı bulunmamaktadır. Somut olayda, davacılar kooperatif yönetim kurulundan bir üyeyi hasım göstererek 19.11.2011 tarihli genel kurulun yönetim ve denetim kurulu seçimlerine ilişkin kararlarının iptalini talep etmişlerdir. Yönetim kurulunun tüm üyelerine yöneltilmeyen davada temsilcide hatadan söz edilemez ve kural olarak davanın pasif husumet yönünden reddi gerekir. Ancak, davacılar A.. D.. ve E.. P.. tarafından ibraz edilen 20.01.2012 tarihli dilekçede; davanın kooperatif tüzel kişiliğine yöneltildiği, ancak kooperatif yöneticisi olan A.. G..'nun hasım gösterildiği ileri sürülüştür....
için kendisine genel kurul tarafından yetki verilmesi gerektiğini, dava konusu yetkinin, bu maksatla istenmiş bir yetki olduğunu, hiçbir şekilde kooperatif üyelerinin ve kooperatif menfaatinin zarar görmesini içermediğini, esasen emsal değişikliğinin söz konusu olması halinde, konunun yeniden genel kurula getirileceği ve genel kurulda görüşüleceği kuralı karşısında davacının ileri sürdüğü hususların gerçek durumu yansıtmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Kan. 47. maddesindeki usule uygun çağrısız bir genel kurul olarak yapıldığını kabule olanak bulunmamaktadır. Bu yönüyle alınan kararların içeriği değerlendirilmeksizin yapılan genel kurulun yasaya aykırı olduğu kanaatine varılmıştır. Kooperatifler Kanununun 45/5 maddesinde "Genel kurulun sevk ve idaresi, ortaklar veya üst kuruluş temsilcileri arasında seçilen başkan ve üyeler tarafından sağlanır." hükmüne yer verilmiştir. Davaya konu 06/07/2018 tarihli genel kurul toplantısında Divan Başkanlığına seçilen ..., Saymanlığa seçilen ...'ın mahkememize sunulan bilirkişi raporunda ortaya konulduğu üzere kooperatif ortağı olmadıkları ve üst kuruluşu temsilcisi niteliğinde de olmadıkları anlaşılmakla genel kurul divanında görev yapmalarının mümkün olmadığı bu yönüyle yapılan genel kurulun Koop. Kan. 45/5 maddesiyle kooperatif ana sözleşmesinin 34. maddesine aykırı olduğu saptanmıştır....
Dava, Müflis ... genel kurulunun toplantıya çağrılmasına izin verilmesi istemine ilişkindir. Ancak, söz konusu davanın hasımının davanın mahiyeti gereği kooperatif olması gerekmektedir. Dolayısıyla, kooperatif yönetim kurulunun toplantıya çağrılması talepli davada husumetin kooperatife yöneltilmesi gerektiği, dava dilekçesinde davalı olarak kooperatif eski yönetim kurulu üyelerinin gösterildiği, bu itibarla açılan davanın usulüne uygun açılmış bir dava olmadığı anlaşıldığından, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur....
Dava dilekçesi içeriğinden ve taraf vekillerinin temyiz dilekçesindeki anlatımlarından her iki istemin terditli olmadığı anlaşıldığı gibi, "/ya" ibaresinin maddi hataya dayalı olduğu görülmektedir. 28.04.2013 tarihli genel kurulun 9, 10 ve 14. maddelerinde kooperatifin ortağı olmayanlar yönünden de bağlayıcı kararlar alınmış olup mahkemece, davacının üye olmadığı sadece daire satın aldığı hususunun davalının da kabulünde olduğu, kooperatif genel kurul kararlarının kesinleşmesi halinde ancak üyeleri bağlayacağı gözetilerek, kooperatifin, ortağı olmayan ve genel hizmetlerden yararlananlardan genel kurul kararına gerek olmaksızın bu yararlanmanın karşılığı olan genel giderleri ve dava tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı TBK’nın 117. maddesi hükmüne uygun temerrüt ihtarı bulunması halinde temerrüt tarihinden itibaren yasal oranda gecikme faizini, aynı Kanun'un 526. maddesindeki vekaletsiz iş görme hükümlerine göre isteyebileceği, dava konusu genel kurulun kat malikleri genel kurulu kararı...
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı kooperatif yönetim kurulunun 18.07.2012 tarihli kararı ile üyelerden gelen istek üzerine olağanüstü genel kurulun toplanmasına karar verildiği, davalı kooperatif tarafından taahhütlü mektupla ya da elden imza karşılığı genel kurul çağrısının yapıldığı, çağrının yapılmasında kanuna yada ana sözleşmeye aykırı bir durumun bulunmadığı, olağanüstü genel kurul toplantısının 4. maddesinde kooperatifin tasfiyeye girmesine ilişkin alınan kararın karar nisabına uyulmadığından geçersiz olduğu, iptali talep edilen olağanüstü genel kurulun 5. maddesinde yıkımı yapılan büfe ve okuma salonunun yıkımıyla ilgili olarak büfe ve okuma salonunun yapıldığı dönemdeki yönetim kurulunun mahkemeye verilmesine ilişkin kararın karar nisabına uygun olarak alındığı bu nedenle geçersizliğinden bahsedilemeyeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 18.08.2012 tarihli genel kurulun 4. maddesinin iptaline, aynı genel kurulun 5. maddesinin iptali...
Kooperatifler Kanununun 47 maddesi kapsamında çağrısız genel kurul yapılabilmesi için kooperatif ortaklarının tümünün genel kurula katılması ve genel kurulun çağrısız yapılmasına itiraz etmemesi gerekir. Kooperatif ortaklarından bir kişi dahi genel kurula katılmamışsa o toplantının Kooperatifler Kanununun 47. maddesi kapsamında yapılabilmesi mümkün değildir. Hatta ortaklardan biri dahi toplantıya katılıp daha sonra toplantıyı terk ettiğinde terk anından itibaren toplantıya devam olanağı yoktur. Bu durum karşısında davaya konu 30/06/2019 tarihli genel kurulun Koop. Kan. 47. maddesindeki usule uygun çağrısız bir genel kurul olarak yapıldığını kabule olanak bulunmamaktadır. Bu yönüyle alınan kararların içeriği değerlendirilmeksizin yapılan genel kurulun yasaya aykırı olduğu kanaatine varılmıştır. Kooperatifler Kanununun 45/5 maddesinde "Genel kurulun sevk ve idaresi, ortaklar veya üst kuruluş temsilcileri arasında seçilen başkan ve üyeler tarafından sağlanır." hükmüne yer verilmiştir....