Şirketine izafeten imzalandığını, bu sebeple husumet itirazında bulunduklarını, iş sözleşmesinin davacının görevlerini gereği gibi yerine getirmemesi ve üçüncü kişilerle müvekkili Şirketi zora sokacak şekilde çalıştığı tekne ile bilgi paylaşımında bulunması sebebiyle haklı sebeple feshedildiğini, davacının savunması talep edilmesine rağmen davacı tarafça savunma verilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir. III....
Mahkemece davacının devamsızlık yaptığı kabul edilerek iş sözleşmesnin davalı tarafından haklı sebeple sonlandırıldığı kabul edilmiş ve böylelikle kıdem tazminatı ile ihbar tazminatı talebinin reddedildiği görülmüştür. Dosya kapsamına göre; davacı hakkında her ne kadar 19-20-21 Haziran 2013 tarihlerinde devamsızlık tutanağı tutulmuş ise de; davacının devamsızlık yaptığı belirtilen sözkonusu günleri içerecek şekilde 20-21-22 Haziran 2013 tarihlerinde raporlu olduğu görülmüştür. Bu rapora istinaden davacının yalnız 19.06.2016 tarihinde devamsızlık yaptığı diğer günler ise raporlu olduğu sabittir. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesinin II (g) fıkrası uyarınca davacının bir günlük devamsızlığının davalı işveren için haklı fesih sebebi sayılamayacağı görülmüştür. Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin bu kapsamda haklı sebeplerle feshedildiğinin kabülü hatalı olduğundan kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı talebinin kabulü gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma ve genel tatil alacaklarını istemiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı Kanun’un 25 ve devamı maddeleridir. Dosya içeriğinden, davalı işyerinde 03.01.1996 tarihinde işe giren davacının, iş sözleşmesinde görevinin idari işler olarak belirtildiği dosya kapsamına göre ise muhasebe bölümünde çalıştığı, 12.11.2010 tarihli fesih bildiriminde iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun'un 25-II maddesi uyarınca feshedildiğinin bildirildiği görülmüştür....
Davalı vekili ise, davacının iş sözleşmesinin bizzat kendileri tarafından 23/02/2016 tarihinde davacının suç teşkil eden fiilleri nedeni ile 4857 sayılı yasanın 25/II.maddesi kapsamında ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık nedeni ile feshettiğini, davacı hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, davacının tutanak altına alınan fiilleri ile şirketi 40.000,00 TL zarara uğrattığı savunulmuştur. İlk derece mahkemesince, davacının iş sözleşmesinin 23/02/2016 tarihinde SGK bildirimlerinin asgari ücret üzerinden yapılması, hafta tatili ve genel tatil günlerinde çalıştırılması, fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi nedenleri ile haklı olarak feshedildiğinin kabul edildiği görülmüştür....
Somut olayda, mahkemece, dosyada bulunan imzalı ücret bordroları karşısında davacının ücretlerinin ödenmemesi sebebiyle iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiği kabul edilmesi hatalı ise de davacının, davalı işveren tarafından ödenmeyen fazla mesai ücret alacağı bulunduğundan bu gerekçe ile davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğinin kabul edilmesi isabetlidir. 3-Davacı vekili, dava dilekçesinde yıllık izin ücret alacağı talep etmediği halde, mahkemece yıllık izin ücret alacağı bakımından karar verilmesi hatalıdır. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 24.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
bulundurularak, huzurdaki davanın dava şartları yönünden usulüne uygun ve hak düşürücü süre içerisinde açıldığı bu yönüyle huzurdaki davanın esastan görülmesine ilişkin unsurların tamam olduğu, Bir iş sözleşmesinin haklı ve geçerli sebeple sona erdiğinin ispat yükünün işverende olması, davalı tarafça iş sözleşmesinin haklı ve geçerli nedenle veya davacı tarafından haklı ve geçerli neden olmadan feshedildiğine dair herhangi bir delilin sunulmaması ile SGK ya çıkış kodu olarak kod 22 de yer alan (diğer nedenler) sebebinin bildirilmiş olması dikkate alındığında davalı tarafın davaya konu iş sözleşmesinin geçerli veya haklı nedenle feshedildiğini ispat külfetini yerine getirmediği kanaatine varılarak yapılan yargılama neticesinde, Dosya içeriği ile uyumlu davacının 24/05/2017 ila 09/12/2017, 03/09/2019 ila 18/12/2021 tarihleri arasında brüt 3.577,50 TL ücret karşılığında çalıştığını esas alan 08/11/2022 tarihli bilirkişi raporundaki hesaplamalar doğrultusunda tüm dosya kapsamı bir arada...
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı-karşı davalı işçinin sağlık sebepleri ile iş sözleşmesini feshinin haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Uyuşmazlığın normatif dayanağı 4857 sayılı Kanun'un 24/I- a. maddesidir. Sözü edilen hüküme göre iş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olması durumunda işçinin iş sözleşmesini haklı olarak feshetme imkanı doğmaktadır. Somut olayda, mahkemece, iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından haklı sebeple feshedildiğinin ispat edilemediği kabul edilmiş ise de, işçinin, delil listesinde hastane kayıtlarına dayandığı ve bir kısım hastane belgeleri sunduğu, ileri sürdüğü delillerin tümünün toplanmadığı anlaşılmıştır....
Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğinin davalı tarafça ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin uhdesine para geçirdiği gerekçesiyle feshedildiğini ileri sürmüş, dosya içerisinde bulunan bila tarihli "Tutanak" başlıklı belgede, davacının 690,00 TL bilet satış ücretini zimmetine geçirdiği belirtildikten sonra, davacının iş sözleşmesinin 14.11.2008 tarihi itibariyle feshedildiği ifade edilmiştir. Fesih gerekçesinde belitilen olayla ilgili olarak, yargılama devam ederken 12.04.2012 tarihinde davalı işverence suç duyurusunda bulunulmuş, davacı hakkında Kuşadası Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, bilet satışından elde ettiği 690,00 TL'yi uhdesine geçirdiğinden bahisle hizmet sebebiyle kötüye kullanma suçundan dava açılmış, Kuşadası 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2012/467 esas sayılı derdest dosyasında yargılamanın devam ettiği anlaşılmıştır....
Karar, davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında, davacının hizmet süresi ve buna göre fazla mesai, ulusal bayram genel tatil ve yıllık ücretli izin alacağının doğru hüküm altına alınıp alınmadığı tartışmalıdır. Mahkemece, davacının 10.06.2012-15.01.2006 ve 01.04.2009-20.05.2010 tarihleri arasında çalıştığı, ilk dönem çalışmasını davacının sona erdirdiği ancak iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini ispatlayamadığı kabul edilmiş; ikinci dönem çalışması ile ilgili olarak ise, davalı işverence iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle sadece bu dönem için kıdem ve ihbar tazminatı ile tüm hizmet süresine göre fazla mesai, ulusal bayram genel tatil ve yıllık ücretli izin alacağına hükmedilmiştir....