Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, davalı şirketin herhangi bir haklı ve hukuki gerekçe ileri sürmeden 01.07.2014 tarihinde iş sözleşmesine son verdiğini ileri sürmüş, davalı ise davacının iş sözleşmesinin İş Kanunu'nun 25-II-d maddesinde yer alan "d) İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması, ...." hükmüne dayanılarak; mağaza müdürü ...'a mağazada bulunan makas ile saldırarak yaralanmasına sebep verdiği gerekçesi ile 01.07.2014 tarihinde haklı nedenle son verdiğini savunmuş ve bu yönde yapılan fesih bildirimini dosyaya sunmuştur. Mahkemece "Davacının iş akdinin haklı ve geçerli bir nedene dayandırılarak feshedildiğinin davalı işverenlikçe ispatlanamadığı" gerekçesine yer verilerek kıdem ve ihbar tazminatlarının kabulüne verilmiştir. Ancak dosyaya sunulan ... 4....

    Dosya içeriğinden, davacının 21.11.2007-21.10.2009 tarihleri arasında satış elemanı olarak çalıştığı, işverence yazılı fesih bildirimi yapılmadığı,işverence ekonomik kriz nedeniyle geçerli nedenle iş sözleşmesinin feshedildiğinin bildirildiği, ibranamede iş sözleşmesinin 21.10.2009 tarihinde işverence 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17. maddesince feshedildiğinin bildirildiği, işverenin 04.01.2010 tarihinde Büyükçekmece .......

      benzer davalarda Ekim 2017 olarak revize ettiği, bu nedenle dava tarihi itibariyle 1 yıllık hak düşürücü sürenin dolmadığı anlaşıldığından davacı ile davalı ONS arasında yapılan gayrimenkul satış sözleşmesinin haklı nedenlerle feshedildiğinin tespiti ile 206.406,00 TL'nin avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen (davalı bankanın kredi limiti ile sınırlı olmak üzere) tahsiline, davacı kirada oturduğunu, davalının taşınmazı teslim etmemesi nedeniyle kira ödemek zorunda kaldığını belirterek menfi zararını talep ettiği, bu zararını da kira belgelerini sunarak ispatladığı ve bilirkişi raporuna göre de, ödenen kira bedelinin piyasa rayiçlerine uygun olduğu anlaşılmakla bu talebin kabulüne, taşınmazın davacı adına tapuda tescil edildiği ve sözleşme feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle, davacı ile davalı ONS arasında yapılan gayrimenkul satış sözleşmesinin haklı nedenlerle feshedildiğinin tespiti ile 206.406 TL ile 17.060 TL'nin avans faizi ile birlikte...

        Davacının ... sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun’un 25. maddesi kapsamında feshedildiği anlaşılmaktadır. Haklı sebeple yapılan fesihlerde yazılı bildirimde zorunluluğu olmadığı gibi, fesihten önce savunma alma zorunluluğu da bulunmamaktadır. Fesih bildirim yazısında açıklanan sağlık sorunlarının oluşmasında gerçekten işçinin kusurlu olması gerekmekte ise de davacının 2009 yılında yetmişbir gün, 2010 yılında altmışyedi gün ve 2011 yılında seksen gün aralıklı istirahat raporu aldığı ve bu istirahat raporlarının çoğunlukla tatil günleri öncesi veya sonrasına isabet ettiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacının bu şekilde aldığı raporlar sebebiyle işyerinde işin yürütülmesine, aksamasına ve olumsuzluğa ... açtığı açıktır. Başka bir deyimle alınan raporlardan dolayı işverenin davacının yerine başka eleman temin etmek durumuyla karşı karşıya kalacağı ve önceden oluşturulmuş çalışma programlarının aksayacağının kabul edilmesi gerekir....

          Davalı vekili gerekçeli istinaf dilekçesinde özetle; Davacının işe iade talebiyle birlikte işçilik alacakları talebinde de bulunduğunu, yerel mahkeme tarafından tefrik kararı verilmeksizin hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, Gerekçeli kararda hiçbir somut gerekçe gösterilmemesi ve dayanak sunulmamasının hukuka aykırı olduğunu, Davacının iş sözleşmesinin 'hangi gerekçe ile' feshedildiğinin, ne şekilde feshedildiğinin davacının bilgisi dahilinde olduğunu, Davacı tanığı ile davalı tanığı da davacının iş sözleşmesinin hangi gerekçeyle, neden ve ne zaman feshedildiği bilgisine sahip olduklarını beyan ettiklerini, davacının; iş sözleşmesinin feshi sürecinde bilgi sahibi olduğunu, kaldı ki davacının iş sözleşmesinin feshinin de yazılı şekilde yapıldığını ileri sürmüştür....

          Somut olayda, davacının fazla mesai yaptığı dosya içeriği ve tanık beyanlarından anlaşılmış olup, davalı yan karşılığının ödendiğini ispatlayamamıştır. Davalı tarafın sunmuş olduğu davacının işi kendisi bıraktığına dair tutanak içeriği, tanık beyanları, karşılığının ödendiği ispatlanamayan fazla mesai alacağının varlığı ve tüm dosya münderecatına göre, iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiğinin kabulü gerekir. Buna göre, mahkemece ihbar tazminatı talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 05.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......

            Davalı vekili, davacının sekreter olarak çalıştığını, vasıfsız bir eleman olduğunu, asgari ücret aldığını, 3.000,00 TL ücret ve %5 prim almasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu 01-02-03.....2010 tarihlerinde izinsiz ve mazeretsiz olarak işe gelmemesi üzerine, 4857 sayılı Kanun'un 25/2-g. maddesi gereği ... sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, bu sebeple kıdem tazminatı talep edemeyeceğini, ödenmemiş ücret alacağının bulunmadığını, yıllık izinlerini kullandığını ve fazla çalışmasının bulunmadığını, davalı şirketin genel tatil günlerinde çalışmasının olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

              İş Kanunu’nun 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanunun 25/II. maddesinde öngörülen ve işverene derhal fesih yetkisi tanıyan haklı sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz. Yargılama sırasında bu sebeplerin ağırlıkları her olayın özelliğine göre değerlendirilmelidir. İşçinin iyiniyet ve ahlak kurallarına uymayan davranışı sonucunda iş ilişkisine devam etmek işveren açısından çekilmez hale gelmişse, diğer bir anlatımla güven temeli çökmüşse işverenin haklı sebeple derhal fesih hakkı doğar....

                Davalı işveren vekili, 12.07.2011 tarihli disiplin kurulu kararı ile davacının işyerinde çalışan başka bir işçiyle birlikte 10.07.2011 pazar günü saat:21.45 saatlerinde kapısı kilitli olan yemekhane içerisinde görüldüğü, bu sebeple işyeri disiplin kurulunca 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/2-e ve 25/2-ı maddeleri ile TİS 62/C-1 maddesi kapsamında iş sözleşmesinin tazninatsız ve bildirimsiz olarak haklı olarak feshedildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I İş sözleşmesinin geçerli ve haklı neden olmadan, davalı işveren tarafından feshedildiğini belirten davacı işçi, kıdem, ihbar tazminatı ve fazla mesai ücretinin faizleri ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı işveren vekili, davacının iş sözleşmesinin devamsızlık nedeni ile haklı sebeple feshedildiğini ve tüm haklarının ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iş sözleşmesinin, işveren tarafından haklı nedenle feshedildiğinin kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine, fazla mesai ücretinin bilirkişi hesaplamaları doğrultusunda kabulüne karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu