Taraflar arasında davacının iş sözleşmesinin davalı tarafça haklı nedenle feshedilip edilmediği, davacının fazla çalışma ile hafta tatili çalışması yapıp yapmadığı, ulusal bayram ve genel tatil ücretinden yapılan indirim oranı, davalı lehinde hükmedilen vekalet ücreti konularında uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın feshedildiğini beyan etmiş, davalı ise davacının iş sözleşmesinin başka bir işçiyle kavga etmesi nedeniyle haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur. Dosya içerisinde bulunan ve 08.08.2016 tarihli fesih ihtarında, davacının diğer bir davalı şirket çalışanı ile kavga etmesi nedeniyle iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin bildirildiği görülmüştür. Davacının alınan savunmasında, diğer işçi ile kavga ettiğini kabul ettiği görülmüştür. Davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği anlaşılmış, kıdem ve ihbar tazminatının reddine karar verilmesi doğru bulunmuştur....
Davalı tanıklarından mağdurenin anne ve babası kızlarına karşı davacının cinsel tacizde bulunduğu beyan etmişler, davalı tanığı ... davacının komşularının kızına sözlü tacizde bulunduğu için apartmanın bağlı olduğu yönetimin toplandığını, üst yönetimin böyle bir kişinin sitede çalıştırılamıyacağına dair duyurusuyla davacının iddia edilen eylem nedeniyle sitede çalıştırılamayacağı belirtilerek iş sözleşmesinin feshedildiğini beyan etmiştir. Tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, tutanaklar ve olaya ilişkin savunmalar, mağdurenin ifadesi dikkate alındığında davacı hakkında soruşturmaya neden olan olayın iş sözleşmesinin feshi için haklı sebep teşkil ettiği, davacının iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı nedenle feshedildiğinin kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatının reddine karar verilmesi gerekli iken yazılı gerekçe ile hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacıya tebliğ edilen fesih bildiriminde, iş sözleşmesinin çalışmalarının değerlendirilmesi sonucu 07.12.2009 tarihli ve 91 sayılı Şube Yönetim Kurulu kararı ile feshedildiğinin bildirildiği, ilgili yönetim kurulu kararında 2010 yılı itibariyle diş hekimi ve nöbetçi hekim (davacı) ile devam edilmeyeceğinin belirtildiği, haklı bir fesih sebebi ileri sürülmediği, buna göre feshin geçerli sebeplerle yapıldığının kabul edilmesi gerektiği, davacıya tebliğ edilmeyen dosyada bulunan ve işverence savunmada dayanılan ikinci fesih bildiriminin kabul edilemeyeceği, kaldı ki davacı ile hasım olmayan tutanak mümzinin işverenin başka...
T4 tarafından işçinin yeterliliği ve davranışlarından dolayı haklı nedenlerle belirsiz süreli iş sözleşmesinin feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Ekol T9 T4 vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının Ceylan AVM projesinde temizlik görevlisi olarak çalışmaya başladığını ve davacı tarafın iş sözleşmesi işverence verilen talimatları yerine getirmediğinden dolayı tazminatları ödenerek geçerli sebeple feshedildiğini, davacı tarafa yaptığı iş hakkında gerekli eğitim verilmesine ve yönlendirmeler yapılmasına rağmen davacının diğer çalışanlarla uyumsuzluğu ve verimsizliğinin giderilemediğini, davacı tarafa iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedilmiş olması sebebiyle tüm haklarının kendisine ödenmiş olduğunu, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin izahtan vareste olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İşveren tarafça davacı hakkında tanzim edilen 19.01.2022 tarihli tutanak içeriği, tarafların ortak tanığı olan ve tutanaklarda imzası bulunan tanık Melek Albay ve diğer tanıkların beyanları birlikte değerlendirildiğinde, iş sözleşmesinin 19.01.2022 tarihi itibarıyla işverence feshedildiğinin kabulü gerektiği, iş sözleşmesinin feshine yönelik olarak, bu tarihten sonrası için tanzim edilen tutanaklara ve işveren ihtarnamesine itibar edilemeyeceği, buna göre 19.01.2022 tarihi itibarıyla iş sözleşmesinin haklı nedenle feshini gerektirecek şekilde olguların işveren tarafça ispat edilemediği anlaşılmakla, mahkemece davacının işe iadesine dair karar verilmesinin dosya içeriğine uygun olduğu kanaatine ulaşılmıştır....
uyarınca feshedildiğinin bildirildiği; öte yandan, dosya içerisinde yer alan 25.02.2014 tarihli ve 297 sayılı ...’a ait yazı cevabından, davacının raporlu olduğu 10.07.2013 ve 11.07.2013 tarihlerinde dava dışı ...Oil Akaryakıt A.Ş. isimli şirkete ait ... ve ... plakalı araçlarla ...’a giriş çıkış yaptığı hususunun sabit olduğu, yani davacının raporlu olduğu dönemde başka şirket adına çalıştığının anlaşıldığı, davacının bu davranışınınn da doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış niteliğinde olduğu; bu sebeple davalı işverenin feshinin haklı nedene dayandığı anlaşılmakla, davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....
-TL tutarında borç kalmış iken, ortada hiç bir haklı sebep olmadan davalı taraf davacı tarafı işten el çektirerek sözleşme gereği iş karşılığı veya nakit olarak dahi kalan kısmın ödenmesine izin vermediğini belirterek ödenen 23.000,00.-TL'nin davacıya iadesi talep etmişitir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, konut satım sözleşmesine davalı ihtiyaç amacıyla satınalınan bir adet konut satışından kaynaklandığı, bu sözleşmenin varlığı ve geçerli olup olmadığının görevli mahkemece değerlendirileceği ve davacının 4077 sayılı Kanunda belirtilen “Tüketici” tanımına girdiği, davalı şirketin ise kanunun yaptığı “Satıcı” tanımına uyduğu anlaşılmakla, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Nöbetçi Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 17/10/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Yargılama sırasında dinlenen davacı tanıkları davacının yaz döneminde 08.00-19.00 saatleri arasında ve kış döneminde 08.00-18.00 saatleri arasında çalıştığını bildirmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tanık anlatımları ile çelişecek şekilde davacının tüm çalışma döneminde 08.00-19.00 saatleri arasında çalıştığının kabul edilmesi isabetsizdir. 3-Mahkemece iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğinin ispat külfetinin işverene ait olduğu, işveren tarafından yapılan feshin haksız olduğu sonucuna varılmıştır. Davacı iş sözleşmesinin işverence feshedildiğini ileri sürmüş, davalı ise davacının yıllık izinde olduğu sırada eldeki davayı açtığını, dava dilekçesinin tebliği ile fesihten haberdar olduklarını savunmuştur. Yargılama sırasında dinlenen davacı tanıklarının sözleşmenin feshi anında işyerinde çalışmadığı sabittir. Davalı tanıkları davacının izin bitiminde işe devam etmediğini ifade etmiştir....
Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davacının işe gelmediği gün kartını arkadaşına bastırdığını, kendisini işe gelmiş gibi gösterdiğini, işverenin güvenini suistimal etmesi sebebi ile 4857 sayılı İş Kanun'u 25/ II-e. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı tarafından iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davalı temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.. 2-Davacının iş sözleşmesinin işverence haklı sebeple feshedilip feshedilmediği ve davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur....
Ayrıca fesih tarihi itibariyle, disiplin işlemlerinin devam ettiği ve henüz gerek envanter gerekse ana kasa açığının soruşturma aşamasında olduğu, davacının ücretinden yapılan bir kesintinin bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu halde, davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshini ispat ettiğinden söz edilemez. Mahkemece gerek iş sözleşmesini fesheden taraf, gerekse feshin haklı sebebe dayandığı noktasında yanılgıya düşülerek yazılı gerekçe ile hüküm kurulması hatalıdır. Sözleşmeyi fesheden tarafın ihbar tazminatı talep edemeyeceği, ayrıca davacının iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini ispatlayamadığı göz önüne alınarak kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken, anılan taleplerin kabulüne karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.10.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi....