Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı üçüncü kişi vekili, dava konusu 05.11.2014 tarihli haczin, müvekkili tarafından 11.07.2014 tarihinden itibaren işletilmeye başlanan adreste gerçekleştirildiğini, borçlunun haciz adresinde satış ve pazarlama departmanında görev aldığını, mahcuzlardan bir adet forkliftin dava dışı Finansal Kiralama Şirketine ait olduğunu, müvekkili tarafından sadece işletildiğini, 6361 sayılı Kanun'un 29. maddesi uyarınca sözleşme süresi boyunca haczedilemeyeceğini, haczedilen diğer malların da borçlu ile ilgisinin bulunmadığını, işyeri kira sözleşmesinin müvekkili ile yapıldığını, kira sözleşmesinin ekinde bulunan tüm faturalı malların işletme ile birlikte müvekkiline kiralandığını öne sürerek, forklifte ilişkin haczin yasa gereği kaldırılmasına, diğer mahcuzlar yönünden ise istihkak iddiasının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden 06.02.1996 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin Tapu Kanununun 26. maddesinden yararlanılarak tapuya şerh edilmediği, kayıtlardaki haczin 09.01.1997 tarihinde işlendiği görülmektedir. Davada dayanılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi tapuya şerh edilmediğinden davacı üçüncü kişilere karşı güçlendirilmiş hak iddiasında bulunamaz. Başka bir deyişle hukuki duruma aleniyet kazandırılmadığından taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan haklar üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir hale gelmemiştir. Mahkemece yapılan bu saptama bir yana bırakılarak davanın reddi yerine istek hüküm altına alındığından karar bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararı BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın iadesine, 29.04.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava, ipotek sözleşmesinin tapuya şerh edilmemesi nedeniyle ipotek borçlusunun yaptığı satışın iptali ile taşınmazın ipotekle birlikte borçlu adına tescili istemine ilişkin olup, hüküm Asliye Hukuk Mahkemesince verilmekle, temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 14. Maddesi ile Başkanlar Kurulu'nun 23.2.2004 gün 3 sayılı kararı uyarınca yüksek 14. Hukuk dairesine ait bulunduğundan dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 22.6.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        takip edilmesi ve yapılması gerekli usul ve prosedür gösterilmiştir....

        Tüm bu açıklanan hakların şerhi koşulların bulunması halinde şerh tapu müdürlüğünce konulabileceği gibi hükmen de tapuya yazılabilir. Diğer taraftan şerhin terkinine ilişkin davalarda şerh lehtarının davada davalı olarak yer alması zorunludur. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekir. O halde mahkemece, tapu kaydında mevcut haciz şerhleriyle ve diğer takyidatlarla ilgili kayıt ve belgelerin ve icra takip dosyalarının celbedilerek şerh lehtarlarının davaya dahil edilmesi ve şerh lehtarlarının savunması alındıktan sonra oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken usulüne uygun olmayan ara kararına dayanılarak bu konuda yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 6.10.2003 gününde verilen dilekçe ile, davacı ... ve ... vekili tarafından davalılar aleyhine 06.10.2003 gününde verilen dilekçeler ile kira sözleşmesinin tapu kaydına şerh verilmesi istenmesi üzerine davalar birleştirilerek yapılan muhakeme sonunda; dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine dair verilen 15.05.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, dava dilekçesi ile davacıların, davalı şirketin ..., ...Köyündeki 115 ada 19 parselde kayıtlı arsası üzerine inşa etmiş olduğu villalardan F blok 24 no’lu olanını 99 yıllığına kiraladıklarını, kira sözleşmesindeki; “Kiracı, tek taraflı olarak bu sözleşme gereği kira şerhini tapu siciline tesis etmeye yetkilidir....

            konu olan taşınmazın üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ve taşınmazın aile konutu olduğuna dair tapuya şerh verilmesine karar verilmesinin talep ve dava etmiştir....

            konu olan taşınmazın üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ve taşınmazın aile konutu olduğuna dair tapuya şerh verilmesine karar verilmesinin talep ve dava etmiştir....

            Davalı vekili, arsa sahipleri arasındaki ortaklığın giderilmesi davasında tapuya şerh konulduğunu, bu nedenle işlemlerin aksadığını, genel iskân alınamadığını, kat irtifakı tesis edilemediğini, ancak tüm bunlara rağmen, müvekkilinin konut ve işyerlerini teslim ettiğini, arsa sahiplerinin müvekkiline bir kısım konut ve işyerlerinin tapu devirlerini yapmadıklarını, öte yandan, sözleşmede tahkim şartı bulunduğunu, bu yola başvurulmadan dava açılamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir....

              Üçüncü kişi, taşınmazı işgal etmekte haklı bulunduğunu, hacizden/ipotek tarihinden önce yapılmış resmi bir belge ile ispat ederse, (örneğin; kiracı olduğunu, hacizden önce tapuya şerh verilmiş ya da hacizden önce noterde düzenlenmiş veya onaylanmış bir kira sözleşmesi ile ispat ederse) icra mahkemesi, tahliye emrinin iptaline karar verir (Prof. Dr. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku, El Kitabı. Kasım 2004 baskı s. 40), (Hukuk Genel Kurulu'nun 23.05.2007 tarih ve 2007/12- 297 esas, 2007/287 karar sayılı kararı)....

              UYAP Entegrasyonu