Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Belediye Encümeninin kiralamaya ilişkin 3.6.2004 tarih ve 18 sayılı karar ile 27.8.2009 gün ve 33 sayılı Encümen Kararının iptali için açılan Denizli İdare Mahkemesinin 2009/1217-sayılı dosyasında encümen kararlarının iptali ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir. Denizli İdare Mahkemesinin 2009/1217-722 esas sayılı dosyası delil olarak sunulmuş bu idare mahkemesi kararında konunun aynı olduğu davacısının değişik olduğu ve mahkemece kiralamaya ilişkin 03.06.2004 gün ve 18 sayılı işlemin iptaline ilişkin talebin süre yönünden reddine, 27.08.2009 tarih ve 33 sayılı kira artışına ilişkin kararın iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda taraflar arasında kurulmuş bir kira sözleşmesi bulunduğunu kabul etmek gerekir. Davacı bu kira sözleşmesine dayanarak icra takibi yaparak ödenmeyen kira alacağının tahsilini istemiş itiraz üzerine sulh hukuk mahkemesine açtığı bu dava ile itirazın iptali isteminde bulunmuştur....

    Davacı taraf istemini davalı Belediyenin tek yanlı olarak aldığı ihale ile kira sözleşmesinin feshiyle, kiralananın tahliyesine ilişkin kararın iptali olarak açıklamış ise de; tek taraflı feshin yanlar arasındaki sözleşme yönünden hukuki bir sonuç doğurmayacağı açıktır. Bu nedenle davadaki asıl istem hukuki niteliği itibariyle davalı Belediyenin aldığı bu kararla çıkardığı muarazaanın giderilmesi niteliğindedir. Bu tür davalar ise; HUMK'nun 8/II-1. maddesinde değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesince görülecek davalardan olmayıp, görev dava olunan şeyin değerine göre belirlenir. Yanlar arasındaki sözleşme 5 yıl süreli olup, aylık kira bedeli 750 TL'dir. Bu durumda davaya bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesine ait olup, mahkemece kamu düzenine ilişkin olan görev hususu resen dikkate alınarak, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın esası hakkında hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

      Somut olaya gelince; davacı ile davalı arasında dava konusu tarlanın kullanımına yönelik 18.08.2006 tarihli kira sözleşmesi düzenlendiği, dosya kapsamına göre kira sözleşmesi devam ederken kira bedellerinin ödenmemesi üzerine davacı tarafından çekilen 15.10.2008 tarihli ihtarname ile kira sözleşmesinin sona erdirildiği, ihtarın davalıya 27.10.2008 tarihinde ulaştığı anlaşılmıştır. 02.04.2013 tarihinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler davalının 5 yıl boyunca taşınmazı kullandığını, bir önceki yıl taşınmazı davacıya devrettiğini, ancak sözleşmenin sona erme tarihi ve kira bedelinin ödenip ödenmediği hakkında bilgi sahibi olmadıklarını belirtmişlerdir....

        Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında 20.04.2009 tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, kira bedellerinin üçer aylık dönemler halinde ödeneceğini, davalı kiracının 2. yıl kira bedeli 21.336 TL ile 101,16 TL teminat fark bedelini çekilen ihtara rağmen ödemediğini, davalının taksitleri ödememesi nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini, kira sözleşmesinin 20. maddesi gereğince haklı fesih halinde kiracının cari yıl bir yıllık kira bedeli tutarında tazminat ödeyeceğinin hüküm altına alındığını belirterek 21.336 TL ödenmeyen kira bedeli, 101, 16 TL teminat farkı ve 21.336 TL tazminatın tahsili isteminde bulunmuştur. Davalı ödeme darlığına düştüğünden ödeyemediğini, borcun taksitlendirilmesini istediğini, bunun da davacı idare tarafından kabul edilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.02.2005 gününde verilen dilekçe ile kiracılığın tespiti, kira sözleşmesinin feshinin geçersizliği, tazminat bedelinin iadesi istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 11.12.2006 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 03.07.2007 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ile karşı taraf davalı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildidrildi. İş karara bırakıldı....

            Depozito bedeli bakımından ise sözleşmenin 8.2. maddesinde kiracının mecuru tahliye etmesinden sonra kira borcu ile taşınmazda herhangi bir hasarın bulunmaması, yönetim giderlerinin tamamını ödemesi, elektrik, su vs. borçlarının tamamının ödenmesi halinde kiraya veren tarafından depozit olarak alınan para ya da teminat mektubunun kiracıya aynen iade edileceği düzenlenmiştir. Kiracının faydalı zorunlu masraf yahut depozito bedelinin iadesi talepleri bakımından kira sözleşmesinin feshinin haklı ya da haksız olması sonuca etkili değildir....

              Taraflar arasında yapılan kira sözleşmesinin süre bitiminde yenileneceği hususunda sözleşmede herhangi bir kayıt mevcut olmayıp, kira sözleşmesinin süresi sona ermiştir. 2886 sayılı kanunun 75 inci maddesi idareye taşınmazın tahliyesi konusunda ayrıcalık tanımış ve sözleşme süresinin bitimi tarihinden itibaren taşınmazın tahliye edilmemesi durumunda kiracının ecrimisil ödemekle yükümlü olduğunu belirtmiştir. Söz konusu davada, kira sözleşmesinin bitiminden taşınmazın tahliye edilmemesine kadar geçen süre zarfındaki kullanım bedellerin tahsiline ilişkin başlatılan icra takibi şüphesiz ecrimisil alacağına ilişkindir. Yerel mahkemece kira sözleşmesinin süresinin sona erdiği hususu ile 2886 sayılı kanun hükümleri gözardı edilerek, uyuşmazlığın kira alacağına ilişkin olduğu değerlendirmesi ile davanın usulden reddine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmıştır....

              Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı kiracının sözleşmeyi yasal yükümlülüklere uymayarak kira döneminden üç ay önce haksız olarak feshederek kiralananı erken tahliye ettiğini, erken tahliye nedeniyle ödenmesi gereken 2014 yılı Mart ayına ait muaccel kira bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine haksız yere itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacak bedeli üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili; kira sözleşmesi uyarınca kiralananın tahliye edileceğinin bir ay öncesinden kiraya verene ihtar edildiğini bu nedenle erken tahliye nedeniyle makul süre kira bedelinden müvekkilinin sorumlu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile aralarında düzenlenen 01/06/2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesi uyarınca, davacı şirket tarafından işletilmekte bulunan...Ticaret Merkezi'ne ait E -23 numaralı bağımsız bölümün, 5 yıl süreyle davalıya kiralandığını; kira sözleşmesinin 7.maddesinde; kiracının, sözleşme süresinin sonunu beklemeden sözleşmeyi feshetmesi, fiilen tahliye etmesi veya fiili olarak faaliyetlerini durdurması hallerinde, 6 aylık kira bedelini ve yine aynı süreye tekabül...

                  davacı vakıf ile alt kiracı olan davalı arasında kira ilişkisi kurulduğunun tespiti ile kira paralarının tahsiline, bu talep kabul görmediği takdirde davalının haksız işgalinin sona erdirilerek taşınmazdan tahliyesine ve şimdilik 20.000 TL haksız işgal tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu