Dosya içeriğinden, davacının 21.11.2007-21.10.2009 tarihleri arasında satış elemanı olarak çalıştığı, işverence yazılı fesih bildirimi yapılmadığı,işverence ekonomik kriz nedeniyle geçerli nedenle iş sözleşmesinin feshedildiğinin bildirildiği, ibranamede iş sözleşmesinin 21.10.2009 tarihinde işverence 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17. maddesince feshedildiğinin bildirildiği, işverenin 04.01.2010 tarihinde Büyükçekmece .......
Davacı, davalı şirketin herhangi bir haklı ve hukuki gerekçe ileri sürmeden 01.07.2014 tarihinde iş sözleşmesine son verdiğini ileri sürmüş, davalı ise davacının iş sözleşmesinin İş Kanunu'nun 25-II-d maddesinde yer alan "d) İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması, ...." hükmüne dayanılarak; mağaza müdürü ...'a mağazada bulunan makas ile saldırarak yaralanmasına sebep verdiği gerekçesi ile 01.07.2014 tarihinde haklı nedenle son verdiğini savunmuş ve bu yönde yapılan fesih bildirimini dosyaya sunmuştur. Mahkemece "Davacının iş akdinin haklı ve geçerli bir nedene dayandırılarak feshedildiğinin davalı işverenlikçe ispatlanamadığı" gerekçesine yer verilerek kıdem ve ihbar tazminatlarının kabulüne verilmiştir. Ancak dosyaya sunulan ... 4....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaaya dayanıp dayanmadığı ve işverenin yaptığı feshin haklı veya geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı noktalarında toplanmaktadır. Her iki davalının faaliyet ve uzmanlık alanının farklı olması karşısında davalılar arasındaki ilişkide muvazaadan söz etmek mümkün değildir. Davacının iş sözleşmesi 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II. maddesine göre haklı sebep belirtilerek sona erdirilmiştir. Haklı sebeple yapılan fesihlerde savunma alınma zorunluluğu yoktur. İşverence, davacı hakkında sisteme geç girerek vardiya uyumsuzluğuna sebep olduğu, mola tuşlaması yaparak belirli süre operasyon alanını habersiz ve mazeretsiz olarak terkettiği ve sistemin normal çalışması engellenerek fazladan mola süresi yarattığı gerekçeleri ile birden çok kez tutanak tutulmuş ve e-posta yoluyla uyarılmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki akdin feshi ve menfi zarardan doğan alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacılar vekili, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin davalının kusuru nedeniyle ifasının imkansız hale geldiğini ileri sürerek, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinin tespiti ile menfi zararın tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
Davacının ... sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun’un 25. maddesi kapsamında feshedildiği anlaşılmaktadır. Haklı sebeple yapılan fesihlerde yazılı bildirimde zorunluluğu olmadığı gibi, fesihten önce savunma alma zorunluluğu da bulunmamaktadır. Fesih bildirim yazısında açıklanan sağlık sorunlarının oluşmasında gerçekten işçinin kusurlu olması gerekmekte ise de davacının 2009 yılında yetmişbir gün, 2010 yılında altmışyedi gün ve 2011 yılında seksen gün aralıklı istirahat raporu aldığı ve bu istirahat raporlarının çoğunlukla tatil günleri öncesi veya sonrasına isabet ettiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacının bu şekilde aldığı raporlar sebebiyle işyerinde işin yürütülmesine, aksamasına ve olumsuzluğa ... açtığı açıktır. Başka bir deyimle alınan raporlardan dolayı işverenin davacının yerine başka eleman temin etmek durumuyla karşı karşıya kalacağı ve önceden oluşturulmuş çalışma programlarının aksayacağının kabul edilmesi gerekir....
İş Kanunu’nun 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanunun 25/II. maddesinde öngörülen ve işverene derhal fesih yetkisi tanıyan haklı sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz. Yargılama sırasında bu sebeplerin ağırlıkları her olayın özelliğine göre değerlendirilmelidir. İşçinin iyiniyet ve ahlak kurallarına uymayan davranışı sonucunda iş ilişkisine devam etmek işveren açısından çekilmez hale gelmişse, diğer bir anlatımla güven temeli çökmüşse işverenin haklı sebeple derhal fesih hakkı doğar....
Davalı işveren vekili, 12.07.2011 tarihli disiplin kurulu kararı ile davacının işyerinde çalışan başka bir işçiyle birlikte 10.07.2011 pazar günü saat:21.45 saatlerinde kapısı kilitli olan yemekhane içerisinde görüldüğü, bu sebeple işyeri disiplin kurulunca 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/2-e ve 25/2-ı maddeleri ile TİS 62/C-1 maddesi kapsamında iş sözleşmesinin tazninatsız ve bildirimsiz olarak haklı olarak feshedildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I İş sözleşmesinin geçerli ve haklı neden olmadan, davalı işveren tarafından feshedildiğini belirten davacı işçi, kıdem, ihbar tazminatı ve fazla mesai ücretinin faizleri ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı işveren vekili, davacının iş sözleşmesinin devamsızlık nedeni ile haklı sebeple feshedildiğini ve tüm haklarının ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iş sözleşmesinin, işveren tarafından haklı nedenle feshedildiğinin kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine, fazla mesai ücretinin bilirkişi hesaplamaları doğrultusunda kabulüne karar verilmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/34 E. 2009/70 K. sayılı dosyasında, dava konusu Finansal Kiralama Sözleşmesi ve aynı noterliğin 30.04.2007 tarihli düzenleme şeklinde Finansal Kiralama Tadil Sözleşmesinin davacı şirket tarafından haklı nedenle feshedildiğinin tespitine karar verilmiş, kararın Yargıtay (kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 11.05.2010 tarih, 2009/8499 E. ve 2010/5851 K. sayılı kararı ile onandığı, taraflarca karar düzeltme yoluna gidilmediğinden karar 17.09.2010 tarihinde kesinleştiği, iş bu davanın ise 10.12.2010 tarihinde açıldığı, anılan mahkeme kararıyla dava konusu Finansal Kiralama Sözleşmesinin ...tarafından haklı nedenle feshedildiğinin tespitine karar verildiği ve karar kesinleşmiş olduğundan, dava tarihi itibariyle geçerli bir sözleşme bulunmadığından, davacıların sözleşmenin feshedildiğinin tespitini talep etmelerinde hukuki yararları olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekilince temyiz edilmiştir. IV. TEMYİZ A....
Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-İş sözleşmesinin, işçinin devamsızlıkta bulunması nedeniyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. Maddesinin (II) numaralı bendinin (g) alt bendinde, “işçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi” halinde, işverenin haklı fesih imkanının bulunduğu kurala bağlanmıştır. Dava dilekçesinde, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı sebep olmaksızın feshedildiği ileri sürülmüş, davalı ise davacının devamsızlık yaptığını, iş sözleşmesinin feshinin haklı sebebe dayandığını savunmuştur....