Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ Dava; yüklenicinin alacağını temlik alan davacının davalı taşınmaz maliki ile yüklenici arasında akdedilen kat karşılığı inşaat sözleşmesinin tapuya şerh ettirilmesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine 29/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

    Davacı şirket taşınmazı asıl kiracı olan Bahattin Öztürk'ten kiraladığını belirttiği şikayete konu taşınmazın 24.05.2011 tarih 4929 yevmiye nolu borçlusu mango gıda san ve tic aş olan ipotek ile davalı banka lehine tapu kaydında ipotek tesis edildiği taşınmazın ihalesinin 22.01.2016 tarihnide yapıldığı, Bahattin Öztürk isimli kişinin 01.04.2016 başlama süreli 5 yıl kira sözleşmesi mevcut olduğu tapuya şerh verildiği ipotek tesisinin iise çok önce 24.05.2011 tarihli olduğu, davacı yanın bahattin öztürk isimli kiracıdan 07.07.2017 tarihinde taşınmazı 4 yıllığına kiraladığını belirterek tahliye emrine itiraz ettiği, davacının kira sözleşmesinin tapuya şerh verilmemiş olduiğu kaldı ki davalı bankanın 22.01.2016 ihale tarihinden itibaren taşınmazın maliki olduğu, bahattin öztürk isimli kişinin taşınmazı kiraya verme hak ve yetkisinin olmadığı kaldı ki yargıtayın yerleşik içtihatlarına göre tapuya kaydında kira şerhi olsa dahi alacaklı banka lehine tescil edilmiş 24.05.2011 tarih 4929 yevmiye...

    Noterliği'nin 21.08.2007 tarihli taşınmaz mal satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden davalı müteahhide düşen dubleks dairenin 155.000,00 TL bedel karşılığında satış protokolü ile davalıdan satın alındığı ve satım bedeli olarak farklı tarihlerde 100.000 TL nakit ödeme, bakiye 55.000 TL değerinde inşaat malzemesi ve işçilik verildiği halde davalı-müteahhidin süresinde inşaatı tamamlamadığını, davalı müteahhit ve davalı-arsa sahiplerinin sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek taraflar arasında imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin tapuya şerh verilmesini, müvekkili ile davalı ... arasındaki satış protokolünün tapuya tescilini, sebepsiz zenginleşmeden doğan 155.000 TL alacağın fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik 25.000 TL'nin tespiti ile davalılardan faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      nitelikte olduğunu, İİK.nun 135/2. maddesinde yazılı nitelikte sayılan resmi belgelerden olmadığını, davacı ile diğer davalı/eski malik T5 arasında imzalanan 10/06/2019 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin sadece taraflar arasında imza edildiğini, tapuya şerh verilmiş kira sözleşmesi ile noterden yapılmış kira sözleşmesi, ya da üçüncü kişinin herhangi bir şekilde kiracı sıfatının varlığı bir mahkeme ilamı ile hükme bağlanmışsa bu durumda kanunun aradığı anlamda bir resmi belge şartının gerçekleşmiş olacağını, davacının bunların hiçbirini dosyaya sunmadığını, davacının kira sözleşmesinin akabinde doğalgaz ve elektrik sözleşmelerini de yaptığını belirterek dosyaya doğalgaz ve elektrik ödemelerine ilişkin dekontları sunduğunu, ancak bu belgelerin İİK.nun 135/2 maddesinde öngörülen resmi belgelerden olmadığını, İİK.nun 135 maddesinin sadece haciz yolu ile takipteki taşınmaz ihalelerinde değil aynı zamanda ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip neticesi paraya çevrilen taşınmazlar hakkında...

      Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır, kira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “kurucu" değil “açıklayıcı" şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “emredici" niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan" bir işlem için verilebilir....

        İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: ".... icra takibinin borçlusu olan Kuvvet Gürbüz’ün şikayete konu taşınmaz hakkında davacı T1 lehine 12/07/2018 tarihinde satış vaadi sözleşmesi düzenlediği ve tapuya şerh düşüldüğü, icra takibinin ise 07/01/2019 tarihinde başladığı, söz konusu taşınmaz üzerine icra dosyasının alacaklısı tarafından 03/09/2019 tarihinde haciz konulduğu ve 08/11/2019 tarihinde ise taşınmazın davacı T1’a satışının yapıldığı ve tapuya tescil edildiği görülmüştür. Alacaklının borçlunun üzerine bulunan taşınır ve taşınmaz mallara haciz koyma hakkı bulunmaktadır. Haciz tarihi itibariyle söz konusu taşınmazın borçlu adına kayıtlı olması karşısında konulan hacizde hukuka aykırı bir durum bulunmamaktadır. Kaldı ki davacı bu taşınmazı hacizli olduğunu bile bile satın almıştır. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerhinden sonra taşınmazın tescili için dava açıldığı da görülmemektedir....

        Şerhten itibaren beş yıl içinde satış yapılmaz veya irtifak hakkı tesis ve tapuya tescil edilmezse işbu şerh tapu sicil müdürü veya tapu sicil görevlileri tarafından re'sen terkin olunur.'' denilmiştir. Somut olayda, taraflar arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin konusu olan taşınmaz üzerine 29.12.1999 tarih ve 3843 yevmiye numarası ile şerh konulmuştur. Dava tarihi itibariyle, iş bu şerhin konulmasının üzerinden 5 yıl geçmiş olup, bu sürenin uzatılması yönünde taraflar arasında bir anlaşma bulunduğuna dair iddia da bulunmadığına göre, şerhin tapu sicil görevlileri tarafından resen terkin olunması ve ayrıca davacıların tapu idaresine müracaatla dahi şerhi terkin ettirmeleri mümkünken iş bu davayı açmalarında hukuki yarar bulunmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....

          ne sattığı, şirketin ise 05.11.2010 tarihinde taşınmazı davacıya devrettiği, çap kaydı üzerinde herhangi bir şerh ve takyidat bulunmadığı görülmektedir. Bilindiği üzere; özel yasa hükümleri saklı kalmak koşuluyla, gerek taşınır gerekse taşınmaz mallara ilişkin kira sözleşmelerinin geçerli olması hiçbir biçim koşuluna bağlı değildir. Kira sözleşmeleri yazılı veya sözlü yapılabileceği gibi zımni (üstü kapalı) olarakta vücuda getirilebilir. Yeterki taraflar kira sözleşmesinin esaslı unsurlarında anlaşmış olsunlar. Nitekim bu kural l8.3.l942 tarih 37/6 sayılı inançları birleştirme kararında açıkça vurgulanmıştır. Ne var ki kira ilişkisi bir hukuki fiil (vakıa) değil,bir hakkın doğumuna,değiştirilmesine veya ortadan kaldırılmasına neden olma niteliği itibariyle bir hukuki işlem (muamele)dir....

            Noterliği'nin 6404 yevmiye numaralı ihtarnamesinde de kiraya veren olarak sözleşmeyi fesih yetkisine haiz olmadıkları ve müvekkili şirketin bu yetkiyi kullanmadıkça taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmenin aynı süre ile uzayacağı yönünde cevap verildiğini, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin ilgili maddesindeki düzenlemenin gayet açık olduğundan, sözleşmenin sona ermesi için müvekkili şirket tarafından ihtarname keşide edilmesi gerektiğini, davacının sözleşme kurulurken bu hükme herhangi bir çekince koymadığını ve kabul ettiğinin ortada olduğunu, müvekkili şirket tarafından gönderilen herhangi bir ihbarnamenin de olmadığını, müvekkili şirketin söz konusu taşınmaza ilişkin mevut kira sözleşmesinin devam etmesi arzusunda olduğundan ve sona erdirme isteği bulunmadığından dava konusu taşınmaza ilişkin sözleşmenin halen geçerliliğini koruduğunu ve devam ettiğini, bu nedenle dava konusu taşınmaza ilişkin olarak imzalanmış olan kira sözleşmesinin aynı süre ve şartlarla geçerli olmaya...

            mümkün olmayacak maddi ve manevi zararların meydana geleceğini, bu sebeple trafo merkezinin müvekkiline ait bina içerisinde kalmaya devam etmesinin kira sözleşmesine aykırılık teşkil ettiğini, ayrıca kira sözleşmesinin başlangıcından itibaren de TBK'nın 347.maddesinde açıklanan 10 senelik sürenin dolduğunu belirterek Elektrik/ Trafo Muhavvile Merkezinin güvenlik ve akde aykırılık nedeniyle ve TBK'nun 347 maddesi gereği tahliyesine, trafo merkezinin yerinin boş olarak davacıya teslimine karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar, davanın reddini istemiştir....

              UYAP Entegrasyonu