Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/10/2019 tarih 2015/276 Esas 2019/303 Karar nolu kararına karşı davacı tarafından İstinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalıların 05/06/2008 tarihli sözleşmeye göre 21 dönüm tarlaya, 6 metre arayla zeytin dikilerek tarla sahiplerinden masraf istenmemesi kayıt ve şartı ile davacının murisi Hüseyin Ali Akduman'a verilmesi konusunda anlaşma yapıldığını, anlaşmanın bu zamana kadar süre geldiğini, davalıların taşınmazı satmak istediklerini, zarara uğrayacaklarını beyanla ortaklık sözleşmesinin tapuya şerh edilmesini ve bu suretle haklarının ihlalinin önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, ortaklık sözleşmesinin ve buna dayalı kullanım hakkının tapuya şerh verilmesi istemine ilişkindir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar T4 T6, T8, T10 T12, T14 T16, T18 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemesince verilen kararın usule, yasaya, doktrin görüşüne aykırı olduğunu, müvekkillerinin 'Tapuya Güven İlkesi' gereğince iyi niyetli olduklarını, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tapuya şerh edilmediğini, davalı müvekkillerinin tapuya güven ilkesi gereğince diğer davalı yüklenici T21'dan davaya konu taşınmazları bedelleri karşılığında satın aldıklarını, davacı arsa sahibinin, Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesini tapuya şerh ettirmeden tapuları diğer davalı yüklenici T21 devrettiğini, yüklenicinin de taşınmazları müvekkillerine tapuda bedelleri karşılığında sattığını, TMK 1023.maddesinde "Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur." denildiğini, müvekkillerinin TMK 1023.maddesine istinaden 'Tapuya Güven İlkesi' gereğince iyi niyetli olduklarının karine olarak kabul edildiğini,...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26/10/2015 gününde verilen dilekçe ile tapuya şerh edilen kira sözleşmesinden kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22/03/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ..., ... ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R 30.05.2016 havale tarihli dilekçe ile davalılar ..., ... ve ...'ın temyizden feragat dilekçesi sundukları ve usulüne uygun kimlik tespitlerinin yapıldığı anlaşılmış olmakla, temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklandığı üzere feragat nedeniyle davalılar ..., ... ve ...'...

    Dairesinin 13.05.2008 tarihli ve 2006/1604 – 2008/4196 sayılı kararında “…sağlayıcı şirketler ile bayiler arasında hukuki ilişkinin temeli işletme sözleşmesi ve kira sözleşmesi olmak üzere iki anlaşmaya dayanmaktadır. Başka bir anlatımla, sağlayıcı şirket öncelikle araziyi, sahibi olan bayiden kiralamakta daha sonra aynı bayiye istasyonun işletmesini vermektedir. İşletme sözleşmesinin ve kira sözleşmesinin bu iki sözleşme arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktadır. Böylece, şerh edilmiş kira sözleşmeleri bayinin işletme sözleşmelerini feshetmesini önlemekte ve sağlayıcı şirketin yapmış olduğu yatırımları bir tür teminat altına almaktadır. Çünkü bayi, işletme sözleşmesini feshetse dahi sağlayıcı şirket şerh edilmiş kira sözleşmeleri sayesinde kira sözleşmesi süresince kiracının sahip olduğu hakları elinde bulundurabilecek veya başkasına verebilecektir....

      4.000 TL ödeyeceğini, hazır olması gereken binaların hazır olmadığını taraflar arasında Biga noterliğinin 13/03/2008 tarih ve 03463 yevmiye nolu kira sözleşmesinin zamanında ifa olunmaması nedeniyle oluşan 200.000 TL zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir....

        Öte yandan, tadilat masrafının kiradan mahsup edileceği kararlaştırıldıktan sonra henüz mahsup tamamlanmadan önce kiraya veren kiralananı satar ise ve kira sözleşmesinin tapuya şerh edilmemesi nedeni ile kiracının yapmış olduğu tadilat masraflarını yeni malike ödemesi gereken kiradan mahsup etmesi imkanı bulunmaz ise, bu durumda kiracının yapmış olduğu tadilat masraflarından satış tarihine kadar işlemiş kiralarla mahsup edilemeyen kısmını önceki malik olan kiraya verenden talep etmesi mümkündür. Bu durumda mahkemece imalatların yapıldığı tarih itibarı ile değeri ve satış gününe kadar yıpranma payı düşülerek değeri belirlenmeli ve kiracının kira ödemeyip tadilat masrafından mahsup ettiği aylar kira bedelleri düşüldükten sonra kiraya verenin satış tarihi itibarı ile zenginleştiği kısım tazminat olarak kiracıya ödenmelidir. Ancak somut olayda satış tarihi dava tarihinden sonra 07.01.2022 tarihidir. Her dava açıldığı tarihe göre karara bağlanır....

        Mah, ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 06/01/2017 tarihli kira sözleşmesi ile davacıya 5 yıl süre ile kiralanmasına ilişkin kira sözleşmesi akdedildiğini, kira sözleşmesinin tapuya şerh edildiğini, kira sözleşmesi uyarınca bu taşınmazın her türlü kullanım hakkının 5 yıl süreyle davacıya bırakıldığını, davacı ve davalı şirket arasında ayrıca bayilik ve otogaz bayilik sözleşmelerinin de akdedildiğini, davalının bayilik sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmeyerek temerrüte düştüğünü, bunun üzerine davacı şirket tarafından Kadıköy ....

          Davacı, davalı ...’a ait dükkanda kiracı olduğunu, ancak diğer davalı İsmet ... hakkında kira alacağı ve tahliye kararının infazen İsmet ...’ın tahliyesi sırasında kendilerinin itirazlarına rağmen tahliye edildiğini bildirerek, eski hale iadeye karar verilmesi için eldeki davayı açmıştır.Davacı kiracı olduğunu ispatlamayabilmek için Zeytinburnu 1. noterliğine ait 4.12.2001 tarihli ve 1121 yevmiye numarası ile dışarıda çekilen fotokopisi üzerinde aslına uygun olduğuna ilişkin şerh verilen 10.10.1998 başlangıç tarihli 5 yıl süreli ve kiralayanı davalı olan kira sözleşmesi sureti ibraz etmiş, davalı bu kira sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını savunarak, kira sözleşmesinin aslının ibrazı ile imza incelemesi yapılmasını talep etmiştir....

            tazminat ve kira kaybı taleplerinin kabul edilmesi mümkün olmadığını, müvekkilinin tapuda, davaya konu taşınmazın arsa karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden davalı T24' a verildiğine dair herhangi bir kayıt veya şerh bulunmamakta olduğunu, bu noktada arsa sahipleri yaptıkları sözleşmeyi tapuya şerh düşmeyerek üzerlerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, müvekkili, davalı T24' ın, evvelinden kendisi adına kayıtlı arsa üzerine inşaat yapacağını bilmekte olduğunu, buna güvenerek davalı müteahhit ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapmış olduğunu, bu durumun aksini gösterir bilgi ve belge mevcut olmadığını, tapuya güven ilkesi gereğince müvekkili üzerine yapılan tescilin korunması gerekmekte olduğunu, son olarak dava konusu taşınmazın getirildiği seviye dikkate alındığında, tazminat ve diğer alacaklar ancak sözleşmenin ileriye yönelik feshi halinde talep edilebileceğinden bu yöndeki taleplerin reddine karar verilmesini tüm bu nedenlerle öncelikle davanın husumet yokluğu nedeniyle...

            ye kiraya verildiği ve bunun tapuya şerh edildiği, davacıların 28.10.1995 tarihli devre tatil sözleşmesi ile devre tatil hakkı satın aldıkları, daha sonra bu taşınmazın mülkiyetinin ... Otelcilik A.Ş.'ye geçmiş ise de, tesisin ... A.Ş.'nin mülkiyetinde olduğu dönemde davacıların kullanım hakları ile ilgili herhangi bir muaraza yaratılmadığı, taşınmazın ... Otelcilik A.Ş. tarafından 26.12.2003 tarihinde dava dışı ... A.Ş.'ye satıldığı ve onun tarafından da davalı Karadeniz ... A.Ş.'ye kiralandığı anlaşılmaktadır. Önceki malik ile davalı ... A.Ş. arasında yapılan kira sözleşmesi tapuya şerh edilmiş olup, tapudaki bu şerh iptal edilmedikçe TMK'nun 1009/2 maddesi uyarınca sonraki malikleri ve bunların yeni kiracılarını da bağlar ise de, ......

              UYAP Entegrasyonu