Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tahliye-itirazın iptali istemine ilişkin davada İstanbul 6. Asliye Hukuk ile İstanbul 4. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan tahliye ve takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; davacının 01.04.2002 günlü kira sözleşmesine dayanarak tahliye ve kira alacağının tahsili için yaptığı takibe yapılan itirazın iptali istemli eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını Borçlar Yasasının 260. maddesi ile İ.İ.Y.'nın 67. maddesinin oluşturduğu, İstanbul 6. İcra Müdürlüğünün 2005/11568 sayılı takip dosyasındaki takip talebinde "kira sözleşmesinin feshi ile mecurun tahliyesinin" de istendiği gözlenmekle, H.Y.U.Y.'...

    Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davacı alacaklılar tarafından davalı borçlu hakkında yazılı kira sözleşmesine istinaden temerrüt nedeniyle tahliye talepli kira alacağına ilişkin 18/09/2020 tarihinde başlatılan örnek 13 takibe dair ödeme emrine borçlunun süresinde yaptığı itirazı ile herhangi bir borcunun bulunmadığını, borcun tamamına, faize, faiz oranına ve tüm fer'ileri ile tahliye talebine itirazla tahliye istenilen dönem dışındaki dönemlere ilişkin uyarlama talebinde bulunduklarını belirtmiş, müdürlüğün 23/09/2020 tarihli kararı ile süresinde yapılan itiraz gereğince takibin İİK'nun 66. maddesi gereğince durdurulduğu, davacı alacaklının ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren 30 günlük ödeme süresi geçtikten sonra 30/10/2020 tarihinde tahliye talepli itirazın kaldırılması davasını açtığı görülmekle yapılan incelemesinde; davalı borçlunun kiracılık ilişkisine ve kira bedeline itiraz etmediği mahkemenin de kabulünde olduğu, mahkemece yapılan yargılamada borç ve faiz hesabının yapıldığı...

    Genel şartnamenin 13. maddesi ”Kira süresi sona ermeden faaliyetini durdurması sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmememesi hallerinde, kira sözleşmesi 2886 Sayılı Kanunun 62. maddesine göre tebligat yapmaya gerek kalmaksızın fesih edilir. Kesin teminat irad kayıt edilir ve son bu yıl kira bedeli tazminat olarak tahsil edilir." Hükmüne yer verilmiştir. Davalının kira bedellerini ödemediği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Kira sözleşmesinden doğan kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle aktin feshi ve tahliye istemi Türk Borçlar Kanunun 315. (818 Sayılı Borçlar Kanunun 260.) maddesinde düzenlenmiştir....

      Davalı borçlu icra takibine yaptığı itirazında açıkça kira sözleşmesine ve aylık kira miktarına karşı çıkmadığından kira ilişkisi ve takip konusu alacak miktarı kesinleşmiştir. Davalı, kiralananı 01.02.2018 tarihinde tahliye ettiğini usulüne uygun olarak kanıtlayamadığına göre takibe konu kira bedellerini ödemekle yükümlü olup, kira borcunun ödendiğine dair yazılı belge sunulmadığından davalı kiracının alacağa yönelik istinaf istemi yerinde değildir. Davalı T5'nin tahliye kararına yönelik istinaf istemine gelince; Davacı vekili duruşmadaki beyanlarında kiralanın dava açıldıktan sonra tahliye edildiğini, tahliye davasının konusuz kaldığını, kiralanana 18.02.2019 tarihinde tutanak tutularak girildiğini beyan ettiğine göre kiralananın bu tarih itibariyle davacının hakimiyetine geçtiğinin kabulü gerekir....

      (HMK.m. 297/2) Taraflar arasında 20.08.2009 başlangıç tarihli, 1 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık yoktur. Taraflar arasındaki kira sözleşmesine göre kiralanan arsa niteliğinde olup bu haliyle olayda Borçlar Kanunu’nun adi kiraya ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiğinin kabulü gerekir. Buna göre konut ve çatılı işyerine ilişkin kira sözleşmeleri için geçerli olan tahliye taahhüdüne dayalı kiralananın tahliyesinin istenemeyeceğine dair mahkeme kabulü kural olarak doğru ise de, kira sözleşmesinin belirsiz süreli sözleşmeye dönüşmesinden sonra, taraflar arasında 24.10.2011 tarihinde 611 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yanında 611 ada 2 parsel sayılı taşınmaz da sözleşme kapsamına dahil edilerek ve kira süresi kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı tarihe kadar geçerli olmak üzere belirli süreli yeni bir kira sözleşmesi yapılmıştır. Tarafların bu şekilde sözleşme yapmalarında yasaya aykırılık yoktur....

        Dava, İİK'nun 269/a maddesi uyarınca açılmış kesinleşen takipte temerrüt nedeniyle tahliye istemine ilişkindir....

        H.Y.U.Y. nın 8/II-1. maddesine göre; “İcra ve İflas Kanununun onuncu babında yer alan 269 ve 272 nci ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalar” Sulh Hukuk Mahkemesinde görülür. Somut olayda;taraflar arasında 01.06.1997 başlangıç tarihli yazılı kira sözleşmesi bulunduğu, otomatik olarak her yıl yenilendiği,davalının bu sözleşmeyle kiraya verilen işyerinden ihtiyaç nedeniyle tahliyesi ile 01.06.2006 tarihinden itibaren tahliyeye kadar aylık 1.250,00.-YTL. kira bedelini ödemesinin talep edildiği anlaşılmaktadır....

          Borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak ret etmez ise akdi kabul etmiş sayılır. İcra İflas Kanununun 269/c maddesine göre borçlu akdi reddetmeyip kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini bildirerek itiraz etmiş ise, itiraz sebeplerini açıkça bildirmek ve ödeme konusundaki itirazını noterlikçe re'sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge ile ispat etmeye mecburdur. Somut olayda; davalı borçlu süresinde verdiği itiraz dilekçesinde; kira ilişkisindeki imzaya, kira sözleşmesine, kiracılık sıfatına ve kira miktarına itiraz etmemiş, borca itiraz etmiştir. Borçlunun kira sözleşmesine ve kira miktarına açıkça karşı çıkmaması karşısında İİK'nun 269/2. maddesi gereğince kira ilişkisinin ve kira miktarının kesinleştiğinin kabulü gerekir. Bu durumda davalı borçlu, borçlu olmadığı savunmasını İİK’nun 269/c maddesindeki belgelerle kanıtlamalıdır....

          Ödeme emrine itiraz sebepleri kira sözleşmesine itiraz veya kira sözleşmesi dışındaki itirazlar şeklinde ikiye ayrılır. İİK’nın 269/b-1 maddesinde kira sözleşmesine itiraz ve sonuçları düzenlenmiştir. Kira sözleşmesine itiraz, borçlunun (alacaklının iddia ettiği) kira sözleşmesinin varlığını inkâr etmesidir, yani kabul etmemesidir (reddetmesidir). Alacaklı sözlü bir kira sözleşmesinin varlığını iddia ediyorsa, borçlunun böyle bir (sözlü) kira sözleşmesini inkâr etmesi (kabul etmemesi), kira sözleşmesine itirazdır. Alacaklı yazılı bir kira sözleşmesine dayanmakta ise, borçlu kiracının bu sözleşmede kendisine izafe olunan imzayı inkâr etmesi (kabul etmemesi) kira sözleşmesine itirazdır (İİK m. 269/b,1)....

          Şti'ne 14/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği, itirazın kaldırılması ve tahliye talepli iş bu davanın ise 02/11/2022 tarihinde, borcun ödeme süresinin ödeme emri tebliğ tarihinin tebliğinden itibaren 30 gün olması sebebiyle 30 günlük süre dolmadan açıldığı görülmekle davalının temerrüt nedeniyle tahliyesinin istenemeyeceği anlaşıldığından davacının tahliye talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, her ne kadar davacı kiralayan tarafından davalı kiracıya noter aracılığıyla ihtarname gönderilmiş olması kiracıyı temerrüde düşürdüğü ileri sürülmüş ise de, ihtarnamenin örnek 13 takipte tahliye için gerekli yasal kanuni süreyi ve temerrüt şartlarını değiştirmeyeceğinden davacı vekilinin tahliye talebinin reddine ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiş olup dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı...

          UYAP Entegrasyonu