Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin taksitle satış sözleşmesinden cayma hakkına sahiptir....

    MAHKEME: "........Dava dilekçesi ve ekleri, bilirkişi raporu, dosya içerisine alınan evraklar ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden (ön ödemeli konut sözleşmesi) kaynaklı meskenin süresinde teslim edilmemesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi, kira geliri ve tazminat isteminde bulunmuştur. Davanın dayanağı olan ve taraflar arasında haricen düzenlenen 05/12/2018 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi; davacının 50.000,00 TL ödediği, davalı-satıcının belirtilen süre ve şartlarda teslim etmeyi, davacı-alıcının da satış bedelini ödemeyi taahhüt ettiği ve teslim edilmediği taktirde her ay için 1.000,00 TL kira bedeli ile 20.000,00 TL cezai şart(tazminat) konulduğu sözleşmedir....

    Somut olayda; davacı, taraflar arasındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden dönerek davalıya ödenen bedelin tahsilini talep etmektedir. Buna karşılık davalı ise davacı ödemelerini kabul etmemek kaydıyla, sözleşmeden dönülmesi halinde mahsup edilmesi gereken kalemlerin eksik hesaplandığını, ayrıca fatura nedeniyle KDV'nin de düşülmesi gerektiğini, yine, sözleşmenin noterde düzenlenmesinden kaynaklı davacıya düşen masraflar ile sözleşmenin 12.3 maddesinde öngörülen bedellerin de alacaktan mahsup edilmesi gerektiğini, işlemiş faizin ise başlangıç tarihi belirtilmediği gibi sözleşmenin 12. Maddesi uyarınca gecikme tazminatı ve faiz istenmeyeceğini belirterek davanın reddini savunmaktadır. Bu durumda davacının talebi, sözleşme hükümlerinin tartışılarak değerlendirilmesini, diğer bir ifade ile yargılamayı gerekli kılmakta olup bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği anlaşıldığından mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

      K A R A R Davacı, davalı müteahhit şirketten 300.000,00-TL'ye bağımsız bölüm satın aldığını, 08.10.2010 tarihinde kat irtifak tapusunun verildiğini, sözleşme bedelinin 249.000,00-TL'sinin davalı bankadan alınan konut kredisi ile ödendiğini, dairenin sözleşmede kararlaştırılan tarihte teslim edilmediğini, ihtar çektiğini, sonuç alamadığını, bağlı kredi kullandırması nedeniyle davalı bankanın da sorumlu olduğunu ileri sürerek, 08.10.2010 tarihli daire satış sözleşmesinin 4077 sayılı yasaya aykırılık nedeni ile feshine, davalı firmaya ödenen bedellerinin faiziyle birlikte tahsiline, yoksun kalınan kira kaybının tespiti ile 31/08/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, konut finansman kredisinin feshi ile ipotek şerhinin kaldırılmasına, dava tarihine kadar ödenen kredi taksit bedellerinin ticari avans faizi ile birlikte tahsiline, dava tarihinden sonraki kredi taksitlerinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini istemiş; 15.01.2015 tarihli celsede, öncelikle sözleşmeden...

        Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yapılan sözleşmenin geçersizliği mahkeme tarafından da karara bağlandığını ancak YTİ0880 nolu geçersiz sözleşmenin 2.maddesinde yer alan sağlayıcı/malik T3 sorumluluğu yönetmelik ve Yargıtay içtihatlarında açıkça sayılamasına rağmen kanuna aykırı olarak sağlayıcı şirket yönünden bedelin iadesine ilişkin hiçbir sorumluluğa atıf edilmeyerek ödenen bedelin yalnızca Şifa Tur T6 Şti. dan teminine karar verildiğini, davalılar arasında organik bağ bulunduğunu açık olduğunu, iki davalının da müşterek ve müteselsil sorumlu olduğunu, izah edilen nedenlerle hukuka ve kanuna aykırı olarak verilen kararın kaldırılarak müvekkili tarafından ödenen bakiyenin davalılardan müteselsilen alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        Davacı, tasarruf finansman sözleşmesinden dönülmesi nedeniyle ödenen bedelin tahsili talebinde bulunmuştur.İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda, sözleşmenin geçersizliği nedeniyle ve sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince davacının ödediği bedelden hiçbir kesinti yapılmadan iade edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin konusu katılımcıların ödeme güçlerine göre gruplar halinde organize edilerek gayrimenkul sahibi olmalarını sağlayan bir hizmettir. Sözleşmede, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden farklı olarak, davalının kurduğu sistem ile katılımcıların ödeme güçlerine göre gruplar halinde organize edilmesi ve neticede katılımcılara gayrimenkul edindirilmesi amaçlanmaktadır. Davalı şirket, katılımcılara, belirli bir hizmet bedeli karşılığında ve gayrimenkul alımı konusunda organizasyon hizmeti sunmayı taahhüt etmektedir....

        Arasında YLV 1367 nolu 29.12.2012 tarihli Yalova ili Termal İlçesi Killi Orman mevkii adresindeki G22D14C2D pafta,3015 da, 4 ve 5 nolu parsellerinden 7/10920 hissesinin satış ve teslimine ilişkin olarak hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi adı altında devre tatil sözleşmesi ilk yapılan sözleşme olduğunu, ardından müvekkili defalarca cayma hakkını kullanmak istemiş ise de kendisine cayma hakkını kullanmasının mümkün olmadığı ve bir üst sözleşme ile revize edilmesi halinde bu hakkının devri ile ayrılmasının mümkün olacağı yönünde aldatıcı beyan ve ikna yöntemleri ile revize edilerek sözleşmeler imzalatıldığını, yapılan tapu devrinin anılan ve başka bir davanın konusu olan bu sözleşmelerden kaynaklı olduğunu, bu davada mahkemenin görevsizlik verdiğini ve dosyanın Yalova Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiğini, mahkemece görevsizlik verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için Yargıtay'a gönderildiğini, yani bu dosyanın halen yargılama sürecinin devam ettiğini, belirttikleri...

        Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; kooperatif ile kooperatif ortağı olmayan davalı arasında imzalanan satış vaadi ön sözleşmesine göre ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkin olup, kooperatif hukukunu ilgilendiren bir yönüde bulunmadığından, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          GEREKÇE: Dava, mobil telefon hizmetleri kurumsal tip abonelik sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemlidir. Davaya konu .... E. Sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafça davalı şirket ile dava dışı ... Aleyhine; 24.099,00 TL. Turkcell'e cayma nedeni olarak ödenen miktar (22/01/2018); 2.781,30 TL Turkcell'e ödenen Şubat Ayı Fatura Bedeli (22/02/2018); 717,00 TL Turkcell'e ödenen Mart Ayı Fatura Bedeli (22/03/2018); 1.518,25 TL. Kararlaştırılan fatura bedelinden fazla ödenen 2018 Şubat ayı fatura farkı; 4.560,40 TL kararlaştırılan fatura bedelinden fazla ödenen 2018 Mart ayı fatura farkı; 16.194,09 TL. .......

            GEREKÇE: Dava, mobil telefon hizmetleri kurumsal tip abonelik sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemlidir. Davaya konu .... E. Sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafça davalı şirket ile dava dışı ... Aleyhine; 24.099,00 TL. Turkcell'e cayma nedeni olarak ödenen miktar (22/01/2018); 2.781,30 TL Turkcell'e ödenen Şubat Ayı Fatura Bedeli (22/02/2018); 717,00 TL Turkcell'e ödenen Mart Ayı Fatura Bedeli (22/03/2018); 1.518,25 TL. Kararlaştırılan fatura bedelinden fazla ödenen 2018 Şubat ayı fatura farkı; 4.560,40 TL kararlaştırılan fatura bedelinden fazla ödenen 2018 Mart ayı fatura farkı; 16.194,09 TL. .......

              UYAP Entegrasyonu