"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine, davalı borçlunun süresi içinde itiraz etmesi üzerine, davacı icra mahkemesine başvurarak, itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece, itirazın kaldırılarak takibin devamına ve temerrüt nedeni ile tahliyeye karar verilmesi üzerine, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafından 15.06.2010 başlangıç tarihli sözlü kira sözleşmesine dayanılarak 27.07.2011 tarihinde kira alacağının tahsili ve temerrüt nedeni ile tahliye amacıyla icra takibi başlatılmıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı istinaf dilekçesinde özetle; 05/07/2019 tarihli kira sözleşmesinde kira akdinde kiracı sıfatında eşi T1 yazıldığını, bu sebeple tahliye taahhütnamesinin geçersiz olduğunu, kira ödemelerinin Nuran tarafından düzenli olarak yatırıldığını, buna ilişkin dekontların delil olarak ellerinde mevcut olduğunu, tüm bu nedenlerle mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Uyuşmazlık, yazılı tahliye taahhüdüne dayalı takipte, kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir....
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; pandemi nedeniyle düğün salonlarının faaliyetleri geçici olarak durdurulduğundan kira bedellerinin ödenemediğini, 7226 sayılı yasanın geçici 2.maddesi gereğince 01/03/2020 tarihinden 30/06/2020 tarihine kadar işleyecek iş yeri kira bedelinin ödenmemesinin tahliye ve kira sözleşmesinin feshi sebebi oluşturmayacağını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 269/a maddesi uyarınca açılmış kesinleşen icra takibinde temerrüt nedeniyle tahliye davasıdır....
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan, HUMK'nın 8/ll-1. madde ve fıkrasında İcra ve İflas Kanununun onuncu babında yer alan 269, 272 ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere, kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye, akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, davacının satın aldığı taşınmazda davalının haklı bir neden olmaksızın işgalci olarak bulunduğunu belirterek davalının taşınmazdan tahliyesine 10.000,00.-TL işgal tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı ise taşınmazda önceki malikle yapılan kira sözleşmesi nedeniyle kiracı olarak bulunduğunu, kira bedelini peşin olarak eski malike ödediğini beyan etmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, kira sözleşmesine aykırılık nedeniyle oluşan zararın tazmini ve tahliye istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Davacı taraf asıl davada davalının 01.05.2008 tarihli kira sözleşmesine aykırı davrandığını belirterek sözleşmeye aykırılıktan doğan zararının tazminini, birleşen davada ise sözleşmenin esaslı unsurlarına aykırılık nedeniyle davalının tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı taraflarca istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Taraflar arasında 01.05.2008 tarihli 10 yıl süreli aylık cironun KDV hariç %2,5 bedelle kira sözleşmesi bulunduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Adana 5. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2019/644 E. Ve 2019/1096 K....
Davacı taraf kira sözleşmesine konu kantinin 6570 sayılı kanun hükümlerine tabi olduğu ve bu kanun hükümlerine göre sözleşme devam ettiği halde sözleşmeye aykırılık davranıldığı gerekçesi ile kira sözleşmesinin iptal edildiği ve yeniden ihaleye çıkılmasına ve tahliyesine karar verildiğini bildirerek muarazanın meni ve müdahalenin menine karar verilmesini talep etmiştir.Dava sırasında davacının idari yoldan tahliyesi sağlanmıştır.Davacı vekilinin 23.11.2009 tarihli dilekçesinde idari yetki ile tahliye edilmeleri nedeniyle müdahalenin meni davasının konusuz kaldığını ancak müdahalenin meni talebi yönünden davalarının devam ettiğini 2011/4628-12681 beyan etmiştir.Davacı tarafın kiralanan taşınmazın 6570 sayılı kanununa tabi olduğu,bu yüzden kira sözleşmesinin devam ettiğini iddia etmiş,davalı taraf ise taşınmazın 2886 sayılı kanun hükümlerine tabi olduğunu savunduğuna göre ve buna göre kira sözleşmesinin iptali ile yeniden ihaleye çıkılmasına karar aldığına göre dava konusu kira sözleşmesi...
İskenderun İcra Müdürlüğünün 2020/17847 esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı T1 vekili tarafında borçlu T3 aleyhine 15/10/2018 başlangıç tarihli kira sözleşmesine dayanak adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takip başlatıldığı, örnek 13 ödeme emrinin borçluya 08/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 13/10/2020 havale tarihli dilekçesi ile borcu olmadığından bahisle takibe itiraz ettiği, icra müdürlüğünce süresinde olan itiraz nedeniyle borçlu aleyhine başlatılan takibin durdurulmasına karar verildiği, 30/11/2020 tarihinde davanın açıldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında imzalanan 15/10/2018 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde, kira bedeli aylık 800,00 TL olarak kararlaştırılmıştır. Takip 15/11/2019 ile 15/09/2020 ayları kira bedeline ilişkindir. Davalı kiracının da sözleşmeye ve kira bedeline ilişkin itirazı yoktur. Davacının kiralayan olarak tahliye talep etmekte aktif husumeti vardır....
Her ne kadar Mahkemece; davalının sahte kira sözleşmesi düzenlediği ve bunu icra takibinde kullandığının ilgili icra dosyası ile ceza dosyasından anlaşıldığı ancak tahliyenin, yargı kararı neticesinde gerçekleşmiş olduğundan bu kararın hukuken geçerli bir karar olması nedeniyle haksız olduğunun sabit olmadığı ayrıca tahliyenin haksızlığı, tahliye davasına bakmakla görevli hukuk mahkemesinde dava konusu edilmediğinden, meselenin esastan incelenmediği belirtilerek tahliyenin haksız olduğunun ispatlanamadığına karar verilmek suretiyle manevi tazminat ve faydalı ve zaruri masraflar dışındaki maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş ise de; Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere 10.06.2008 tarihinde başlatılan ilgili takip dosyasında sahte olarak düzenlendiği anlaşılan kira sözleşmesine dayanılmış ve kesinleşen takip nedeniyle icra mahkemesinde açılan tahliye davasında verilen tahliye kararı infaz edilmek suretiyle kiralanan icra marifetiyle tahliye edilmiştir....
Noterliğince davalıların talebi üzerine düzenlenen cevabi ihtarname ile kiralayanı ... olan 20.03.1996 başlangıç tarihli, bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayalı olarak kira dönemi bitim tarihi olan 19.03.2013 tarihinden itibaren, yasal sürede davalarını açtıklarını belirterek ihtiyaç sebebine dayalı olarak davalıların tahliyesini istemiştir. Davalılar tarafından dosyaya ibraz olunan, kiralayanı ..., kiracıları davalılar olarak düzenlenmiş yazılı kira sözleşmesi 20.03.1996 başlangıç tarihli ve bir yıl sürelidir. Yukarıda açıklandığı gibi yeni malik, iktisaba dayalı olarak dava açabileceği gibi eski kiralayananın halefi olarak yazılı kira sözleşmesine göre, yenilenen dönemin bitiminden itibaren bir ay içerisinde ihtiyaç sebebiyle tahliye isteminde bulunabilir. Bu durumda taraflarca, ihtilaf konusu olmayan yazılı kira sözleşmesine ve yenilenen dönem itibariyle, seçimlik hakka dayalı olarak davacı tarafça 25.03.2013 tarihinde açılan dava süresindedir....
VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir....