Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dosya kapsamı ve toplanan deliller ile delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından taraf vekillerinin aşağıdaki bent dışındaki istinaf itirazlarının reddine; 1- Kiralanan aracın teslimine yönelik davalı vekilinin istinaf itirazlarının değerlendirilmesi: Musakkaf taşınmazlar, otomobiller, kilitli dolaplar gibi şeylerin teslimi, anahtar teslimi suretiyle olur. Anahtar teslimi ile birlikte kiralanan üzerindeki tasarruf hakkı teslim alana geçer. Kiralananın tahliye edilmesi ve teslim olgusunun ispat yükü davalı kiracıya aittir. Kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte teslim ettiğini ispatlayamazsa, kiraya verenin bildirdiği tarihe itibar olunmalıdır....

DAVA Davacılar; davacı şirket ile davalı arasında Ankara İli Gölbaşı İlçesi Taşpınar Mahallesi 258 nolu parsel üzerinde bulunan binaların açık alanda düğün, toplu yemek, organizasyon hizmeti düzenlemek üzere ve ticari karın %50'si karşılığı paylaşım modeli ile hasılat kira sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme gereğince işletme amacına uygun olarak arazi ve üzerindeki binalarda tadilat, dekorasyon ve çevre düzenlemesi yapıldığını, sözleşmenin devamında diğer davacı ... tarafından 16.09.2016 tanzim ve 16.10.2016 vade tarihli 540.000 TL bedelli bono ve 10.02.2017 tanzim ve 30.03.2017 vade tarihli 200.000 TL bedelli bononun teminat olarak davacıya verildiğini, ancak işletme için gerekli izinler ve ruhsatın, kiralanan binaların bir kısmının Hazine ve dava dışı şahısların arazisi üzerinde bulunması, binaların yapı kullanma izin belgesi olmayıp kaçak yapı olması nedeniyle alınamadığını, bu husus bildirildiği halde teminat senetlerinin davalı tarafça iade edilmeyerek aleyhine icra takibi başlatıldığını...

    na zabıta araştırmasına göre adresi tesbit edilemediğinden dava dilekçesi ve karar ilanen tebliğ edilmişse de; Tebligat Kanununda yapılan değişiklik uyarınca bu tebliğ usulüne uygun olmadığından; adı geçenin adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre mernis adresinin tesbiti ile kararın usulen davalıya tebliği ve temyiz süresinin beklenilmesi, 2-Dairenin geri çevirme kararı üzerine davalı ... Araç Kiralama ve Servis A.Ş ile dava dışı ... Net İnternet Hizm. ve Elektronik Yay. San. Tic. Ltd....

      YAZIM TARİHİ: 31/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında yapılan anlaşma kapsamında ... şasi, ... motor ve ... şasi, ... motor numaralı 2 adet ticari aracın toplamda 219.000 Euro bedelle satın alındığını ve her iki aracın renk kodlarının da “...” olduğunu, davacının yerine getirdiği ticari faaliyet nedeniyle araçlar satın aldığını ve bu araçların tırların asıl ön (kupa) kısımları olduğunu, araçların arka kısımlarına takılıp yük taşıyacak dorselerin de “... A.Ş.” isimli dava dışı şirkete sipariş edildiğini, müvekkilinin satın aldığı araçların sipariş ve anlaşmalarını “...” renk kodu üzerinden yaptığı için “......

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle öncelikle taraf sıfatı yokluğundan davanın reddini, esasa girilmesi halinde davacı ile idare arasında yapılan 28/05/2010 tarihli ve 04/04/2014 tarihli Kira Şartnamelerinin 23. maddesinde " Bu şartname konusu taşınmaz üzerinde ahşap oturma yeri ve iskele yapanlar Hazineden herhangi bir hak ve tazminat talebinde bulunamayacaklarını iş bu şartnameyi imzalamakla kabul ve taahhüt etmiş olurlar" denildiğini, 07/06/2010 ve 07/05/2014 tarihli kira sözleşmelerinin 20. maddesinde ise "... Bu sözleşme konusu taşınmaz üzerinde ahşap oturma yeri ve iskeleyi yapanlar Hazineden herhangi bir hak ve tazminat talebinde bulunmayacaklarını iş bu sözleşmeyi imzalamakla kabul ve taahhüt etmiş olurlar" hükümlerinin bulunduğunu, bu hükümlerde kiralanan taşınmazın tahliyesi halinde idareden herhangi bir hak talep edemeyeceğinin hüküm altına alındığını, belirterek davanın reddini savunmuştur....

        talep ve dava etmiştir....

          Ticaret Mahkemesi Başkanlığı tarafından makinaya ihtiyati tedbir konulmasına ve yediemin sıfatıyla tedbiren şikayetçi firmaya tevdiine karar verildiği, Seydişehir İcra Müdürlüğü tarafından ihtiyati tedbir kararı yerine getirilmek üzere sanığa ait şirkete gidildiğinde, şirketin taşınmış olduğu ve makinanın bulunmadığı belirlenerek makinanın şikeyetçiye teslimi sağlanamadığı, bu suretle sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanığın borcunu zamanında ödeyemediğine ve makinayı başka bir şirkete emanet olarak verdiğine yönelik savunması, mahkeme kararı bulunmasına rağmen şikayetçinin makinayı teslim alamaması ve kiralanan makinanın sanığın zilyetliğinde olması gözetilerek sanığın zilyetliği kendisine devredilmiş mal üzerinde devir amacı dışında tasarrufta bulunmak suretiyle üzerine atılı suçu işlediği tüm dosya kapsamıyla anlaşılmakla, mahkemenin mahkumiyete yönelik kabulünde isabetsizlik görülmemiştir....

            Sözleşmenin 13. maddesinde ise; kiracının kira şartnamesi ve hükümlerine uymaması halinde, kira sözleşmesinin herhangi bir hüküm almaya ve tebligat yapmaya gerek kalmaksızın idarece feshedilerek son bir yıl kira bedelinin tazminat olarak tahsil edileceği düzenlenmiştir. Yine ihale şartnamesinin 22. maddesinde; müşterinin taahüdünden vazgeçmesi veya taahhüdünü sözleşme ve şartname hükümlerine uygun yerine getirmemesi halinde, ayrca protesto çekmeye ve hüküm almaya gerek kalmaksızın kesin teminatın gelir kaydedileceği ve sözleşme feshedilerek hesabın genel hükümlere göre tasfiye edileceği hükmüne yer verilmiştir. Sözleşmenin açıklanan bu hükümleri uyarınca somut olay değerlendirildiğinde; davalıya kiralanan yerin tesliminin yapılmadığı; dolayısıyla henüz başlamamış olan kira sözleşmesine aykırı davranıldığı gerekçesiyle davacı tarafından cezai şartın talep edilemeyeceği açıktır....

              Somut olayda; Taraflar arasında 01/12/2002 başlangıç - 01/12/2012 bitiş tarihli konut ve tarlaya ilişkin kira sözleşmelerinin varlığı hususunda, uyuşmazlık bulunmamaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi uyarınca “Temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir. Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir.” düzenlemesi mevcuttur. Bu durumda kiracı, 125. maddedeki seçimlik haklardan birini seçebilecektir. Kiracı aynen ifa (kiralananın teslimi) ve gecikme tazminatı seçebileceği gibi; bu hakkından vazgeçtiğini bildirerek, sözleşmeden dönebilir ve borcun ifa edilmemesinden yani kiralananın teslim edilmemesinden doğan müspet zararını talep edebilir....

                . - K A R A R - Davacı vekili, davalı ile müvekkilinin 24 adet araç satışı konusunda anlaştıklarını, şifahi anlaşma gereği satın alınan bu araçların tamamı CD çalarlı olarak teslimi gerekirken 18 tanesi CD çalarlı, 6 adetinin ise kaset çalarlı olarak teslim edildiğini iddia ederek kaset çalarlı olarak teslim edilen 6 adet aracın fiyat farkı 2000 YTL’nin faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında araçların tamamının CD çalarlı olacağı şeklinde bir anlaşmaya varılmadığını, 18 adet CD çalarlı, 6 adet ise kaset çalarlı olmak üzere 24 adet aracın davacı şirketin de rızası ve muvafakatı ile davacı şirkete teslim edildiğini, teslim edilen bu araçlar arasında herhangi bir fiyat farkı bulunmadığını, müvekkili şirketin davacıya bir borcu bulunmadığını savunarak davanın reddini savunmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu