Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Adli Tıp Kurumu genel tıp raporu ile akıl sağlığına sahip olduğunu anlaşıldığını, Feshedilen kira sözleşmesinin 1 yıllık olduğunu, kira sözleşmesinin süresi dolduğu için feshedildiğini, davacı taraf dilekçesinde kira sözleşmesinin feshedildiğini öne sürmüş ise de kira sözleşmesi süresi bittiğinden münfesih olduğunu, müvekkilinin, muris .....’ndan vekalet aldığını ve her türlü işlemi yapmaya yetkili olduğunu, müvekkilnin, tek başına olağan kararları almaya yeter oy payına sahip olduğunu, davacı taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, şirket müdürünün yaptığı işlemler geçmişe doğru feshedilemeyeceğini, 3....

    Davalı vekili; davacı idare ile yapılan kira sözleşmesinin 5. maddesi ‘Kiraya verilecek taşınmazlar üzerinde sabit tesis yapılamaz, ancak kiralama süresi sonunda kaldırılmak ve kiralama amacına uygun olmak kaydıyla takılıp sökülebilir malzemelerle kapalı alan yapılabilir’ düzenlemesine yer verildiğini, müvekkili şirketçe yapılan seyyar nitelikli beton santrali ilgili kira sözleşmesinin 5.maddesine uygun olup mahkemece verilen hükmün yasaya aykırı olduğunu, faaliyeti beton üretimi olan bir şirketin kiraladığı taşınmazda seyyar nitelikte beton santrali kurması da hayatın olağan akışına uygun olup kira sözleşmesinin 5.maddesine aykırılık teşkil etmediğini, TMK.nun 683/2 maddesi ‘ Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız el atmanın önlenmesini de dava edebilir’ denildiğini, dava konusu duruma bakıldığı zaman davalı şirketin kiralanan taşınmazda haksız olarak bulunma durumu olmadığını, ilk derece mahkemesi dosya kapsamında...

    Fesih durumunda davalının tazminat ile sorumlu tutulabilmesi için öncelikle feshin davacı idare yönünden haklı nedene dayanıyor olması gerekir. Kira akdinin sona erme sebeplerinden biri de kiracının temerrüdü olup kira parasının ödenmemesi veya geç ödenmesi durumunda akdin feshinin biçim ve koşulları 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'unun 315.maddesinde (818 sayılı BK.nun 260.maddesi) düzenlenmiştir. Buna göre, istenen kira parasının veya yan giderin muaccel (istenebilir) olması ve kira bedeli ile yan giderin verilen sürede ödenmemiş bulunması, ihtarnamede verilen süre içerisinde kira parasının ödenmemesi halinde akdin feshedileceğinin açıkça belirtilmesi gerekir. Kiracıya verilecek süre konut ve çatılı işyeri kiralarında en az otuz gün, ürün kiralarında en az altmış gün, diğer kira ilişkilerinde ise en az on gündür. Akdin feshi için tek başına bu koşulların bulunması yetmez. Ayrıca bu konuda tahliye talebinin ilama bağlanması gerekir....

      Noterliğinin 11/01/2022 tarih ve 00284 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacı-kiracıya kira sözleşmesinin 01/03/2021 tarihinde sona ereceği ve bu tarihten itibaren kira sözleşmesinin uzatılmayacağı ihtar edildiğini, Hal böyle olunca işbu tarih itibariyle ortada geçerli bir kira sözleşmesinin varlığından söz edilemeyeceğinden müvekkilinin maliki olduğu iş yeri davacı tarafından haksız olarak işgal edilmekte olduğunu, takip konusu kira sözleşmesi sona ermiş olup tahliye isteminin haklı ve hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddi ile davacı aleyhine alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: mahkemece yapılan değerlendirmeler sonucunda; tahliye emrinin davacıya 29/03/2022 tarihinde tebliğ edildiği, itiraz edilmeksizin icra takibinin kesinleştiği,....

      Kira akdinin sona erme sebeplerinden biri de kiracının temerrüdü olup kira parasının ödenmemesi veya geç ödenmesi durumunda akdin feshinin biçim ve koşulları 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'unun 315.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, istenen kira parasının veya yan giderin muaccel (istenebilir) olması ve kira bedeli ile yan giderin verilen sürede ödenmemiş bulunması, ihtarnamede verilen süre içerisinde kira parasının ödenmemesi halinde akdin feshedileceğinin açıkça belirtilmesi gerekir. Kiracıya verilecek süre konut ve çatılı işyeri kiralarında en az otuz gün, ürün kiralarında en az altmış gün, diğer kira ilişkilerinde ise en az on gündür. Akdin feshi için tek başına bu koşulların bulunması yetmez. Ayrıca bu konuda tahliye talebinin ilama bağlanması gerekir. Somut olayda dava tarihinde 05/08/2008 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin süresi henüz dolmamıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, senet iptali, alacak ve tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; Taraflar arasında düzenlenen 21/09/2009 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin feshine, kira bedeline ilişkin verilen senetlerin iptali ile işbu senetlerden ve kira bedelinden dolayı borçlu olmadığının tespitine, fazla ödenen kira bedelinin iadesi ile yoksun kalınan gelir kaybına yönelik maddi ve manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı ... aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... .... Ltd....

          Beldesi arasında çalışacak belediye denetimli dolmuşların faaliyetlerine dair şartnamenin karşılıklı olarak kabul edildiğini, şartname kapsamında kira bedeli hususunun açıkça kabul edildiğini, davalının 27.8.2009 tarihli dilekçe ile kiralamış olduğu dolmuş hattının kira süresinin bir yıl uzatılması ve kira bedelinin şartnameye göre düzenlenmesini istemesi üzerine Belediye encümenince görüşülerek şartnamenin 26 maddesine göre aylık kiranın 365.00 TL + KDV olarak belirlendiğini,davalının bu karara karşı ... İdare Mahkemesinin 2009/1215 sayılı dosyası ile 3.6.2004 tarih ve 18 nolu encümen kararının iptali istemli dava açtığını, mahkemece yürütmenin durdurulması kararının reddine karar verildiğini,bunun üzerine kira bedelinin tahsili için icra takibi yapıldığını davalının haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini istemiştir. Davalı vekili ise davanın haksız ve yersiz olduğunu, takip alacaklısı ile müvekkili arasındaki hukuki ilişkiye ilişkin olarak ......

            Sayılı dosyasında davacının 07.08.2013 tarihi itibariyle makam oluru ile kira sözleşmesinin fesh edildiğinin 16.10.2014 tarihinde davalıya bildirimde bulunulduğunu ve fesih tarihinden itibaren de davalının dava konusu taşınmazda işgalci konumunda olduğunu beyan ettiğini, usulüne uygun bir fesih yapılmadığını, kira sözleşmesinin feshine ve davalının taşınmazdan tahliyesine ilişkin açılmış herhangi bir dava olmadığını, davalının 2017 yılında mecur için ödediği 3.000 TL olan kira bedelinin hakkaniyete ve yasal oranlara aykırı olarak 2018 yılında 7.000 TUye, 2019 yılında 9.000 TL'ye çıkarılmış olduğunu, davalı ile davacı arasında imzalanan ve davacı T1 mevcut olan kira sözleşmesinde, yıllık kira bedeli artış oranının TEFE-TÜFE ortalaması olarak kabul edildiğini, 2019 yılı için talep edilen 9.000 TL kira bedelinin fahiş ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, bu nedenle haksız ve hukuka aykırı davanın reddini talep etmiştir....

            Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin kira sözleşmesinin 6.maddesine dayanak sözleşmeyi feshettiğini, anılan madde gereği müvekkilinin iki kira bedeli kadar tazminat isteme hakkı olduğunu, iki aylık kira bedeli ile depozito bedelinin tahsili için icra takibi yapıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini ve tazminata hükmedilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde, davacının kira bedelini ödemekten kaçındığı ve taşınmazı boşaltmak için bu yolu seçtiğini Mart ve Nisan ayları kira bedellerinin ödenmediğini, feshin haksız olduğunu, davacının demirbaşları teslim etmediği gibi mecura zarar verdiğini, kiracılık ilişkisinden kaynaklanan giderle ödemediğini, bu nedenle davanın reddine, karış dava olarak Mart -Nisan ayı kira bedelleri ile Mart-Nisan ayı aidatları ile eksik teslim edilen demirbaşlardan doğan toplam 8.400.00.-TL.nin davacı karşı davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

              Bu durumda, kiralamaya ilişkin 3.6.2004 tarih ve 18 sayılı karar iptal edilmeyip, halen geçerliliğini koruduğundan taraflar arasında kurulmuş bir kira sözleşmesi bulunduğunu kabul etmek gerekir. Davacı bu kira sözleşmesine dayanarak icra takibi yaparak ödenmeyen kira alacağının tahsilini istemiş, itiraz üzerine Sulh Hukuk Mahkemesine açtığı bu dava ile itirazın iptali isteminde bulunmuştur....

                UYAP Entegrasyonu