Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti'ne 25.10.2014 tarihli kira sözleşmesi ile alt kiracı olarak aylık 3.000,00 TL bedelle kiraya verilmiş olduğunu, sözkonusu kira sözleşmesinden kaynaklanan 2018 yılı Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık aylarına ait toplam kira bedeli olan 26.719,00 TL ve de 2019 yılı Ocak ayı kira bedeli 3.817,00 TL olmak üzere 8 aylık kira bedelinin kiracı ve kefili (müşterek borçlu/müteselsil kefil) tarafından iş bu güne kadar ödenmemiş olup kiracı ve kefilinin temerrüdünün oluşmuş olduğunu, kira sözleşmesinin başlangıç süresinin 01.11.2014, bitim süresinin 30.04.2023 olduğunu, kira sözleşmesinin müşterek borçluluk müteselsil kefalet kısmındaki; “Bu kira sözleşmesini kiracının kefili sıfatı ile imzalayan kefillerin sorumlulukları, müşterek borçluluk ve müteselsil kefilliktir....

Davalılar, söz konusu ödeme emrinde belirtildiği şekilde borçları olmadığını, alacaklının ilgili kira sözleşmesi uyarınca arsayı kullanılabilir halde kiralama gayesine uygun olarak teslim etmediğini bu nedenle sözleşmenin feshinin kendisine sözlü ve yazılı olarak bildirildiğini beyan etmişler, davalılar bu yoldaki itirazlarını yargılama sürecinde de devam ettirmişlerdir. Aynı kira sözleşmesine bağlı olarak taraflar arasında görülen, 2011 yılı 2, 3 ve 4.ayların kira parasının tahsili amacıyla ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/500 esasına kayıtlı itirazın iptali davası ile 2011 yılı 5 ve 6. ayların kira parasının tahsili yönünden aynı mahkemenin 2011/600 esasına kayıtlı itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmaktadır. Tarafları ve konusu aynı olup, aynı ilke ve esaslar doğrultusunda sonuçlandırılması gereken davalardan daha önceki aylarla ilgili olarak açılan ... 10....

    den temlik alınan alacağın tahsili talebiyle başlatılan ve takibe dayanak olarak gösterilen 11/08/2011 tarihli ödeme taahhüdünde yer alan cezai şarta dayanılmış ise de 11/08/2011 tarihli taahhütnamenin incelenmesinde 100.000 USD tazminat ödeme taahhüdünün kiralananın tahliye edilmemesi haline istinaden düzenlendiği ve kiralananın ... A.Ş. tarafından keşide edilen 05/09/2021 ve 10/10/2012 tarihli ihtarlar sonrası davalı tarafından keşide edilen 14/09/2012 tarihli ihtarnamede belirtilen 20/10/2012 tarihinde boşaltıldığı, nitekim bu hususta taraflar arasında da bir ihtilaf bulunmadığı, bu nedenle cezai şart alacağı talep koşullarının oluşmadığı, davacının dayanak olarak göstermiş olduğu Yargıtay kararında belirtilen hususların kira sözleşmesinin haklı/haksız feshine ilişkin olup dava konusu edilen taahhütte belirtilen cezai şartın konusu olmadığı anlaşıldığından davacı davasında haksız bulunmuş ve davanın reddine karar verilmiştir....

      Birleşen davada davalı-karşı davacı kiraya veren vekili dava dilekçesinde, davalının kira sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinin yerine getirmemesi nedeniyle kira sözleşmesinin müvekkili tarafından haklı nedenle 27/10/2011 tarihinde feshedildiğini, fesih tarihine kadar olan kira alacağının tahsili için davalı hakkında takip başlatıldığını, davalının itirazının haksız olduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

        Filhakika mahkememizde olayda özellikle TMK,2 ve TBK, 301.maddeleri kapsamında aracılık edildiği iddia edilen kira sözleşmesinin kurulmadığı ve davacının TBK 520/1,521/1, maddelerine göre davaya ve talebe esas kira sözleşmesinin kurulamaması nedeniyle ücrete hak kazanamadığı sonuç ve kanaati hasıl olmuştur. Binaenaleyh davacının davalı şirket yönünden davasını TMK,6 ve HMK, 190.maddeleri gereğince ispat edemediğinden davanın davalı şirket yönünden de esastan reddine karar verilmiştir. Ancak davacının takibinde haksız olduğu sonucuna ulaşılmakla birlikte takipte kötü niyetli olduğu söylenemeyeceğinden ve bu yönde hiçbir delil de bulunmadığından davalıların koşulları oluşmayan tazminat talebi dinlenmemiştir. 6100 Sayılı HMK'nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. Maddesi gereğince tamamen davacı taraf sorumlu tutulmak suretiyle 6100 Sayılı HMK'nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir....

          AŞ ile yaptığı kira sözleşmesi şerhleri ile devraldığını ve 5.yıldızlı tatil köyü haline getirdiğini,kira sözleşmesi süresince devre tatil hakkını kullandırdığını ancak kira sözleşmesinin süresinin bitmesi,devre tatil sözleşmesinin tarafı olmamasını gerekçe göstererek 2004 yılından itibaren tatil hakkını kullandırtmadığını bildirerek 2004 yılı tatil bedeli ile manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiş,18.12.2006 tarihli ıslah dilekçesi ile de sözleşmenin iptali ile 2004 yılında kullandırılmayan 2007/14191 2008/3667 tatil bedeli olarak 1.118YTL ile bakiye yıllara ait tatil hakkının kullandırılmayacak olması nedeniyle 22.360 YTL maddi tazminatın ve 5000 YTL manevi tazminatın zarar tarihinden itibaren reeskont faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ......

            AŞ ile yaptığı kira sözleşmesi şerhleri ile devraldığını ve 5.yıldızlı tatil köyü haline getirdiğini,kira sözleşmesi süresince devre tatil hakkını kullandırdığını ancak kira sözleşmesinin süresinin bitmesi,devre tatil sözleşmesinin tarafı olmamasını gerekçe göstererek 2004 yılından itibaren tatil hakkını kullandırtmadığını bildirerek 2004 yılı tatil 2007/14758-2008/5085 bedeli ile manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de sözleşmenin iptali ile 2004 yılında kullandırılmayan tatil bedeli olarak 1.924 YTL ile bakiye yıllara ait tatil hakkının kullandırılmayacak olması nedeniyle 14.205 YTL maddi tazminatın ve 5000 YTL manevi tazminatın zarar tarihinden itibaren reeskont faizi ile müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ......

              AŞ.’nin Tutes AŞ ile yaptığı kira sözleşmesi şerhleri ile devraldığını ve 5.yıldızlı tatil köyü haline getirdiğini,kira sözleşmesi süresince devre tatil hakkını kullandırdığını ancak kira sözleşmesinin süresinin bitmesi,devre tatil sözleşmesinin tarafı olmamasını gerekçe göstererek 2004 yılından itibaren tatil hakkını kullandırtmadığını bildirerek 2004 yılı tatil bedeli ile manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiş,18.12.2006 tarihli ıslah dilekçesi ile de sözleşmenin iptali ile 2004 yılında kullandırılmayan tatil bedeli olarak 1.890 YTL ile bakiye yıllara ait tatil hakkının kullandırılmayacak olması nedeniyle 37.800 YTL maddi tazminatın ve 5000 YTL manevi tazminatın zarar tarihinden itibaren reeskont faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ......

                Türk Katılım Bankasından kullanılan kredi borcunun ödeneceğini, fesih nedeniyle finansman açığı meydana geldiğini ileri sürerek, sözleşmenin davalılarca haksız olarak feshedildiğinin tespiti ile haksız fesih nedeniyle uğranılan ek finansman gideri ve kira geliri kaybından kaynaklanan zarara ilişkin şimdilik 1.000.000 EURO'nun haksız fesih tarihi olan 08 Şubat 2010 tarihinden itibaren hesaplanacak kanuni temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, davacılar vekili 11/07/2012 tarihli ıslah dilekçesi ile, dava değerini 2.276.009,00 EURO ek finansman zararı ve kira kaybından doğan 100.000 EURO zarar olmak üzere toplam 2.376.009,00 EURO’ya çıkarmıştır. Davalılar vekilleri, davacı ...Ş’nin Hisse Devir Sözleşmesinde taraf olmadığını, bu nedenle dava açma hakkı bulunmadığını, sözleşmenin haklı sebeplerle feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemişlerdir....

                  Davacı vekili dilekçesinde, davacı(kiralayan) ile davalı(kiracı) arasındaki kira sözleşmesinin 01.06.2002 tarihinde yenilenerek aylık kira bedelinin 350 YTL olarak belirlendiğini, davalının 1.6.2003 – 1.7.2005 tarihleri arasındaki döneme ilişkin kira bedellerini yatırmaması nedeniyle aleyhine başlatılan 2005/5026 esas sayılı icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, kiralananın tahliyesine ve %40 oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili, birleşen 2006/115 esas sayılı davada ise; davalının(kiracı) 1.7.2005 – 1.12.2005 tarihleri arasındaki döneme ilişkin kira bedellerini yatırmaması nedeniyle aleyhine başlatılan 2005/9277 esas sayılı icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, kiralananın tahliyesine ve %40 oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu