Kira sözleşmesinde belirtilen kiralayan sıfatı, kira parasının kimlere ne şekilde ödeneceğine ilişkin düzenleme, tahliye taahhütnamesinin Mehmet mirasçılarına verilmesi ve sözleşmenin özel 10. maddesi karşısında kiralananın Mehmet mirasçılarının tamamı tarafından kiraya verildiği anlaşılmaktadır. Kira sözleşmesine göre kiraya veren Mehmet mirasçıları arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan, icra takibinin tüm kiralayanlar tarafından yapılması, yine tahliye davasının da tüm kiralayanlar tarafından açılması gerekir. Olayımızda ise tahliye taahhüdüne dayanılarak icra takibi sadece davacı Zeynep tarafından kendi adına asaleten ve ergin olmayan davacı çocukları Havva, Ayhan ve Cennet adına yapılmış, itirazın iptali ve kiralananın tahliyesine yönelik dava da sadece icra takibi yapan kiralayanlarca açılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı akde aykırılık ile fuzuli işgal nedeniyle tahliye ve T.B.K.’nun 316/1.maddesi (B.K.’nun 256.maddesi) gereğince kira alacağı davasına dair karar davacı ve davalılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağı ve akde aykırılık ile fuzuli işgal nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece,davanın kabulü ile 17.688,00 TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş,tahliye talebi yönünden olumlu-olumsuz hüküm kurulmamıştır.Hüküm davacı ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili,dava konusu taşınmazın davalılardan ...'a kiraya verildiğini ve kira sözleşmesinde devir yasağı bulunmasına rağmen dükkanın kim tarafından işletildiğinin tam olarak bilinemediğini, davalı ...'...
Borçlar Kanununun 260.maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedeniyle tahliyeye karar verilebilmesi için istenen kira parasının muaccel(istenebilir) olması ve bu kira bedelinin verilen otuz (30) günlük sürede ödenmemiş bulunması ve ihtarnamede verilen süre içerisinde kira parasının ödenmemesi halinde akdin feshedileceğinin açıkça belirtilmesi gerekir. Davacı tarafından başlatılan icra takibi nedeniyle usulüne uygun olarak düzenlenen örnek 13 ödeme emrine itiraz üzerine mahkemeden itirazın iptali ve tahliye istenilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır....
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde iddia edilen hususlar maddi ve hukuki gerçeği yansıtmaktan uzak olduğunu, huzurdaki davanın ve icra takibinin dayanağı tahliye taahhütnamesinin verilmesinden sonra, taraflar arasındaki kira sözleşmesi yenilendiğini, Tahliye taahhüdünün verilmesinden sonra kira sözleşmesi yenilendiğine göre, davanın dayanağı tahliye taahhüdünün geçerli olduğundan söz etmek mümkün olmadığını, davanın dayanağı tahliye taahhütnamesinde, tahliye konusu taşınmazın adresi ile kira konusu taşınmazın adresi örtüşmediğini, davanın dayanağı tahliye taahhütnamesi incelendiği takdirde, tahliye taahhüdünde, kira konusu taşınmazın değil başkaca bir taşınmazın adresinin yazılı olduğunun görüldüğünü, tahliye taahhüdüyle taraflar arasındaki kira sözleşmesine konu taşınmazın tahliyesinin mümkün olmadığını, Tüm bu açıklamalar doğrultusunda; davanın dayanağı tahliye taahhüdünün verilmesinden sonra taraflar arasındaki kira sözleşmesinin yenilendiği, kira sözleşmesinin...
Asliye Hukuk Mahkemesi ise, HUMK'nun 8/ll maddesi hükmüne göre kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye, akdin feshi, yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ile bunlara karşı açılacak davalarda görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. HUMK'nun 8/ll-1 maddesinde İcra ve İflas Kanunu'nun onuncu babında yer alan 269 ve 272 nci ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye, akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, kiracı tarafından açılan dava, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin haklı nedenlerle fesholunduğunun ve sözleşmeden kaynaklanan borcun bulunmadığının tespiti ile zararlarının tazminine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesi ise, HUMK'nun 8/ll maddesi hükmüne göre kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ile bunlara karşı açılacak davalarda görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. HUMK'nun 8/ll-1 maddesinde İcra ve İflas Kanununun onuncu babında yer alan 269 ve 272 nci ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye, akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, kiracı tarafından açılan dava, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin haklı nedenlerle fesholunduğunun ve sözleşmeden kaynaklanan borcun bulunmadığının tespiti ile zararlarının tazminine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesi ise, HUMK'nun 8/ll maddesi hükmüne göre kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ile bunlara karşı açılacak davalarda görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. HUMK'nun 8/ll-1 madde ve fıkrasında İcra ve İflas Kanununun onuncu babında yer alan 269 ve 272 nci ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere, kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye, akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, kiracı tarafından açılan dava taraflar arasındaki kira sözleşmesinin haklı nedenlerle fesholunduğunun ve sözleşmeden kaynaklanan borcun bulunmadığının tespiti ile zararlarının tazminine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve temerrüt nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece görev yönünden davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir....
Takibe esas alınan ve davaya dayanak yapılan 02.05.2011 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira akdi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı alacaklılar vekili, kira sözleşmesine dayanarak davalılar hakkında 28.12.2011 tarihinde başlattığı tahliye istemli icra takibi ile aylık 600,00 TL den 2011 yılı Temmuz ile Ekim arası bakiye kira bedelinin tahsilini istemiştir. Ödeme emrinin davalılara tebliği üzerine davalılar 05.01.2012 tarihli itiraz dilekçesi ile takibe kısmen itiraz ederek, 1.095,00 TL borçları olduğunu, kalan kısma itiraz ettiklerini bildirmişlerdir. Davalılar bu itirazları ile kiracılık ilişkisine ve aylık kira bedeline karşı çıkmamışlardır. İİK.'nun 269/2. maddesi gereğince borçlu kiracılar kira sözleşmesini açık ve kesin olarak reddetmediklerinden kira sözleşmesini kabul etmiş sayılırlar. Bu nedenle davalılardan ... yönünden de kira ilişkisinin varlığı kesinleşmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2019/38318 E. sayılı dosyaları ile tahliye istekli icra takipleri yapıldığı gibi, haksız olarak borca itiraz edilmesi ve yasal 30 günlük sürelerde borcun da ödenmemesi üzerine Bolu 2.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2019/1117 E, Bolu 2.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2019/1118 E. ve Bolu icra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/26 E. sayılı dosyalarıyla itirazın iptali/kaldırılması ve tahliye davaları açıldığını, davacı taraf bu güne kadar kira sözleşmesine aykırı davranıldığı yönünde bir iddiada bulunmadığı halde, kiracı olduğu mecurla ilgili kira bedellerini ödememesi ve dolayısıyla hakkında tahliye koşullarının gerçekleşmesinden sonra, sırf hakkında açılan itirazın iptali ve tahliye davalarını uzatabilmek amacıyla "sözleşmeye aykırılık" iddiasında bulunması öncelikle TMK'nun 2....