Dağıtım A.Ş.’nin arıza mahallerine 02.09.2004-30.09.2005 tarihleri arasında personel taşıma işini davacı şirket yüklenmiştir.Araç kiralama şartnamesinin çalışma yeri ve süresi başlıklı 5. maddesi gereği davacıdan kiralanan araçların 24 saat göreve hazır olacakları , idarece bildirilen yer ve saatte göreve çıkacak şekilde hazır bulunulacağı açıkça belirtilmiştir.Buna dayalı olarak şoförleri ile birlikte davacıdan kiralanan araçlar çalıştırılmıştır. T.C. ... ... Dağıtım A.Ş. ... Müessesesi Malzeme ve Satınalma Müdürlüğü tarafından 10.04.2006 tarih,001915 sayılı cevabi yazı ekinde , taahhüt konusu işin ikmalinde çalıştırılan sürücülerin ad, soyadları ve kullandıkları araçların plaka sayıları ile sürücülerin taahhüt konusu işte çalışmış oldukları süreler bildirilmiştir....
Açıklanan nedenlerle Sulh Hukuk Mahkemelerine görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
HD'nin 11/12/2019 tarihli ve 2019/687 E., 2019/9983 K. sayılı kararı); somut olayda sözleşme içeriğinde araçların şoförlü olarak kiralandığına dair bir ibare bulunmadığı gibi, aksine davacı vekilinin ... tarihli duruşmada araçların şoförsüz olarak kiralandığını beyan ettiği anlaşıldığından, uyuşmazlığın araç kira sözleşmesinden kaynaklandığı aşikardır. 6100 sayılı HMK'nın 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” sulh hukuk mahkemesi görevlidir. Somut olayda taraflar arasında imzalanan "Motorlu Kara Nakil Araçları Kiralama Sözleşmesi'' başlıklı sözleşmenin kira sözleşmesi niteliğinde olduğu, uyuşmazlığın kira ilişkisi kapsamında kaldığı, davaya bakmaya sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmelidir....
ELATMANIN ÖNLENMESİMADDİ MANEVİ TAZMİNAT 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 25 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 44 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 49 ] "İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.05.2004 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve maddi-manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın elatma istemi yönünden kabulüne, tazminat istemi yönünden kısmen kabulüne dair verilen 09.05.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava, hasılat kira ilişkisinden kaynaklanan muarazanın giderilmesi, kar kaybı zararının tahsili ve manevi tazminat istemleri ile açılmıştır. Davalı, kira sözleşmesinin haklı olarak Belediye Encümen kararıyla feshedildiğini, davanın reddini savunmuştur....
Davada dayanılan ve hükme esas alınan 08.06.2010 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede kiralanan 5000+2000 m2 alanlı kapalı depo olarak belirtilerek, kullanım amacanın kiracıya ait emtiaların depolanması için kullanılacağı kararlaştırılmıştır. Dosyada bulunan bilgi ve belgelerden, davalının kiralanan deponun kirişlerinin taşıma kapasitesini incelemeden deponun 1. katına yüksek tonajlı araçların girmesine izin vererek kusurlu hareket ettiği sabit ise de davacının da kira sözleşmesinde taşınmazın 1. katına yüksek tonajlı araçların girmesinin yasak olduğuna ilişkin bir uyarı konulmaması nedeniyle müterafik (bölüşük) kusurlu olduğu görülmektedir. Her ne kadar davacı bu hususta davalıyı ikaz ettiğini beyan etmiş ise de bu hususu ispat edememiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı yanca “26.09.2012 ve 27.12.2011 tarihli araç satışından doğan bakiye alacak” sebebine dayalı olarak icra takibine girişildiğini, aksi yazılı bir şekilde kararlaştırılmadığı müddetçe satım sözleşmelerinde tarafların borçlarını aynı andan ifa etmekle yükümlü olduğunu, bu bağlamda müvekkili tarafından davalı şirkete araç satımı ile ilgili olarak satış bedelinin tamamının ödendiğini, akabinde araçların resmi devrinin gerçekleştiğini, müvekkilinin bakiye borcunun bulunmadığını, ispat yükünün davalıda olduğunu ileri sürerek icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespitine ve %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesin talep ve dava etmiştir....
metrekare zemin kat ve ... Kat ... ve ... nolu bölümler için kira sözleşmesi yapılmış olduğunu, kiralanan yer yeni açılan ... de olduğundan dolayı buradaki tüm iş yerlerine yatırım desteği sağlanmakta olduğunu, davacının da bu destekten yararlanarak, kira sözleşmesinde belirtilen yerleri davalıdan kiralamış olduğunu, söz konusu kiralanan yerlere ilişkin Kira Sözleşmesi 4. Maddesinde teslim ve teslim şartları, 7. Maddesinde kira sözleşmesinin başlangıcı ve süresi, 8. Maddesinde kira bedeli ve ortak giderler kısmı düzenlenmiş olduğunu, bunların “Kiralanan Yerin Teslimi Ve Teslim Şekli 4.1 Kiralanan yer 2020 yılının üçüncü çeyreğinde teslim edilecektir. Kiracı , faaliyeti önemli oranda etkilemeyen , mağazanın teslimini etkilemeyen mağazaya kiracının yerleşimini ve dekorasyonuna başlanmasına engel olmayan haller ve kusurlardan dolayı kiralanan yeri teslim almayı reddedemeyecektir....
Müvekkil şirket ne mail yoluyla ne de yazılı olarak hiçbir zaman bekleme araç talebinde bulunmamış, davalı şirket tedarik sorunu yaşanması ve müvekkil şirketin araçsız kalmaması için bekleme araçlarını talepsiz olarak müvekkil şirkete teslim etmiştir. sözleşme ile belirlenen araçların tesliminde temerrüde düşüldüğü, her ne kadar bekleme aracı teslim edilmişse de bu teslimin müvekkil şirket isteğiyle olmaması sebebiyle araçlara ilişkin faturalandırmaların kabul görmeyeceği, 1 hafta içerisinde belirlenen 0 KM araçların teslim edilmesi gerektiği, aksi takdirde müvekkil şirket tarafından başka bir firmadan eş değer araçların kiralanarak söz konusu kiralama ve hizmet bedellerinin davalı şirkete fatura edileceği belirtilmiştir....
Maddesi, 6325 Sayılı Yasanın 18/A-2/SON hükmü uyarınca dava dilekçesindeki tazminat talebi yönünden açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmek yerine, yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının kiralananın tahliyesi ve teslimi talebi yönünden sözleşmenin ifa yerinin Serik olduğuna yönelik gerekçesi ve ulaştığı sonuç da hatalı olduğunu belirterek yerel mahkemenin kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Davalı vekili, komşu parsel maliklerinin, kiralanan taşınmazın kendilerine ait olduğunu beyan ederek müvekkiline engel olduklarını, bu nedenle müvekkili tarafından davacı kuruma başvuru yapılarak kiralanan taşınmazın Kadastro Müdürlüğünden tam olarak aplikasyonu yaptırılarak kendisine teslim edilmesini istediğini, davacının yenileme işleminden sonra aplikasyonun yapılabileceğini bildirdiğini, bunun üzerine 17/01/2014 tarihli dilekçe ile hukuki ve fiili imkansızlık nedeniyle kira sözleşmesinin başından itibaren geçerli olmak üzere feshedilmesi ve kira borçlarının iptal edilmesini talep ettiğini, müvekkilinin taşınmazı hiç kullanamadığını, davacının, taşınmazı belirgin sınırları ile teslim edemediğini, davacının edimini yerine getirmediğinden müvekkilinin de karşı edimini yerine getirmediğini beyanla davanın reddini savunmuştur....