Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Belediyesine; intifa hakkı davalı ... ... ve İnş.San.Ltd.Şti.ne ait 7758 ada 1 parsel ile 7378 ada 2 parselin tapuya şerh edilen sözleşme ile 1.3.2012 tarihine kadar kiracısı olduğunu ileri sürerek taşınmazların tahliyesine yönelik ... 27.İcra Müdürlüğünün 2011/20490 sayılı takip dosyası nedeniyle kiracılık sıfatına muarazanın önlenmesini ve bu konuda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş; yerel mahkemece 15.02.2012 ve 07.03.2012 tarihli ara kararlarla ihtiyati tedbir isteğinin reddine karar verilmiştir.07.03.2012 tarihli ret kararı davacı tarafından temyiz edilmiştir....

    üç yıllık süre içerisinde rödovans bedeli ödemediği gibi maden ocağını işletmek için de işlem yapmadığını, sözlü olarak kira sözleşmesini fesh etmeleri nedeniyle taraflarınca da rödovans bedeli talebinde bulunulmadığını, dava konusu şerh tarihinden önce dava dışı bir şirket ile rödovans sözleşmesi yaptıklarını ve alanın bu şirket tarafından işletilmeye başlandığını, davalının bunu duyması üzerine dava konusu sözleşmeyi hakkı kötüye kullanmak suretiyle yasaya aykırı şekilde tek başına başvuruda bulunarak Maden İşleri Genel Müdürlüğüne 14/09/2011 tarihinde şerh ettirdiğini, bu haksız şerh talebinden sonra davalı tarafından ......

      Davacı vekili; kira sözleşmesi gereğince kira bedelinin aylık 22.500TL, yıllık 270.000TL olduğunu, ilk yıl kira bedelinin ödemesinin haricen tarafların anlaşması gereğince peyderpey ödendiğini, vadesinde ödemesi yapılan kira bedelinin davalı tarafça ihtirazi kayıt sürülmeksizin kabul edildiğini, davalı tarafın kira ödemelerinin vadesinde ödenmediği gerekçesiyle kira akdinin feshinin yerinde olmadığını, mahalli mahkemece kira bedelinin gecikmeli olarak ödendiği ifade ederek davanın reddi kararının emredici hukuk kurallarına, usul ve yasaya aykırı olduğunu, kiralanan taşınmaz kira sözleşmesinin yapıldığı tarihte taşınmazın inşaat halinde olduğunu, taşınmazın okul binası olarak yapılacağını, taşanmazın okul projesi olarak yapılması için gerekli plan ve projeler çizilerek davalı tarafın damadı Hüseyin Gündoğar adına olan e-mail ve watshap üzerinden gönderildiğini ve söz konusu görüşmelerin flash bellek ile dosya kapsamına alındığını, kira sözleşmesinin 1 Ocak 2018 tarihinde tapuya şerh edileceği...

      Dairesinin 13.05.2008 tarihli ve 2006/1604 – 2008/4196 sayılı kararında “…sağlayıcı şirketler ile bayiler arasında hukuki ilişkinin temeli işletme sözleşmesi ve kira sözleşmesi olmak üzere iki anlaşmaya dayanmaktadır. Başka bir anlatımla, sağlayıcı şirket öncelikle araziyi, sahibi olan bayiden kiralamakta daha sonra aynı bayiye istasyonun işletmesini vermektedir. İşletme sözleşmesinin ve kira sözleşmesinin bu iki sözleşme arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktadır. Böylece, şerh edilmiş kira sözleşmeleri bayinin işletme sözleşmelerini feshetmesini önlemekte ve sağlayıcı şirketin yapmış olduğu yatırımları bir tür teminat altına almaktadır. Çünkü bayi, işletme sözleşmesini feshetse dahi sağlayıcı şirket şerh edilmiş kira sözleşmeleri sayesinde kira sözleşmesi süresince kiracının sahip olduğu hakları elinde bulundurabilecek veya başkasına verebilecektir....

        A.Ş ile davalılar arasında ... adet villa yapımı konusunda sözleşme düzenlendiğini, ancak yasal şartlar oluşmadığından villaların yapılamadığını, sonrasında ......1991 tarihli kira sözleşmesi ile bu arsanın ... yıllık süre ile bina yapma ve ticari amaçla kullanma yetkisinin ...'e verildiğini, sözleşmenin ... yıllık bir süre için tapuya da şerh edildiğini, buraya davacıların ... Plaza yaparken, davalıların da şirkete ortak olduklarını, 04.05.1993 tarihinde mevcut duruma göre ......

          SAVUNMA :Davalılar vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen cevap dilekçesinde özetle;davanın zamanaşımına uğradığını, davalı T3 satış sözleşmesinin tarafı olmadığından husumet yöneltilemeyeceğini, davacının taşınmazı aldığı sırada davalı arsa sahipleri ile yüklenici arasında akdedilen düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tapuya şerhli olduğunu, davacının sözleşmeyi bilerek taşınmazı satın aldığını, resmi şekilde yapılan satımda, tapuya şerh verilen sözleşme kapsamındaki haklar kabul edildiğinden, satımın sözleşmeye katılmayı kapsadığını, davacınun davalı Aslıhan‘ın halefi konumunda bulunmakla sözleşmeden kaynaklanan hakları yükleniciye karşı yöneltmesi gerektiğini ileri sürerek, davacının davasının reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI VE GEREKÇESİ :Antalya 9....

          Kastri mevkii 861 ada 10 parsel zemin kat 1 nolu bağımsız bölüm nolu taşınmazın davalıya ihale olunduğunu, tapuda kayıt ve tescilinin yapıldığını, vekil edeninin 3. kişi konumunda olduğunu, ihale ile birlikte davacının kiracılığının sona ermesi nedeniyle kendisine gönderilen tahliye emrinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, taşınmazdan tahliyesine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca söz konusu kira sözleşmesinin noterde düzenlenmiş veya onaylanmış bir kira sözleşmesi olmadığı gibi tapuya da şerh verilmediğini, somut olayda kiracının tahliyesine ilişkin TBK'nun hükümlerinin uygulanmasından evvel HMK ve İİK hükümlerinin öncelikli olarak uygulanması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın reddine, dair karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı; davacı yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....

          Arasındaki 12/06/2008 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin 17/06/2008 tarihinde Muğla İli, Bodrum İlçesi, Türkbükü Mahallesi, 231 ada 14 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına şerh edildiği, bu sözleşmeye dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasının Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/194 Esas 2015/25 Karar sayılı ilamı ile kabulüne karar verildiği, kararın 07/05/2015 tarihinde kesinleştiği, anılan taşınmazdaki 1/3 hisseye 03/05/2011 tarihinde haciz konulduğu, haciz tarihi itibariyle haciz konulan hissenin takip borçlusu adına tapuya kayıtlı olduğu, davacı adına tescil işleminin 5 yıllık yasal süre içinde tamamlanmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, tapuya şerh edilmiş dahi olsa, gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklanan bu şahsi hakkın, tapuda malik gözüken kişinin borcu sebebiyle haciz koyan alacaklıya karşı hüküm ifade etmeyeceğinin kabulü gerekir....

          olduğu, 31/12/2017' ye kadar tapuya şerh verileceğine dair ibarenin görüldüğü, davalının cevap dilekçesinde güncel kiranın brüt 41.395,55 TL , net 33.116,44TL olduğunun belirtildiği, dava tarihi itibariyle son kira sözleşmesinin üzerinden yaklaşık iki yıllık bir sürenin geçmiş olduğu, mahkemece bilirkişi incelemesi yapıldığı ve TBK 138.m deki şartların oluşmadığı belirtilerek davanın reddine karar verildiği, kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır....

          ye 30.03.2017 tarihinde kiralandığının şerh edildiği, alacaklı tarafından başlatılan takip dosyasından 05.09.2018 tarihinde finansal kiralama şerhi üzerine haciz konulduğu, taşınmazın haciz tarihinde finansal kiralama şirketinin mülkiyetinde olduğu, taşınmaza borçlu adına kayıtlı iken haciz konulduğuna dair istinaf nedeninin yerinde olmadığı, 6361 sayılı kanunun 22. maddesine göre sözleşmenin geçerliliği için tapuya şerh verilmesinin yeterli olduğu, diğer taraftan opsiyon hakkının, haciz tarihinde henüz doğmamış bir hak olduğu, bu hakkın doğup doğmayacağı, doğması halinde ise, borçlunun bu hakkı kullanıp kullanmayacağının belli olmadığı, dolayısı ile bu hakkın haczedilmesi veya bu konuda şerh verilmesinin alacaklıya bir hak sağlamayacağı, hak, haciz tarihinde henüz doğmamış olduğundan ve taraflar arasındaki sözleşme gereğince 61 aya varan vade ve haciz tarihi gözetildiğinde mahkemece finansal kiralama şirketine yapılan ödemelerin ya da bakiye borcun sorulmasını gerekli kılan bir durum...

            UYAP Entegrasyonu