Vaadi Sözleşmesi" başlıklı devre mülk sözleşmesinin resmi şekilde yapılmaması nedeniyle sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitine, bu sözleşme nedeniyle taraflar arasında düzenlenen 10.850,00 TL bedelli senetler nedeni ile davacının borçlu olmadığının tespitine, 08.04.2012 - 26.10.2014 vade tarihli, 10.850,00 TL bedelli sıra senetlerin iptaline, davacı tarafından ödenen 10.850,00 TL'nin 17.07.2014 dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan tahsiline, karar verilmiş; hüküm davalı ... Tur Organizasyon Turizm İnşaat Ticaret Limited Şirketi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, devremülk satış sözleşmesinin iptali ile ödediği bedelin iadesi ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile ödediği bedelin tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamında; davacının sunduğu belgelerde davalıya 6.195,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır....
Davalı, davacının internet üzerinden konaklama hizmeti satın aldığını, bu işlemin mesafeli satış niteliğinde olduğunu yasal cayma süresinde sözleşmenin feshedilmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, taraflar arasında yapılan satış sisteminin “piramit satış sistemi” olduğu ve 6502 sayılı Kanunu'nun 80/2 maddesi uyarınca piramit satış sisteminin yasak olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne dair verilen karar Yargıtay 13....
Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21.12.2012 gün ve 2011/357-2012/1571 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Mahkeme kararının gerekçe bölümünde davanın tarafları arasında satış ve eser sözleşmelerinin bulunmadığı belirtilmiş, dava hataen ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istirdadı olarak nitelendirilmiştir. Bu durumda temyiz itirazlarını inceleme görevi Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda anlatılan nedenlerle dosyanın temyiz itirazlarını incelemekle görevli Yargıtay Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi olduğu, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenmiş olması nedeniyle Tüketici Mahkemelerinin görevli bulunmadığından görevsizlik kararı verilmesi gerektiği, sözleşmenin devre tatil sözleşmesi değil gayrimenkul satış sözleşmesi olduğu, cayma hakkı düzenlenmediği, iddiaların soyut iddialar olduğu, sözleşme bedeli ödenmesinden sonra taşınmazın 06/08/2015 tarihinde tapu devrinin sağlandığı, kabul anlamına gelmemekle birlikte cayma hakkının varlığı kabul edilse dahi, süresinde kullanılmadığı, sözleşmenin kapıdan satış sözleşmesi olmadığı, sözleşme konusu tesisin aqua park, çeşitli büyüklüklerde daireler, açık ve kapalı spor merkezleri, alışveriş merkezi, fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezi gibi projelerden oluşan dev bir kompleks olduğu, davacının edimini yerine getirmesi halinde davalının devremülkü teslimle yükümlü olduğu, davanın kötü niyetli ikame edildiği bildirilerek...
Hizmeti Şartnamesi'nin "Cayma Bedeli" başlıklı 5. maddesi uyarınca cayma bedeli ve yine davalıya sunulan diğer hizmetlere ilişkin hizmet bedelini içeren takibe konu 5 adet fatura düzenlendiğini, davalı taraf faturalara konu borçlarının ödemesini süresinde gerçekleştirmemesi üzerinde müvekkili kurumun alacağının tahsili için ... İcra Dairesi ... Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmıştır. Borçlu ödeme emrine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının ödeme emrine borcun dayanağı belgeleri eklemediğini, tüketici mevzuatına göre davalının cayma hakkı olduğunu ve davacının cayma bedeli talep edemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. DELİLLER: Taraflar arasında aktedilen abonelik sözleşmesi, fesih ihbarnamesi, faturalar ve icra dosyası sureti dosyamız içerisine alınmıştır....
Toplanan tüm delillere ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından asıl alacak ve faizi olmak üzere toplam 776,88 TL taraflar arasında akdedilen elektrik aboneliği sözleşmesinden kaynaklı icra cezai şarttan kaynaklı alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı ancak davalı tarafça borca itiraz edildiği, davacı tarafından mahkememizde iş bu itirazın iptali davası açıldığı ve mahkememiz tarafından yapılan yargıla sırasında alınan hükme dayanak teşkil etmeye elverişli 14.10.2021 tarihli bilirkişi raporunda davalının, faturalarının son ödeme tarihinde ödemeyerek sözleşmenin feshine neden olmasından dolayı, taraflar arasında imzalanan Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesinin davacı şirket tarafından fesh edilmesinin yönetmeliklere ve sözleşmesine uygun olduğu, davacı şirket tarafından, davalının sözleşmenin tek taraflı fesh edilmesine neden olması nedeniyle, sözleşmenin 7.1. ve 7.2. maddeleri gereği, sözleşme boyunca davalı adına düzenlenen en yüksek fatura bedelinin iki katı olan...
Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; adi yazılı taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı olarak ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 13. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 26.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasındaki satış sözleşmesinden kaynaklı fazla ödenen bedelin iadesi talebine ilişkindir. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır....
ücreti olan 16,500,00 TL yi iade edemeyeceğini öğrendiğini, satış sözleşmesinde vaad edilen ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmediğini, satış vaadi sözleşmesinin noterlikte düzenlenmediğini, bu sebeplerle dava konusu sözleşmenin feshine ve bu güne kadar ödemiş olduğu 45.100,00 TL nin dava açılış tarihinden itibaren işleyecek faiziyle beraber davalı şirketten alınarak iadesini, yargılama giderinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....
davaya konu ürünleri kredi kartı ile satın almış olması nedeni ile taraflar arasındaki sözleşmenin "Taksitle Satış Sözleşmeleri Hakkında Yönetmelik'te belirtildiği üzere taksitli satış sözleşmesi olamayacağı ve Yönetmeliğin 2/4 maddesi uyarınca taksitli satışa ilişkin hükümlerin uygulanamayacağının açık olduğu, dolayısıyla davacı, 6502 sayılı Kanun un 18. maddesinde belirtilen cayma hakkından yararlanamayacağı, davacı ürünleri, müvekkil şirketin ... mağazasından, bizzat görerek ve beğenerek satın aldığını, sözleşmenin işyeri dışında kurulan sözleşmelerden olmaması sebebi ile 6502 sayılı Kanun'un 47/5 maddesinde tüketicilere sağlanana 14 günlük cayma süresinden de yararlanmayacağının açık olduğu, aynı zamanda, dava konusu ürünlerin mesafeli satış sözleşmesi olarak satın alınmadığı dikkate alındığında davacının Kanunun mesafeli sözleşmelerde cayma hakkını düzenleyen 48/4. maddesinden de faydalanması mümkünün olmadığı, kısaca davacı yasal süresi içerisinde geçerli bir cayma bildiriminde...