"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira sözleşmesinin iptali ve alacak davasına dair karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira sözleşmesinin feshi, peşin ödenen kira bedeli ile depozito bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece, Yargıtay 3.Hukuk Dairesince verilen 24.12.2009 tarih 2009 /16893 esas ve 20109/21013 karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir....
A.Ş vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Usule ilişkin beyanlarında ;Anlaşmama tutanağında "Son toplantıda taraflar, Temsilcilik sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle talep edilen maddi ve manevi tazminat istemi konususunda anlaşmaya varamamışlardır." yazdığını, anlaşmama tutanağında kalem kalem ve net bir biçimde belirtilmiş uyuşmazlık konularıyla sınırlı olarak dava açılabileceğini, Anlaşmama tutanağında maddi tazminat kapsamındaki taleplerin net yazılmadığını, manevi tazminat dışındaki taleplerin huzurdaki davada ileri sürülmesine muvafakatlerinin bulunmadığını bildirmiştir. Esasa ilişkin beyanlarında ; Müvekkili ......
Dava dilekçesinde taraflar arasında kira sözleşmesinin bulunduğu ancak davalı şirketin mahkeme kararı ile iflasına karar verildiği, kira sözleşmesinin de iflas kararı verilince 31.12.2013 tarihinden geçerli olmak üzere iptal edildiği, davalı tarafça yeni bir kira sözleşmesi yapılması taahhüt edildiği halde kira sözleşmesi imzalanmadığı iddia edilerek el atmanın önlenmesi ve haksız işgal tazminatı talep edildiği anlaşılmaktadır. Davacının talebinin dayanağının kira sözleşmesi olmaması, davalının haksız işgalci olduğu iddiası ile el atmanın önlenmesi ve işgal tazminatı talep edilmiş olması öte yandan her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın da tarafların ticari işletmesinden kaynaklanması dikkate alındığında 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. ve 5. maddeleri gereğince uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekir. Açıklanan nedenlerle davaya Antalya 2....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/549 esas sayılı dosyasından (fabrika binasına ve makinelere verdiği zararlar nedeniyle) tazminat davası, ayrıca yine Bursa 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/603 esas sayılı dosyasından da (kira gelir kaybı makine haksız kullanımından doğan zararlar için) tazminat davaları açıldığı, her iki davada da, davacı taraf aleyhine tazminat kararları verildiği. Bu nedenle, kira sözleşmesini ve protokolü ihlal eden taraf, protokol gereğince verdiği parayı geri isteyemez inancında oldukları Davacı tarafın tahliye tarihi, 2017 yılı eylül ayı değil, 14.03.2018 tarihi olduğu. Davacı taraf 2017 yılı eylül ayında değil, 14.03.2018 tarihinde cebri icra ile tahliye edildiği, aradan geçen 4 yıllık kiracılık süresi içerisinde aylık 5.000,00 TL. Olan kira parasını dahi hiç ödemediği....
(HMUK.nın 298- HMK.nın 207) Davaya esas alınan kira sözleşmesinde davalılar kira süresinin “bir yıl” olduğunu, bunun aksine yazılı beyanların sözleşmeye davacı tarafından eklendiğini savunmuşlardır. Kira sözleşmesindeki “bir yıl” kira süresinin aksine kira sözleşmesinde açıklamalar da davalı tarafından imzasıyla onanmamıştır. Bu nedenle sözleşmedeki “bir yıl” ibaresinin aksine yapılan ilaveler, aksi kanıtlanamadığından davalıları bağlamaz. Kira sözleşmesinin süresinin bir yıl olduğunun kabulü gerekir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/528 KARAR NO : 2022/617 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KARATAŞ SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2022 NUMARASI : 2021/208 DAVA KONUSU : Kira Sözleşmesinin İptali KARAR : Karataş Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 14/01/2022 tarih ve 2021/208 Esas sayılı ara kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE : Karataş Kaymakamlığı Milli Emlak Şefliği ile müvekkilinin arasında Yemişli Mah. 149 1 parsel sayılı taşınmazın tamamına ilişkin düzenlenen 07/11/2018 tarihli kira sözleşmesinin 19.000,00 m2 lik kısmının davalı idare tarafından tek taraflı feshinin geçersizliği ile sözleşmenin taşınmazın tamamı yönünden devamına karar verilmesini, ayrıca dava sonuna kadar da tahliyenin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....
Bu durumda kural olarak, kiracı (iş sahibi) kira süresi sona ermeden kira sözleşmesini tek taraflı feshederek kiralananı tahliye ettiğinden kira süresinin sonuna kadar kiralayanın uğradığı tüm zararı ödemekle yükümlüdür. Ancak dava tarihinde yürürlükte olan B.K.'nun 96.maddesi göndermesi ile aynı kanunun 44.maddesi uyarınca kiralayanın da zararın artmasına neden olmaması gerekir. Bu durumda davacının zararı tahliye tarihinden kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira bedelinden ibarettir. Ayrıca kira sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan ve kiraya veren (yüklenici) tarafından yapılması gereken bakım, ısınma, elektrik, su gibi v.s. gibi giderler de sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle yapılmadığından, kira bedeline dahil edilen bu tür giderlerin de hesap edilerek, takdir edilecek tazminat miktarından düşülmesi gerektiğinin nazara alınması gerekir....
İSTİNAFA KONU KARAR: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "...Kural olarak kira ilişkisinin varlığını ispat külfeti kiraya verene, kira bedelinin ödendiğini ispat külfeti de kiracıya aitttir. Davalı kira sözleşmesinin varlığına karşı çıkmıştır. Kira sözleşmelerin kurulması için yazılı şekil şartı yok ise de kira sözleşmesinin varlığı inkar edildiği halde davacı kira sözleşmesinin varlığını yazılı belge ile kanıtlamalıdır. Davacı kira sözleşmesinin ispatı konusunda yazılı delil sunamayan davacı yemin teklifine dayanmış ve davalı tarafça da yemin teklifi kabul edilerek yemin eda edilmiştir....
yapıldığını, bahsedilen Yargıtay Kararlarının dava konusu uyuşmazlık konusunda hiçbir uygulama alanı bulunmadığını, söz konusu değerlendirmede aynı taraflar arasında farklı tarihli kira sözleşmesinin varlığı sebebiyle miktarı yüksek olan kira sözleşmesinin davaya esas alınması gerektiğine karar verilse de işbu davaya konu olan somut olayda böyle bir durumun söz konusu olmadığını, Taraflarınca dosyaya sunulmuş olan 12.000,00 TL bedelli 01.01.2018 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin tarafı Utku Soyak LTD....
Davacının yoksun kalınan kira bedeline yönelik istemine gelince; kira sözleşmesinin 4. maddesi ile tarafların hedeflediği husus; sözleşme konusu menkullerin (kasaları) sayıca bir kısmının kaybedilmesi veya kullanılamaz duruma düşmesi halinde kiracının kira parasında kesintiye gitmeyip sözleşme sonuna kadar kira bedelini tam ödemesi ve sözleşme sonunda da eksik kasa miktarı kadar (adeti 4 Euro+ Kdv üzerinden) kiraya verene tazminat ödenmesidir. Ne var ki davalı kasaların tamamına yakın bir kısmını kaybettiğini ileri sürmüş olup aksi davacı tarafından kanıtlanamamıştır. Sözleşmeye konu kasaların tamamının veya tamamına yakın bir kısmının iadesi mümkün olmayacak şekilde kaybedilmesi her iki taraf yönünden sözleşmenin ifasını imkansız kılmıştır....