Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlanmaması, iş akdinin feshi ile birlikte muaccel hale gelen yıllık izin ücretlerinin ödendiğinin belgelendirilmemesi, hükme esas alınan bilirkişi raporunda işveren kayıtlarında davacının imzasına havi izin formlarında belirtilen sürelerin dışlanarak bakiye yıllık izin ücreti alacağının hesaplanmış olduğunun anlaşılması karşısında mahkemenin kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalının istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir....

defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlanmaması, iş akdinin feshi ile birlikte muaccel hale gelen yıllık izin ücretlerinin ödendiğinin belgelendirilmemesi, hükme esas alınan bilirkişi raporunda işveren kayıtlarında davacının imzasına havi izin formlarında belirtilen sürelerin dışlanarak bakiye yıllık izin ücreti alacağının hesaplanmış olduğunun anlaşılması karşısında mahkemenin kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalının istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir....

Dosyanın incelenmesinden, şikayetçinin, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı mülkiyeti kendisine ait taşınmazda sera yapımı için izin istemiyle … Müze Müdürlüğüne başvuruda bulunduğu, Müze Müdürlüğünce konunun … Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kuruluna intikal ettirildiği, Kurulca söz konusu yerin üçüncü derecede arkeolojik ve ikinci derecede doğal sit alanı içinde olduğu, muz serasının konstriksiyon sisteminin kolayca kaldırılabilecek nitelikte olmadığı gerekçesiyle talebin reddedildiği, Belediye Başkanlığınca, yapının imar mevzuatına aykırı ve ruhsat alınmadan tesis edildiği, ayrıca … Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunca sera yapılmasının uygun bulunmadığı gerekçesiyle … tarihinde mühürlendiği, şikayetçinin … Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun sera yapılmasına izin verilmemesi işlemine karşı … İdare Mahkemesinde açtığı yürütmeyi durdurma istemli iptal davasında … günlü, … sayılı yürütmenin durdurulması kararı verildiği, bu iptal kararı...

    E) Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacının iş akdinin feshinden sonra düzenlenen son ay bordrosunda 1.901,45 TL izin ücretinin tahakkuk ettirilip ödendiği bu ödemenin hesaplanıp hüküm altına alınan izin ücreti alacağını tamamen karşıladığı görülmektedir. Bu belge değerlendirilerek ödeme yapılıp, yapılmadığı araştırılarak ödeme yapılmış ise davacının izin ücreti talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabülu hatalıdır. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      -TL olduğunu, işe başladığında birikmiş işlerin bitirilmesi ve iş düzeninin oturtulması gerektiğinden 1 yıl süre ile 08.00-20.00 saatleri arasında haftanın 5 günü çalıştırıldığını, bu dönemdeki fazla çalışması için ücret ödenmediğini; davacıya izinlerinin kullandırılmadığı, sadece 5 günlük izin ücreti ödemesi dışında ödeme yapılmadığını iddia ederek, fazla mesai ve yıllık izin alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davacının hiçbir zaman fazla mesai yapmadığını, ayrıca davacının işyerindeki konumunun fazla mesai ücreti talep etmeye uygun olmadığını, şirkette müdürlük görevini yürüttüğünü, yetkili kişi olarak çalıştığını, kimseden fazla çalışma talimatı alamadığını; davacının yıllık izinlerini kullandığını, kalan 5 günlük izni nedeniyle kendisine ödeme yapıldığını; ayrıca herhangi bir izin alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi Gereği görüşülüp düşünüldü: Başka suçtan hakkında yakalama emri bulunan sanığın ceza infaz kurumuna alınması sırasında üzerinde yapılan aramada uyuşturucu madde ele geçmesi karşısında; hiç kimsenin kendisini suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolla delil göstermeye zorlanamayacağına ilişkin Anayasa'nın 38/5. maddesine göre sanıktan üzerinde uyuşturucu madde bulunduğunu bilse dahi bu durumu anlatarak suçunu ikrar etmesinin beklenemeyeceği dikkate alındığında, cezaevine rızası haricinde ve görevlilerin gözetim ve denetiminde alman sanığın üzerinde bulunan uyuşturucu maddeyi bilinçli olarak ve cezaevine sokma saikiyle görevlilere teslim etmediği şeklinde bir sonuca varılamayacağı; ceza hukukunun ... prensiplerinden olan şüpheden sanık yararlanır ilkesi de nazara alındığında eyleminin TCK.nın 191. maddesinde tanımlanan, kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurmak suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak HÜKÜM : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: Hakkında yakalama kararı bulunan sanığın kolluk tarafından ele geçirilerek teslim edilmek üzere cezaevine getirildiği, girişte şahsi eşyaları üzerinde yapılan aramada cüzdanında bir miktar uyuşturucu ele geçirilmesi şeklindeki olayda; hiç kimsenin kendisini suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolla delil göstermeye zorlanamayacağına ilişkin Anayasanın 38/5. maddesine göre, sanıktan üzerinde uyuşturucu madde bulunduğunu bilse dahi bu durumu anlatarak suçunu ikrar etmesinin beklenemeyeceği dikkate alındığında cezaevine rızası haricinde ve görevlilerin gözetim ve denetiminde alınan sanık hakkında, uyuşturucu bulundurma suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken, unsurları oluşmadığı halde yazılı şekilde infaz kurumuna yasak eşya sokma suçundan mahkumiyet kararı verilmesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak HÜKÜM : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: Başka bir suçtan kesinleşen hapis cezasının infazı amacıyla cezaevine getirilen sanığın, cezaevine tesliminde yapılan üst aramasında 6136 Sayılı Yasa kapsamında kalmayan neşter ele geçirilmesi şeklindeki olayda; hiç kimsenin kendisini suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolla delil göstermeye zorlanamayacağına ilişkin Anayasanın 38/5. maddesine göre, sanıktan, eşyalarının içinde neşter bulunduğunu söyleyerek ikrar etmesinin beklenemeyeceği dikkate alındığında sanığın tutuklama sırasında eşyalarının içinde bulunan neşteri bilinçli olarak ve cezaevine sokma saikiyle görevlilere teslim etmediği şeklinde bir sonuca varılamayacağı; ceza hukukunun temel prensiplerinden olan şüpheden sanık yararlanır ilkesi de nazara alındığında, sanığın atılı suçtan beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz...

              Her ne kadar tanıklar izin uygulamasının telefonla da yapılabildiğini daha sonra dönüldükten sonra izin belgeleri imzalatıldığını beyan etmişlerse de davacı savunmasında Mersin'e tatile gittiğini belirttiğinden bu durumun bir acil bir mazeret sayılmayacağı , işyerinde ölüm, hastalık vs gibi acil durumlarda telefonla izin uygulaması olduğu vicdani kanaatine varılmıştır. İstinaf itirazları ile ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda itirazların yerinde olmadığı itirazın reddine karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı; 1- )Davacı vekilinin, Kayseri 2....

              İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili vekili istinaf dilekçesinde özetle, davalı tarafın dava konusu taşınmazın hukuki bir sebebe dayanmaksızın kullandığını ve müvekkilinin mülkiyet hakkına tecavüz ettiğini, müvekkilinin taşınmazı ve aracı üzerindeki haksız müdahalenin men'i ve müvekkiline tesliminin talep edildiğini, müvekkilinin dava konusu İzmir Narlıdere Atatürk Mah. 8033 ada, 6 nolu parselde kayıtlı 7 nolu bağımsız bölümü satışa arz etmek istediğini, ancak davalı tarafın taşınmazı haksız olarak kullanmaya devam ederek işbu davanın açılmasına sebebiyet verdiği gibi şimdi de taşınmazı satışa arz edilebilmesi için fotoğraflarının çekilmesine ve taşınmazın alıcı adaylarına gösterilmesine izin vermediğini, bilindiği üzere taşınmazın hukuki bir gerekçeye dayanarak kullanıldığı durumlarda dahi, taşınmazın muhtemel alıcılara göstermeye izin vermenin yasal bir yükümlülük olduğunu, davalının, haksız olarak işgal ettiği taşınmazı tahliye etmediği gibi, taşınmazın satışına mani olmaya...

              UYAP Entegrasyonu