ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2022/472 Esas KARAR NO: 2022/695 DAVA: Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) DAVA TARİHİ : 16/06/2022 KARAR TARİHİ: 04/07/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi özetle ; Müvekkili ------- payına sahip olan hissedarı olduğunu, --------- ilan olunduğu üzere --------adına belirlenen yönetim ve temsil yetkileri ---tarihinde sona ereceğini, ancak ------ oluşması ve diğer -------- uzun süredir şirkete uğramaması nedeniyle şirket genel kurulu yapılamadığını, halihazırda şirketin oybirliğiyle karar alabilecek yönetim kurulu olmadığı gibi, müvekkilinin --------yaptığı yönetim kurulunun diğer üyesi ile aralarındaki husumet nedeniyle bir araya gelerek karar alma ihtimalleri de bulunmadığını, bu nedenle toplantı nisabının oluşmasına imkan bulunmaması ve mevcut olmaması sebebiyle de şirketin genel kurulu toplantıya çağrılamadığını, tüm...
E sayılı dava dosyasında tasfiye memuru davalı ... aleyhine tasfiye memurluğundan azil istemli açılan davanın kabulü ile tasfiye memuru ...'nın haklı nedenle azline tasfiyeye ilişkin acele işlemleri yerine getirmek en kısa sürede tasfiye memuru seçimi gündem maddesi ile şirket olağanüstü genel kurul toplantısı çağrısı yapmak üzere ...'in kayyım olarak atanmasına dair 11/03/2020 tarihinde karar verildiği, davacının Ankara .... Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığı dava devam etmekte iken 09/07/2019 tarihli ihtarname keşide ederek azlini istediği tasfiye memurundan şirket genel kurulunun toplanmasını talep ettiği anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamına göre; 6102 sayılı TTK'nın 412. maddesi uyarınca davalı şirketin olağan genel kurul toplantısına çağrılmasına izin ve çağrıyı yapmak üzere kayyım atanması istemli işbu davada dosyada mevcut bilgi ve belgelerle birlikte Ankara ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... EK sayılı ve 11/03/2020 tarihli kararı da değerlendirildiğinde tasfiye memuru ...'...
Mahkemenin kararı kesindir." şeklinde olup herhangi bir pay sahibinin maddede belirtilen gerekleri yerine getirdiği taktirde ortağı olduğu şirketin genel kurulunun toplanmasına Mahkemece izin verilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Bu açıklamalar ışığında somut olayda, davalı şirket müdürünün vefatı nedeniyle şirketin organsız kalması nedeniyle, ortaklar kurulunun toplanması imkansız hale geldiğinden davacı talebinin kabulü ile davalı şirketin genel kurulunun toplantıya çağrılmasına izin verilmesine , gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere kayyım görevlendirilmesine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KABULÜNE, 2-TTK'nun 410. maddesi uyarınca İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün ...... sicil numarasında kayıtlı .........
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/597 Esas KARAR NO : 2022/744 DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) DAVA TARİHİ : 05/09/2022 KARAR TARİHİ : 27/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilleri ... ve ... müteveffa ...’in kızları olup, müvekkil ... de ...’in müteveffa oğlu ...’in oğlu, muris ...’in torunu olduğunu, yani, ..., ... ve ...'in, muris ...’in tüm yasal mirasçılarını teşkil ettiğini, müteveffa ...'in 05/08/2020 tarihinde vefat ettiğini, İstanbul ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nde terekenin korunması ve mahkeme tarafından resmi yönetimi davası açıldığını ve ......
DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) DAVA TARİHİ : 21/08/2023 KARAR TARİHİ : 15/09/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 15/09/2023 KARAR SONUCU : KABUL Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ... A.Ş'nin %90 payına sahip olan hissedarı olduğunu, 18/10/2022 tarihinden beri şirket genel kurulunun yapılamadığını, zira şirketin %5 hissedarı ve yönetim kurulu başkan yardımcısı ... ile müvekkili arasında hukuki ihtilaflar bulunduğunu, 2023 yılı Ocak ayında gerçekleşmesi gereken olağan genel kurulun şirket ortaklarından ...'...
Gündemiyle toplantıya çağrılması için TTK 412 madde gereğince izin verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, TTK 412 madde gereğince genel kurulu toplantıya çağırma için mahkemeden izin istenmesine ilişkindir. Bu maddede, " pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya 7 iş günü içinde olumlu cevap verilmediği taktirde aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirketin merkezinin bulunduğu yerde Asliye Ticaret Mahkemesi karar verebilir. Mahkeme toplantıya gerek görürse, gündemi düzenlemek ve kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atar. Kararı da kayyıma görevlerini ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkileri gösterir. Zorunluluk olmadıkça mahkeme dosya üzerinden inceleme yaparak karar verir....
Gündemiyle toplantıya çağrılması için TTK 412 madde gereğince izin verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, TTK 412 madde gereğince genel kurulu toplantıya çağırma için mahkemeden izin istenmesine ilişkindir. Bu maddede, " pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya 7 iş günü içinde olumlu cevap verilmediği taktirde aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirketin merkezinin bulunduğu yerde Asliye Ticaret Mahkemesi karar verebilir. Mahkeme toplantıya gerek görürse, gündemi düzenlemek ve kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atar. Kararı da kayyıma görevlerini ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkileri gösterir. Zorunluluk olmadıkça mahkeme dosya üzerinden inceleme yaparak karar verir....
ücreti alacağının hatalı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda merkezi izin kullanım listesi başlıklı belgenin yazılı belge olarak kabul edilmesi halinde davacının yıllık izin ücreti alacağı bulunmadığının tespit edildiğinin belirtildiğini, bilirkişi tarafından tespit edilen belgenin davacı T1 tarafından imzalandığını, imzalı belge gereğince davacının tüm çalışma süresi boyunca toplamda 39 gün yıllık izin kullandığının sabit olduğunu, davacı tarafından imzalanan yazılı belgenin delil olarak kabul edilmesi gerektiğini, dosyaya sunulan ve davacı tarafça imzalanan belgelerden davacının 34 günlük yıllık izin hakkı olduğu kabul edildiğinde dahi herhangi bir yıllık izin ücret alacağının bulunmadığını, müvekkili şirketin davacıdan 5 günlük yıllık izin ücreti alacağının bulunduğunu, davacının yıllık izin ücret alacağının bulunmadığının davacının imzaladığı (izin formları) yazılı belgeler ile sabit olduğunu, yerel mahkeme tarafından davacı yararına yıllık izin ücretine hükmedilmesinin...
maddesinde öngörülen koruyucu ve destekleyici tedbirlerin suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından uygulanabileceği gözetilmeden, cezai sorumluluğu olan ve hakkında mahkumiyet hükmü kurulan suça sürüklenen çocuğun "bakımından sorumlu olan ailesine çocuk yetiştirme konusunda, suça sürüklenen çocuğun kendisine ise 5395 sayılı Kanun'un 5/1-a. maddesi uyarınca eğitim ve gelişimi ile ilgili sorunlarının çözümünde yol göstermeye yönelik olarak danışmanlık tedbiri uygulanmasına, Tedbirin Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından yerine getirilmesine, Karardan bir suretin tedbirin uygulanması yönünden İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne gönderilmesine, 5395 sayılı ÇKK'nun 8/3. maddesi uyarınca tedbir kararının uygulanmasına ilişkin olarak üçer aylık süreler ile mahkememize rapor verilmesine, 5395 sayılı ÇKK'nun 36/1. maddesi uyarınca denetim altına alınmasına takdiren gerek bulunmadığına, Tedbirin uygulanması yönünden...
Dosya kapsamında davacının yıllık izinlerini kullandığı konusunda yazılı bir belge olmadığı ve hizmet süresi dikkate alındığında, davacının uzun yıllar hiç izin kullanmadan çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, işçiye uzun süre yıllık izin kullandırılmadığı iddiaları karşısında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesinde öngörülen davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde hakimin davacı işçiyi bizzat dinleyerek yıllık izin kullanıp kullanmadığı konusunun açıklığa kavuşturulması gerekir....