Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükme yönelik; Davacı vekili ; davanın belirsiz alacak davası olduğunu, alacak kalemlerinin tümüne dava ve bedel artırım tarihlerinden ayrı ayrı faiz yürütülmesini kabul etmediklerini, hakkaniyet indiriminin fazla uygulandığını, bilirkişi raporuna yapılan itirazların mahkemece değerlendirilmediğini, Bölge Adliye Mahkemesinin iade kararında izin ücretine yönelik bir bozma bulunmadığını, davalı tarafın da bu yönde istinafı bulunmadığından ilk kararda hükmedilen izin ücreti alacağı bakımından usuli kazanılmış haklarının oluştuğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; İş sözleşmesinden kaynaklanan kıdem tazminatı ve bir kısım işçilik alacaklarının tahsili talebine ilişkindir....
Zarar görenin zararı öğrenmesi demek, zararın varlığı, mahiyeti ve esaslı unsurları hakkında bir dava açma ve davanın gerekçelerini göstermeye elverişli bütün hal ve şartları öğrenmiş olması demektir. Vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zarar, ancak bakım ve tedavi sonucunda düzenlenen hekim raporuyla belirli bir açıklığa kavuşur. Bedensel zararın gelişim, gösterdiği durumlarda zamanaşımına başlangıç olarak hastalık seyrinin yani gelişimin tamamlandığı tarihin esas alınması gerekir. Dava konusu olayda nefes borusu ezilerek ses tellerinden zarar gören davacı bakımından değişen ve gelişen bir durumun söz konusu olmadığı giderek olayla birlikte zararın öğrenildiği ve zaman aşımının başlangıç tarihinin olay tarihi olduğu ortadadır....
Mahkemece; davalı Fatih'e, üç ayrı dekontla toplam 15.000,00 TL ödediği, ödemeyi davacının ağabeyinin yaptığı, ödemenin davacı adına yapıldığı ancak paranın limited şirket ve ortaklarını bağlayacak şekilde limited şirket adına gönderilmediği, dekontlara eklenen açıklamanın münhasıran adi ortaklık sözleşmesinin varlığını göstermeye yeterli olmadığı, davacı tarafa, davalılara yemin teklif etme hakkı olduğunun hatırlatıldığı, davacının, yemin teklif ettiği, davalıların, taraflar arasında limited şirket kurulması konusunda bir anlaşmaya varılmadığı konusunda yemin ettikleri, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle, talebin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiştir. Dava; adi ortaklığın feshi istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin kurulup kurulmadığı noktasında toplanmaktadır....
FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2021/132 KARAR NO : 2021/373 DAVA : Patent (Patent İsteme Hakkının Ve Patentin Gaspı İddialı, Sözleşmeden Kaynaklanan Hak İstemli) DAVA TARİHİ : 12/04/2021 KARAR TARİHİ : 04/11/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/11/2021 DAVA: Davacı vekili 12/04/2021 harç tarihli dava dilekçesi ve sair beyanlarında özetle; müvekkilinin tamamen kendi fikri çabaları ve gayreti ile patent konusu buluş olan tabanca patentini icat ettiğini, davalının müvekkilinin rızasını ve onayını almadan TÜRKPATENT nezdinde kendileri adına başvuru yaptığını ve patenti gasp etmeye çalıştığını, söz konusu patent üzerinde hiçbir hakları bulunmadığını, kendilerini hak sahibi göstermeye çalıştığını, bu durumun suç teşkil ettiğini, bu konu ile alakalı olarak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldığını belirterek maddi- manevi tazminat hakkının saklı tutmak kaydıyla davaya konu ... başvuru numaralı patentin tescil işlemlerinin tedbiren...
İLK DERECE MAHKEMESİ GEREKÇE ÖZETİ ve KARARI : İlk Derece Mahkemesi'nce özetle; ''dosyada fesih bildirimi bulunmadığı, işten çıkış kodunun 03–"istifa" faslından yapıldığı, davalı tarafından dosyaya istifaname veya fesih bildirimi sunulmadığı; davacının 02/11/2013–23/09/2019 döneminde çalıştığını iddia ettiği, davalının ise iş akdinin 03/10/2019 tarihinde sona erdiğini savunduğu, dosyaya sunulan yıllık izin defterinde her bir izin dönemi için bir satır açılarak izin kullanım aralığı ve süresi belirtilerek imzalatıldığı, ancak son yıl olan 2019 yılında bir hücrede 3 ayrı izin döneminin yer aldığı, işbu 3. izin döneminin, 23/09/2019–03/10/2019 olduğu ve ilgili satırın her üç dönemi de içine alacak şekilde "tek imza" olacak şekilde imzalandığı, davacının 08/01/2019 tarihli dilekçesinde ücretini alabilmek için yıllık izin belgesini imzaladığını ancak izin kullanmadığını beyan ettiği; işbu izin belgesinde gerek tek hücreye üç satır yazılması ve tek imzalanması, gerekse davacının açıkça bu belgeye...
İnkılap Cad. ...kapı nolu/...adresinde bulunan "..." isimli işyeri hakkında diskotek olarak işletilmek üzere içkili istirahat ve eğlence yeri işletme izin belgesi düzenlendiği; söz konusu işyerinde 21/01/2015 tarihinde yapılan denetimde, pavyon ruhsatı bulunmamasına rağmen konsomatris çalıştırıldığı tespit edildiğinden bahisle ruhsatta belirtilen amaç dışında faaliyet göstermemesi ve konsomasyonluk faaliyetini sonlandırması hususunda 15/02/2015 tarihli tebligat ile 15 gün süre verildiği halde 15/09/2015 tarihli denetimde de pavyon ruhsatı bulunmamasına rağmen konsomatris çalıştırılmak suretiyle amaç dışı faaliyet göstermeye devam ettiğinden bahisle ...tarihli ...sayılı içkili istirahat ve eğlence yeri işletme izin belgesinin iptaline ilişkin dava konusu işlemin tesis edilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır....
DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) DAVA TARİHİ : 16/10/2020 KARAR TARİHİ : 18/03/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/03/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili beyanlarında; davacıların ... Sanayi ve Ticaret A.Ş'nin yaklaşık %41 oranında ortaklarından olduğunu, davacıların hissedarı oldukları şirket ve ortakları tarafından şirketin ticari faaliyetleri hakkında bilgi verilmediğini, ... Sanayi ve Ticaret A.Ş'nin 2019 yılı genel kurul toplantısının yapılması için kayyım tayinine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili beyanlarında; davalı şirketin genel kurulunun pandemi nedeniyle yapılamadığını , 2020 yılı aralık ayı içerisinde yapılmasının planladığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
ın 403 Sayılı Kanun uyarınca vatandaşlıktan çıkmasına izin verildiği ve sonrasında Hollanda vatandaşlığına geçtiği, dava dilekçesinin Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü aracılığı ile "... ... ... ... Hollanda olarak bildirilen adresinde tebliğ edildiği, ancak ilamın davalının mernis adresi olan ""... Mh. ... Cd. No:... İç kapı No: ... ... Ankara" adresine tebliğe çıkartıldığı ve Tebligat Kanununun 21. maddesi uyarınca tebliğ edildiği, bu haliyle ilamın davalıya usulsüz tebliğ edildiği tespit edilmiştir. ./.. Bu itibarla; 1- Davalı Ş.. Y.. A..'a ilamın usulünce tebliğ edilmesi ve temyiz süresinin beklenilmesi, 2- Hükmü duruşma istemli temyiz eden davalı Ü.. A.. vekili tarafından; a) Davalı Ş.. Y.. A.. için yurtdışı tebligat giderinin yatırılması ve buna ilişkin belgenin evraka eklenmesi, b) Davalı Ş.. Y.. A..'...
izin başlıklı maddeleri gereğince ;1- 5 yıl için 15 iş günü,6- 10 yıl için 18 iş günü,10 yıldan fazla da 24 iş günü izin hakkı bulunduğunu,davacının kullanmadığı izin ücretlerinin ücreti olarak 26.445,57.TL’sının davacıya ödendiği ,davacının alacağı kalmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Koleksiyon izin belgesinin kamu makamlarınca iptal edilmesi durumunda, dava konusu Yönetmeliğin 15. maddesinde bulunan; "2863 sayılı Kanun'un 26. maddesi gereğince verilen koleksiyon izin belgesi iptal edilenler, iptal işleminin müze müdürlüğünce tebliği tarihinden itibaren en geç yedi gün içerisinde koleksiyon izin belgesini, envanter defterlerini ve envantere kayıtlı veya henüz kayıt işlemi tamamlanmamış tüm kültür ve tabiat varlıklarını denetimi altında bulundukları müze müdürlüğüne teslim ederler." şeklindeki düzenleme gereğince, koleksiyon izin belgesi iptal edilenlerin, koleksiyonlarında bulunan eserlerin müzeye devredilmesi zorunludur. Dolayısıyla, söz konusu koleksiyon izin belgesinin iptalinin mülkiyet hakkına müdahale teşkil ettiği açıktır. Mülkiyet hakkına yapılan bir müdahalenin ise Anayasa'nın 35. maddesinde öngörülen koşullara uygun olması zorunludur....