Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davayı kabul etmediklerini, davacı tarafça icra takibi başlatılığında 1 yıllık kira bedelinin tamamı talep edildiğini, ancak takip başlatıldığında yaklaşık 3 aydır taşınmazda kiracı olarak bulunduklarını, şayet mahkeme itirazın kaldırılarak kiralanandan tahliyesine karar verirse yaklaşık 9 ay fazladan kira bedeli ödemek zorunda kalacaklarını, bu hususunda Borçlar Kanununun amir hükümlerine aykırı olacağını, sebepsiz zenginleşme sağlanacağını, Pandemi nedeniyle taşınmazın tamamının kira bedeli süresi içerisinde kullanılamadığını, kısıtlamalar nedeniyle müvekkilinin iş yapamadığını, Borçlar Kanunu gereğince davacı kiralanan taşınmazı el verişli bir halde müvekkilinin kullanımına sunamadığını bu kısıtlamalar nedeniyle işletmeyi işletemedikleri için kira bedelleri ödenemediğini, bu hususun dikkate alınarak karar verilmesini, davacı kira bedellerini istemekte haklı olduğunu ancak pandemi şartları dikkate alınarak kira bedeli ödenmemesi nedeniyle...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı akde aykırılık ile fuzuli işgal nedeniyle tahliye ve T.B.K.’nun 316/1.maddesi (B.K.’nun 256.maddesi) gereğince kira alacağı davasına dair karar davacı ve davalılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağı ve akde aykırılık ile fuzuli işgal nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece,davanın kabulü ile 17.688,00 TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş,tahliye talebi yönünden olumlu-olumsuz hüküm kurulmamıştır.Hüküm davacı ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili,dava konusu taşınmazın davalılardan ...'a kiraya verildiğini ve kira sözleşmesinde devir yasağı bulunmasına rağmen dükkanın kim tarafından işletildiğinin tam olarak bilinemediğini, davalı ...'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile aralarında 25.10.2010 başlangıç tarihli üç yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, 22.08.2014 ve 17.10.2014 tarihlerinde kiralananda yapılan denetimlerde kira sözleşmesine aykırı birtakım eksikliklerin tespit edildiğini, tutulan tutanakları davalının tebliğ almaktan kaçındığını, kira sözleşmesinin 03.09.2014 tarihinden sonra yenilenmeyeceği hususu da davalıya bildirilmiş olmasına rağmen tahliyeye yanaşmayan davalının tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, tutanaklardaki eksikliklerin akde aykırılık olarak değerlendirilemeyeceğini belirterek davanın reddini dilemiştir....

      İcra Müdürlüğünün 2014/2793 esas sayılı dosyasında 22.10.2014 tarihli takip talebiyle 01.10.2012 ve 01.10.2014 tarihleri arasındaki 2 yıllık kira alacağı 12.000,00 TL'nin işlemiş faizi ile birlikte haciz yoluyla tahsilini talep etmiş, ancak takip talebinde tahliye istemine yer vermemiştir. Takip talebinde tahliye istemi bulunmadığı halde icra dairesince borçluya örnek 13 ödeme emri düzenlenerek gönderilmesi alacaklıya tahliye yönünden bir hak sağlamaz. Zira icra müdürlüğü takip talebiyle bağlı olup talebin dışına çıkılarak tahliye istemi bulunmadığı halde ihtarlı ödeme emri düzenlenmesi tahliye açısından hukuki sonuç doğurmaz. Hukuki sonuç doğurmayan ödeme emrine dayanarak tahliye kararı verilemez. Davacı alacaklının icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunabilmesi için takip talepnamesinde tahliye talebinin bulunması zorunludur....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kira bedelinin ilk yıl ücretinin; ihale sonucu kesinleşen bedelin sözleşme anında peşin olarak, kalan yılların ücretinin 20.01.2021, 20.01.2022, 20.01.2023, 20.01.2024, 20.01.2025 tarihlerinde ödenecek şekilde senet yapılarak ödenmesi hususunda anlaşmaya varıldığını, taraflar arasında akdedilen anılı kira sözleşmesinde yalnızca; kira bedelinin ilk yıl ücreti; ihale sonucu kesinleşen bedelin sözleşme anında peşin olarak ödenmesinin kararlaştırıldığını, 20.01.2021 yılına ait kira bedelinin sözleşmede de belirtildiği üzerek senet suretiyle ödeneceğini, Kiralayanın, icra takibinde, kira sözleşmesine binaen kiracının tahliyesini talep etmesi halinde, tahliye isteminin İcra ve İflas Kanununun 269/1....

        Kira sözleşmesinde belirtilen kiralayan sıfatı, kira parasının kimlere ne şekilde ödeneceğine ilişkin düzenleme, tahliye taahhütnamesinin Mehmet mirasçılarına verilmesi ve sözleşmenin özel 10. maddesi karşısında kiralananın Mehmet mirasçılarının tamamı tarafından kiraya verildiği anlaşılmaktadır. Kira sözleşmesine göre kiraya veren Mehmet mirasçıları arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan, icra takibinin tüm kiralayanlar tarafından yapılması, yine tahliye davasının da tüm kiralayanlar tarafından açılması gerekir. Olayımızda ise tahliye taahhüdüne dayanılarak icra takibi sadece davacı Zeynep tarafından kendi adına asaleten ve ergin olmayan davacı çocukları Havva, Ayhan ve Cennet adına yapılmış, itirazın iptali ve kiralananın tahliyesine yönelik dava da sadece icra takibi yapan kiralayanlarca açılmıştır....

          Kira sözleşmesine konu Salihli İlçesi, Kırveli Mah., 2824 ada, 9 parsel sayılı taşınmazda davacı dışında başka hissedarların olduğu tarafların kabulündedir. Dayanak kira sözleşmesinin hususi şartlar bölümünün 13 nolu bendi "2824 ada 9 parsel hisse payı olan T1 kendi payını kiraya vermektedir" hükmünü içerdiğinden, sözleşmenin kiraya veren kısmında "T1 ve varisleri" ibaresi yer alsa da, söz konusu özel hüküm karşısında kiraya verenin T1 olması nedeniyle, davacının takip ve dava ehliyetine sahip olduğu, kendi hissesini kiraya vermesi nedeniyle kira bedelinin tahsilini talep etmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmaktadır....

          Borçlar Kanununun 260.maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedeniyle tahliyeye karar verilebilmesi için istenen kira parasının muaccel(istenebilir) olması ve bu kira bedelinin verilen otuz (30) günlük sürede ödenmemiş bulunması ve ihtarnamede verilen süre içerisinde kira parasının ödenmemesi halinde akdin feshedileceğinin açıkça belirtilmesi gerekir. Davacı tarafından başlatılan icra takibi nedeniyle usulüne uygun olarak düzenlenen örnek 13 ödeme emrine itiraz üzerine mahkemeden itirazın iptali ve tahliye istenilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır....

            CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde iddia edilen hususlar maddi ve hukuki gerçeği yansıtmaktan uzak olduğunu, huzurdaki davanın ve icra takibinin dayanağı tahliye taahhütnamesinin verilmesinden sonra, taraflar arasındaki kira sözleşmesi yenilendiğini, Tahliye taahhüdünün verilmesinden sonra kira sözleşmesi yenilendiğine göre, davanın dayanağı tahliye taahhüdünün geçerli olduğundan söz etmek mümkün olmadığını, davanın dayanağı tahliye taahhütnamesinde, tahliye konusu taşınmazın adresi ile kira konusu taşınmazın adresi örtüşmediğini, davanın dayanağı tahliye taahhütnamesi incelendiği takdirde, tahliye taahhüdünde, kira konusu taşınmazın değil başkaca bir taşınmazın adresinin yazılı olduğunun görüldüğünü, tahliye taahhüdüyle taraflar arasındaki kira sözleşmesine konu taşınmazın tahliyesinin mümkün olmadığını, Tüm bu açıklamalar doğrultusunda; davanın dayanağı tahliye taahhüdünün verilmesinden sonra taraflar arasındaki kira sözleşmesinin yenilendiği, kira sözleşmesinin...

            Asliye Hukuk Mahkemesi ise, HUMK'nun 8/ll maddesi hükmüne göre kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye, akdin feshi, yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ile bunlara karşı açılacak davalarda görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. HUMK'nun 8/ll-1 maddesinde İcra ve İflas Kanunu'nun onuncu babında yer alan 269 ve 272 nci ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye, akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, kiracı tarafından açılan dava, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin haklı nedenlerle fesholunduğunun ve sözleşmeden kaynaklanan borcun bulunmadığının tespiti ile zararlarının tazminine ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu