WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshediliğini beyan ederek ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir. Taraflar arasında davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilip edilmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın feshediliğini beyan etmiş, davalı ise davacının başka bir işçiyle tartışması nedeniyle iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur. Mahkemece davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshediliği ispatlanamadığından davanın kabulüne karar verilmiş ise de, varılan sonucun dosya kapsamına uygun olmadığı görülmüştür. Davacının imzadan imtina ettiği 13.06.2017 tarihli fesih ihtarında “13.06.2017 tarihinde çalışma arkadaşınız Ergin Yılmazer ile kavga ettiğininiz, birbirinize küfürlü sıfatlarda bulunduğunuz tespit edilmiştir....

Hukuk Dairesince 21.01.2019 tarihli ve 2017/18731 E., 2019/1403 K. sayılı kararı ile; davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, “…2-İş sözleşmesinin, işçinin devamsızlıkta bulunması nedeniyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur. …Dava dilekçesinde, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı sebep olmaksızın feshedildiği ileri sürülmüş, davalı ise davacının devamsızlık yaptığını, iş sözleşmesinin feshinin haklı sebebe dayandığını savunmuştur. Davalının sunduğu devamsızlık tutanakları ile davalı tanık beyanı karşısında, İş sözleşmesinin davalı tarafından davacının devamsızlık yaptığı gerekçesiyle feshedildiğinin anlaşılmasına göre davalı işverence yapılan feshin haklı sebebe dayandığının kabulü ile davacının kıdem tazminatı ile ihbar tazminatı istemlerinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir...” gerekçesi ile karar bozulmuştur....

    Noterliği'nce düzenleme biçiminde tanzim edilen 07.01.2008 tarih 79 yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yine aynı noterlikten gönderilen 04.08.2008 tarih ve 3671 nolu ihtarname ile feshedildiği ileri sürülerek sözleşmenin haklı nedenlerle feshedildiğinin tesbitine, sözleşme konusu taşınmaza yönelik müdahalenin men'ine, menfi ve müspet zararların tahsiline karar verilmesi istenilmiş, mahkemece sözleşmenin fesih ihtarının ulaştığı 07.08.2008 tarihi itibariyle haklı nedenlerle feshedildiğinin tesbitine, diğer taleplerin reddine karar verilmiş, karar davalı yüklenici tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle karar başlığında davacılardan Meral Bostan'ın isminin yazılmaması maddi hataya dayalı olup mahkemesince her zaman düzeltilebileceğine göre davalı yüklenicinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-...

      Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin fesih bildiriminde açıklanan haklı sebeple feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davalı işverenin fesih nedenlerinin gerçekleştiğini somut, kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İş sözleşmesinin, davacının ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlarla benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır....

        İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. 4857 sayılı Kanun’un 19. maddesinin 1. fıkrasına göre işveren fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Fesih bildirimi yazılı yapılmamışsa veya fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmemişse aynı Kanun'un 21. maddesi gereğince geçerli sebep gösterilmediği kabul edilir. Buna karşılık, aynı Kanun’un 25. maddesinde öngörülen, işverenin haklı sebeple derhal feshinde ise yazılı şekil şartı aranmamaktadır. Keza, haklı sebeple fesihte, fesihten önce 4857 sayılı Kanun'un 19. maddesinde öngörülen savunma alma koşulu bulunmamaktadır....

          Davacının iş sözleşmesinin haklı ya da geçerli nedenle feshedildiğinin davalı tarafça ispatlanamadığı anlaşılmış, davacının işe iadesine karar verilmesinin yerinde olduğu değerlendirilmiştir. Davacının asıl işveren Belediye bünyesinde alt işveren işçisi olarak çalıştığı, işe iadenin mali sonuçlarından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları anlaşılmış, davalıların istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir....

          Somut olayda, davacı; iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürmüş, davalı işveren; davacının kumaşlardaki üretim ve kırık hatalarını görmeyerek kumaşların kalitesinin düşmesi nedeniyle zarar verdiğini, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince iş akdinin feshinin haklı ya da geçerli nedenle feshedildiğinin ispat edilemediği, bu hususta herhangi bir delil ibraz edilmediği, davacının iş akdinin feshinin geçersiz olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de; Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı anlaşılmaktadır....

            davacının ustabaşı ve müdürle konuştuğunu, ne konuşulduğunu ve davacının nasıl işten ayrıldığını bilmediğini beyan ettikleri, tüm bu tanık beyanları ve dosya kapsamından davalı tarafından iş sözleşmesinin feshedildiğinin anlaşıldığı, davalı işveren tarafından iş sözleşmesinin tazminat gerektirmeyecek şekilde feshedildiğinin kanıtlanamadığı, işten ayrılış bildirgesindeki sebebin de değiştirilemeyeceği nazara alındığında davacının ihbar tazminatına hak kazanacağı gerekçesiyle direnme kararı verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaaya dayanıp dayanmadığı ve işverenin yaptığı feshin haklı veya geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı noktalarında toplanmaktadır. Her iki davalının faaliyet ve uzmanlık alanının farklı olması karşısında davalılar arasındaki ilişkide muvazaadan söz etmek mümkün değildir. Davacının iş sözleşmesi 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II. maddesine göre haklı sebep belirtilerek sona erdirilmiştir. Haklı sebeple yapılan fesihlerde savunma alınma zorunluluğu yoktur. İşverence, davacı hakkında sisteme geç girerek vardiya uyumsuzluğuna sebep olduğu, mola tuşlaması yaparak belirli süre operasyon alanını habersiz ve mazeretsiz olarak terkettiği ve sistemin normal çalışması engellenerek fazladan mola süresi yarattığı gerekçeleri ile birden çok kez tutanak tutulmuş ve hakkında disiplin cezası düzenlemiştir....

                Mahkemece davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında yapılan sözleşmede davacı işçinin işin niteliğinden ve koşullarından kaynaklanan sebeplerle işveren tarafından Türkiye genelinde geçici veya daimi olarak görevlendirilebileceği kararlaştırılmıştır. Davacının görev yeri değişikliğine ve feshe sebep olarak gösterilen müşteri memnuniyetsizliğinin sebepleri ve iddia edildiği gibi davacının aşırı borçlu olup olmadığı araştırılmamıştır. Ayrıca davalı tarafça gönderildiği işyerinde davacıya ihtiyaç bulunup bulunmadığı araştırılmadan feshin haksız olduğunun kabulü doğru bulunmamıştır. Öte yandan hükme esas alınan bilirkişi raporu fazla mesai alacağı yönünden denetime elverişli değildir. Mahkemece fazla mesai alacağı bakımından denetime elverişli ek rapor alınması gerekir. Mahkemece eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu