Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliği'nin 05.06.2014 tarih ve 3614 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kira sözleşmesini haksız olarak feshettiğini belirterek kira sözleşmesinin başlangıç tarihinden itibaren taşınmazın yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar olan fazlaya ilişkin alacak hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik sözleşme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte 1 aylık kira bedeli olan 15.340,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, hukuki ayıplı taşınmazını kiralayarak basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğüne aykırı davranan davacının, kira bedeli talep etmesinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalıya ait iş yerini davalı ile aralarında imzalanan yazılı kira sözleşmesine dayanarak kullandığını, kira sözleşmesinin devamı sırasında davalının sahte kira sözleşmesi düzenleyerek 160,00 TL olan aylık kira bedelini 1.400,00 TL olarak gösterdiğini ve kira bedellerinin ödenmediği gerekçesi ile ......

      Sendikası tarafından organize edilen işe gelmeme veya işi yavaşlatma şeklindeki izinsiz eyleme katılmış olduğunun düşünüldüğünü, iş sözleşmesinin davalı havayolu şirketi tarafından haksız ve mesnetsiz olarak feshedildiğini beyanla, davacının iş sözleşmesinin feshinin geçersizliğinin tespitine ve davacının işe iadesine, iş sözleşmesinin feshinin geçersizliğinin tespiti karar ile birlikte 4857 sayılı İş Kanunu'nun 21. maddesi gereğince işverenin işçiyi bir ay içinde işe başlatmasına, başlatılmaması halinde davacıya sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödenmesine, kararın kesinleştirilmesine kadar çalıştırılmadığı süreler için davacıya dört aylık ücret ve diğer tüm haklarının ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, açılan davayı kabul etmediklerini, mahkemenin görevsiz olması sebebiyle öncelikle görevsizlik kararı verilmesini, görev itirazının kabul edilmemesi halinde, davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        İş Sendikası tarafından organize edilen işe gelmeme veya işi yavaşlatma şeklindeki izinsiz eyleme katılmış olduğunun düşünüldüğünü, iş sözleşmesinin davalı havayolu şirketi tarafından haksız ve mesnetsiz olarak feshedildiğini beyanla, davacının iş sözleşmesinin feshinin geçersizliğinin tespitine ve davacının işe iadesine, iş sözleşmesinin feshinin geçersizliğinin tespiti karan ile birlikte 4857 sayılı İş Kanunu'nun 21. maddesi gereğince işverenin işçiyi bir ay içinde işe başlatmasına, başlatılmaması halinde davacıya sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödenmesine, kararın kesinleştirilmesine kadar çalıştırılmadığı süreler için davacıya dört aylık ücret ve diğer tüm haklarının ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; açılan davayı kabul etmediklerini, mahkemenin görevsiz olması sebebiyle öncelikle görevsizlik kararı verilmesini, görev itirazının kabul edilmemesi halinde, davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Taraflar arasında her ne kadar kira sözleşmesi bulunmakta ise de dava konusu alacak kira sözleşmesinden kaynaklanan sözleşme şartı olan tazminat alacağı olmayıp davalının kira sözleşmesine aykırı olarak mala zarar verme eyleminden kaynaklanan haksız fiili sebebiyle tazminat davası olduğunu, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davasının ticari dava olarak kabulünün mümkün olmadığını, davanın, sözleşmeden kaynaklı tazminat davası olmaması, davalının haksız fiili sebebiyle vermiş olduğu zararın tazminine ilişkin olması karşısında arabuluculuk dava şartı yokluğu gerekçesiyle davanın usulden reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın esasına girilmeksizin gerekli inceleme yapılmadan karar verildiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          Mahkemece, bilirkişi raporu aldırılarak kira sözleşmesinin 3.maddesi gereğince 3'er aylık dönemler halinde ödenmesi gereken 61.500 TL kira bedeli borcu ve ayrıca 6183 sayılı yasanın 51. maddesinde öngörülen gecikme zammı olarak 6.156,28 TLişlemiş faiz ve yine kira sözleşmesinin 11. maddesi gereğince, taahhüdünü sözleşme hükümlerine aykırı olarak yerine getirememesi vs. hallerinde l yıllık kira bedelinin tazminat olarak ödeneceği böylelikle davalının kira sözleşmesi hükümlerini yerine getirmediğinden l yıllık kira bedeli olan 82.000 TL.tazminatı da dahil edilmek sureti ile 149.656,28 TL davalının borçlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça icra inkar tazminatı bakımından temyiz edilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesinde düzenlenen icra inkâr tazminatının amacı alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik haksız itirazları önlemektir....

            Davalılar, davacının aktif dava ehliyeti olmadığını, davaya konu kira sözleşmesinde davalı gerçek kişilerin taraf olmadığını, ödemesiz dönemin 26.03.1999 tarihinde değil 18.06.1999 tarihinde sona erdiğini, kira sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, davacının tazminat talep hakkı olmadığını, davacı tarafın tazminat talep hakkının olması halinde ise davacının iade etmeyerek nakde çevirdiği teminat mektubu bedeli ile yapılan zorunlu ve faydalı masrafların bedellerinin takas- mahsubu gerektiğini beyanla davanın reddini istemiştir....

              A.Ş vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Usule ilişkin beyanlarında ;Anlaşmama tutanağında "Son toplantıda taraflar, Temsilcilik sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle talep edilen maddi ve manevi tazminat istemi konususunda anlaşmaya varamamışlardır." yazdığını, anlaşmama tutanağında kalem kalem ve net bir biçimde belirtilmiş uyuşmazlık konularıyla sınırlı olarak dava açılabileceğini, Anlaşmama tutanağında maddi tazminat kapsamındaki taleplerin net yazılmadığını, manevi tazminat dışındaki taleplerin huzurdaki davada ileri sürülmesine muvafakatlerinin bulunmadığını bildirmiştir. Esasa ilişkin beyanlarında ; Müvekkili ......

                Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1- Taraflar arasında 05/04/2011 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi ile bu kira sözleşmesine dayanak 11/03/2011 tarihli kira şartnamesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira şartnamesinin 15. maddesindeki yükümlülüklerin kiracı tarafından yerine getirilmediğinden bahisle İta Amirinin oluru ile 02/08/2012 tarihinde sözleşmenin tek taraflı olarak feshine karar verilmiştir. Kira sözleşmesinin 10. maddesine göre "Kiracı kira süresinin bitiminde derhal, sözleşmenin feshi halinde ise tebligatı müteakip 15 (onbeş) gün içinde taşınmazı tahliye etmek zorundadır."...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tazminat hukukuna ilişkin davada Edirne 2. Asliye Hukuk ve 2. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, tazminat istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklı olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise; taraflar arasındaki sözleşmesinin kira sözleşmesi tanımına uymadığından bahisle görevsizlik yönünde hhüküm kurmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 4. maddesinde sul hukuk mahkemesinin görev alanına giren işler sayılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu