Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çimento’ya karşı zor durumda bıraktığını bu nedenle davalı tarafından yapılan feshin haklı ve geçerli nedenle olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak varılan sonuç dosya içeriği ile örtüşmemektedir. Şöyle ki, yukarıda da belirtildiği üzere davalı işverence iş sözleşmesinin işçi tarafından feshedildiği ileri sürülmüştür. Buna rağmen Mahkemece iş sözleşmesinin davalı işverence haklı sebeple feshedildiğinin kabulü doğru olmamıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 25. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, anılan madde uyarınca, tarafların söylemediği şeyin veya vakıaların hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması mümkün değildir. Diğer yandan davalı tarafından istifa dilekçesi mahiyetinde olduğu belirtilen bir belge sunulmuş ise de, anılan belge de davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatının ödenmesi şartı ile ayrılmak istediğinin belirtildiği görülmektedir....

    Dosya kapsamından davacının iş yerini terk ederek iş akdini haklı bir sebep olmaksızın eylemli olarak feshettiği, davalının bu yöndeki savunması tanık anlatımları ile doğrulandığı halde mahkemece, hatalı değerlendirme sonucu iş akdinin haklı şekilde feshedildiğinin işverence kanıtlanamadığından bahisle kıdem ve ihbar tazminatlarının hüküm altına alınması isebatsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İcra Müdürlüğü 2012/8254 E sayılı dosyasından icra takibi yaptıklarını, takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında taleplerinin kabul edildiğini, kararın kesinleştiğini, bu karar ve işten ayrılma bildirgesinde belirtilen ayrılma nedeni de dikkate alındığında iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı neden olmadan feshedildiğinin sübuta erdiğini, ihbar tazminatının ödendiğini, iş sözleşmesi feshinden sonra davacının 1 yıl iş aradığını, herhangi bir kazanç elde edemediğini, davalıya ait iş yerindeki çalışmasına güvenerek konut kredisi kullandığını, işten çıkarılması nedeni ile ekonomik olarak sıkıntılı bir süreç yaşadığını, Borçlar Kanunu gereğince davalının iş sözleşmesi gereği aylık 15.000,00 TL den 8 aylık ücret tutarı olan 120.000,00 TL yi ödemesi gerektiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını iddia ederek bakiye süre ücret alacağı hakkının hüküm altına alınmasını talep etmiştir....

        Mahkemece, iddia savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından davacıya sözleşmenin feshedildiği tarih itibariyle cari hespatan kaynaklı borcunu bulunduğu, bu nedenle sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile taraflar arasındaki ... sözleşmesinin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiğinin tespitine, davalıya ait işyerinde ... markasını taşıyan tabela, broşür, basılı kağıt gibi reklam ve tanıtım malzemesinin toplatılmasına, 1.000 Euro cezai şartın ve 2.080,57 TL cari hesap alacağının temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

          T4 tarafından işçinin yeterliliği ve davranışlarından dolayı haklı nedenlerle belirsiz süreli iş sözleşmesinin feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Ekol T9 T4 vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının Ceylan AVM projesinde temizlik görevlisi olarak çalışmaya başladığını ve davacı tarafın iş sözleşmesi işverence verilen talimatları yerine getirmediğinden dolayı tazminatları ödenerek geçerli sebeple feshedildiğini, davacı tarafa yaptığı iş hakkında gerekli eğitim verilmesine ve yönlendirmeler yapılmasına rağmen davacının diğer çalışanlarla uyumsuzluğu ve verimsizliğinin giderilemediğini, davacı tarafa iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedilmiş olması sebebiyle tüm haklarının kendisine ödenmiş olduğunu, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin izahtan vareste olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacıya tebliğ edilen fesih bildiriminde, iş sözleşmesinin çalışmalarının değerlendirilmesi sonucu 07.12.2009 tarihli ve 91 sayılı Şube Yönetim Kurulu kararı ile feshedildiğinin bildirildiği, ilgili yönetim kurulu kararında 2010 yılı itibariyle diş hekimi ve nöbetçi hekim (davacı) ile devam edilmeyeceğinin belirtildiği, haklı bir fesih sebebi ileri sürülmediği, buna göre feshin geçerli sebeplerle yapıldığının kabul edilmesi gerektiği, davacıya tebliğ edilmeyen dosyada bulunan ve işverence savunmada dayanılan ikinci fesih bildiriminin kabul edilemeyeceği, kaldı ki davacı ile hasım olmayan tutanak mümzinin işverenin başka...

            Taraflar arasında davacının iş sözleşmesinin davalı tarafça haklı nedenle feshedilip edilmediği, davacının fazla çalışma ile hafta tatili çalışması yapıp yapmadığı, ulusal bayram ve genel tatil ücretinden yapılan indirim oranı, davalı lehinde hükmedilen vekalet ücreti konularında uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın feshedildiğini beyan etmiş, davalı ise davacının iş sözleşmesinin başka bir işçiyle kavga etmesi nedeniyle haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur. Dosya içerisinde bulunan ve 08.08.2016 tarihli fesih ihtarında, davacının diğer bir davalı şirket çalışanı ile kavga etmesi nedeniyle iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin bildirildiği görülmüştür. Davacının alınan savunmasında, diğer işçi ile kavga ettiğini kabul ettiği görülmüştür. Davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği anlaşılmış, kıdem ve ihbar tazminatının reddine karar verilmesi doğru bulunmuştur....

            Yargılama sırasında dinlenen davacı tanıkları davacının yaz döneminde 08.00-19.00 saatleri arasında ve kış döneminde 08.00-18.00 saatleri arasında çalıştığını bildirmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tanık anlatımları ile çelişecek şekilde davacının tüm çalışma döneminde 08.00-19.00 saatleri arasında çalıştığının kabul edilmesi isabetsizdir. 3-Mahkemece iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğinin ispat külfetinin işverene ait olduğu, işveren tarafından yapılan feshin haksız olduğu sonucuna varılmıştır. Davacı iş sözleşmesinin işverence feshedildiğini ileri sürmüş, davalı ise davacının yıllık izinde olduğu sırada eldeki davayı açtığını, dava dilekçesinin tebliği ile fesihten haberdar olduklarını savunmuştur. Yargılama sırasında dinlenen davacı tanıklarının sözleşmenin feshi anında işyerinde çalışmadığı sabittir. Davalı tanıkları davacının izin bitiminde işe devam etmediğini ifade etmiştir....

              Ayrıca fesih tarihi itibariyle, disiplin işlemlerinin devam ettiği ve henüz gerek envanter gerekse ana kasa açığının soruşturma aşamasında olduğu, davacının ücretinden yapılan bir kesintinin bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu halde, davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshini ispat ettiğinden söz edilemez. Mahkemece gerek iş sözleşmesini fesheden taraf, gerekse feshin haklı sebebe dayandığı noktasında yanılgıya düşülerek yazılı gerekçe ile hüküm kurulması hatalıdır. Sözleşmeyi fesheden tarafın ihbar tazminatı talep edemeyeceği, ayrıca davacının iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini ispatlayamadığı göz önüne alınarak kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken, anılan taleplerin kabulüne karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.10.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davacının işe gelmediği gün kartını arkadaşına bastırdığını, kendisini işe gelmiş gibi gösterdiğini, işverenin güvenini suistimal etmesi sebebi ile 4857 sayılı İş Kanun'u 25/ II-e. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı tarafından iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davalı temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.. 2-Davacının iş sözleşmesinin işverence haklı sebeple feshedilip feshedilmediği ve davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur....

                  UYAP Entegrasyonu