Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ödeme emrine itiraz sebepleri kira sözleşmesine itiraz veya kira sözleşmesi dışındaki itirazlar şeklinde ikiye ayrılır. İİK’nın 269/b-1 maddesinde kira sözleşmesine itiraz ve sonuçları düzenlenmiştir. Kira sözleşmesine itiraz, borçlunun (alacaklının iddia ettiği) kira sözleşmesinin varlığını inkâr etmesidir, yani kabul etmemesidir (reddetmesidir). Alacaklı sözlü bir kira sözleşmesinin varlığını iddia ediyorsa, borçlunun böyle bir (sözlü) kira sözleşmesini inkâr etmesi (kabul etmemesi), kira sözleşmesine itirazdır. Alacaklı yazılı bir kira sözleşmesine dayanmakta ise, borçlu kiracının bu sözleşmede kendisine izafe olunan imzayı inkâr etmesi (kabul etmemesi) kira sözleşmesine itirazdır (İİK m. 269/b,1)....

Mahkemece tahliye davası konusuz kaldığından esas hakkkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, itirazın kaldırılması yönünden ise davalı tarafından dayanak kira sözleşmesine karşı çıkıldığından uyuşmazlığın dar yetkili icra mahkemesinde görülemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince, sözleşmenin yapıldığı tarihte davalı şirketin yönetim kurulunun kira sözleşmesinin imzalanmasına ilişkin karar aldıkları, kira sözleşmesinde tüm yönetim kurulu üyelerinin imzasının bulunduğu ve kira sözleşmesine dayanak yönetim kurulu kararının mahkeme tarafından iptal edilmediği, kira sözleşmesinin geçerli olduğu, sözleşmenin muvaazalı olarak yapıldığı iddiasının bu dosya içinde incelenmesinin mümkün olmadığı, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin ayakta olup uyuşmazlığın kira sözleşmesine göre çözümlenmesi gerektiği gerekçesi ile HMK'nin 353/...-a.... maddesi gereğince ......

    Takip dosyasının yapılan incelemesinde; Sivas İcra Dairesinin 2021/20445 Esas sayılı dosyası ile davacı alacaklı T1 tarafından 12/09/2019 tarihli yazılı kira sözleşmesine dayalı olarak toplamda 106.832,78 TL kira alacağına ilişkin temerrüt nedeniyle tahliye talebi ile 12/10/2021 tarihinde örnek:13 takibe geçildiği, ödeme emrinin borçluya 15/11/2021 tarihinde tebliği üzerine borçlunun icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesi ile 2022 yılı Eylül ayına kadar olan dönemi sözleşme imzalamadıklarından kabul etmediği ve covid salgını nedeniyle işletmenin kapalı olmasından dolayı ödeyemediğini ileri sürerek ödeme emrine, kira borcuna ve ferilerine itirazda bulunduğu, icra müdürlüğünce de İİK'nun 62 maddesi gereğince takibin 23/11/2021 tarihinde durdurulduğu, iş bu davanın yasal süre içerisinde açıldığı görülmüştür....

    İcra Müdürlüğü'nün 2020/2015 esas sayılı dosyası incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 31/08/2018 tarihli yazılı kira sözleşmesine dayalı olarak toplam 528.571,69 TL kira alacağının tahsili için 01/09/2020 tarihinde öncelikle ilamsız icra takibi başlatıldığı, sonrasında tahliye tahhütnamesi sunularak 02/09/2020 tarihinde tahliye emri gönderilmesinin talep edildiği,14 örnek tahliye emrinin davalı borçlu şirkete tebliğ edildiği, süresi içinde yapılan itiraz ile icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği eldeki davanın davacı alacaklı tarafından itirazın kaldırılması ve tahliye istimli olarak açıldığı anlaşılmıştır. Takibe dayanak 31/08/2018 tarihli kira sözlemesinde davacı alacaklı şirketin kiralayan olduğu, kiracının ise Ereğli Park Akaryakıt Ltd....

    Noterliğinin 13015 yevmiye nolu ve 09 Mayıs 2014 tarihli noter onaylı kira sözleşmesinin İİK'nun 135/2. maddesinde belirtilen vasıfta olduğu, bu meyanda söz konusu kira sözleşmesinin, ipotek ve hatta takipten önceki tarihli olması nedeniyle İİK'nun 135/2. maddesinde düzenlenen resmi belgelerden olduğu anlaşılarak şikayetin kabulü ile, tahliye emrinin iptaline karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davanın kabulü ile 12/12/2019 tarihli tahliye emrinin iptaline," karar verildiği görülmüştür. Davalı T5ve Tic. Ltd....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf eden davacılar vekili sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin davalı bankanın ihtarname ile kiralananı tahliye edeceğini bildirdiğini, davalı kiracıya yetki verildiğini gerekçe göstererek davanın reddine kararı verdiği, davalının kira sözleşmesini feshettiğini, belirtilen tarihte tahliye etmediğini, aylık kira paralarının her ayın en geç 5. günü mesai bitimine kadar peşin olarak yatırılacağı hususunda anlaştıklarını ancak Kasım 2019 ayına ait 15 günlük kira bedelini yatırmadıklarını ve kiralananı tahliye etmediklerini, davanın 5 yıl süre ile yenilenen kira sözleşmesine rağmen 5 yıllık süre bitmeden kiralananı tahliye ettiğinden Borçlar Kanununun 325. maddesi uyarınca kira mahrumiyetlerinin ödenmesine karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

    Davalı borçlu istinaf dilekçesinde özetle; icra dosyasındaki takip ve tutarların usul ve yasaya aykırı olduğunu, kontratta anlaşılan kira ve faiz ile ilgisinin bulunmadığını, korona nedeniyle tahliye yapılmaması gerektiğini, üç aylık kirayı icraya ödediğini beyan etmiş, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı tarafça istinafa karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır. GEREKÇE: Uyuşmazlık adi yazılı kira sözleşmesinden kaynaklı kira alacağının tahsili ve tahliye talepli icra takibine itirazın kaldırılması ve tahliye şartlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Davalı kefil yönünden davanın reddine dair verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmadığından, istinaf incelemesi davalı borçlu kiracı yönünden verilen karara ilişkin yapılacaktır....

    Dava, eski hale getirme giderleri ve erken tahliye nedeniyle kira bedelinin tahsili isteğine ilişkindir. Mahkeme davanın kısmen kabulüne karar vermiş, hüküm her davalı vekillince temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı vekilinin icra inkar tazminatına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı, davalının 1.12.2003 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesine göre kiracı olduğunu 25/07/2009 tarihinde müvekkiline haber vermeden ve hiçbir fesih bildiriminde bulunmadan ve kira döneminin sonuna kadar ödemesi gereken kira borçlarını ödemeden kiralananı tahliye ettiğinden kira dönemi sonuna kadar olan 3200 TL kira borcunun tahsilini talep etmiştir. Kiralananın 25.7.2009 tarihinde tahliye edilerek anahtarlarının teslim edildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....

      Dava, kesinleşen icra takibi nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, yasal süresi içinde kira parasının ödenmemesi nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı borçlu tarafından temyiz edilmiştir. Kira sözleşmesinde birden fazla kiracı olması halinde, tahliye istemi bölünemeyeceğinden ve kiracılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı olduğundan, tahliyeye yönelik takibin ve takip neticesinde tahliye isteminin her iki kiracıya birlikte yöneltilmesi gerekmektedir. Somut olayda davacı tarafından 01.01.2007 tarihli kira sözleşmesine istinaden davalı hakkında icra takibi yapılmıştır. Kira sözleşmesini kiracı olarak ... )imzalamış, davacı kiralayan da taraflar arasındaki kira sözleşmesinin belirtilen sözleşme olduğunu beyan etmiştir. Bu durumda, her iki kiracı hakkında da icra takibi yapılması gerekirken, sadece kiracı .. hakkında icra takibi yapılmış, kiracı Hakan Uygun hakkında ise icra takibi yapılmamıştır....

        Bölge Adliye Mahkemesi Kararı C.1.Gerekçe ve Sonuç Borçlunun kira sözleşmesine, kira miktarına yönelik bir itirazda bulunmadığı, kira miktarının kesinleştiği, borçlu tarafça bir başka icra takip dosyasında hakkında tahliye taahhüdüne dayalı olarak takip başlatıldığını ve takibin kesinleşmesi üzerine kiralananı tahliye için gittiklerinde alacaklının tahliyeye müsaade etmediğini, fuzuli şagil durumunda olduğunu, kira akdinin feshedildiğini, kira borcu bulunmadığını iddia etmiş ise de, fiili olarak anahtar teslimine dair bir belge sunulmadığı, devam eden aylara ilişkin kira borcunun işlemeye devam edeceği, bir başka dosyada akdin feshine karar verilmesinin sonuca etkisinin olmadığı, borçlu tarafından kira borcunun ödendiği veya istenemeyeceğinin İİK'nın 269/c maddesinde belirtilen nitelikte belgelerle ispat edilemediği, icra mahkemelerinin dar yetkili olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olduğu gerekçesi ile kamu düzenine aykırılık bulunmayan...

          UYAP Entegrasyonu