Davacı 24.05.2013 tarihli Minire Kay ile yapılan kira sözleşmesinin alt kira sözleşmesi olduğunu ve kiraya veren T3 ile kendileri arasındaki kira sözleşmesinin sona ermediğini iddia etmiş olup, davalı taraf 24.05.2013 tarihli sözleşmenin devir sözleşmesi olduğunu, davacının bu sözleşme ile kiralananı devrettiğini ve kiracılık sıfatının sona erdiğini savunmuştur. Mahkemece 24.05.2013 tarihli sözleşmenin devir sözleşmesi olduğu kabul edilmiştir. Dairemizce öncelikle taraflar arasındaki ilişkinin niteliği ve 24.05.2013 tarihli sözleşmenin alt kira veya devir sözleşmesi olup olmadığı incelenmiştir. Kira sözleşmesi, tarafların karşılıklı olarak fesih iradesi ya da kiralanan tahliye edilip anahtarın kiraya verene teslim edilmesi ile sona erer....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıya ait binayı 10 yıllığına 12.07.1999 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiraladıklarını, binanın bir kısmını ......
ve istinaf etmiştir.Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Mevcut davada işyeri davacıya devredilmiş ve 2 yıla yakın işyeri işletildiğini, ayrıca taraflar arasında belirtilen sözleşmeden sonra ikinci bir 17.08.2016 tarihli alt kira sözleşmesi yapılmış, sözleşmenin davacı tarafından alt kiracı, davalı tarafından da alt kiraya veren olarak imzalanmış olup ayrıca taraflar arasında isim hakkı kullanma sözleşmesi de imzalanmış olup tüm bunlar ışığında davalının 20.07.2016 tarihli sözleşmenin 6....
Davalı; talep edilen zararlar ile kira sözleşmesi arasında illiyet bağı bulunmadığını, kira sözleşmesi uyarınca taşınmazın davacıya teslim edildiğini ancak kira bedelinin ödenmemesi nedeni ile sözleşmenin feshedildiğini, davacı tarafından açılan kiracılık ilişkisinin tespiti davasında feshin sadece şeklen usulsüzlüğüne karar verildiğini, davacının sözleşmenin feshinde kusurlu olduğunu ileri sürerek davanın reddini dilemiştir....
Diğer taraftan, taraflar arasındaki kira sözleşmesi devam ederken, davalının dava dışı ... ile kira sözleşmesi imzaladığı, Taner'in kendisini taşınmazdan zorla çıkardığı davacı tarafından iddia edilmiş ise de, Dairemize gönderilen ve 2013/6289 E. olarak kaydedilen dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelerden; davacının, kendi işlettiği tuhafiye dükkanının Turkcell bayine dönüştürülmesi hususunda ... vd. ile arasında adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu anlaşılmaktadır. Davacı ile davalı arasında imzalanan kira sözleşmesinin tarafların ortak iradesi ile feshedilip, davacının onayı ile davacının adi ortağı olan ... ile imzalanan kira sözleşmesi ile iş bu davada bedeli istenen sökülüp götürülebilir menkul malların dava dışı adi ortağın kullanımına bırakıldığı, davalı kiraya verenin bu menkulleri zaptedmediği anlaşıldığından, dava konusu sökülüp götürülebilir menkul malların iadesi davalı kiraya verenden istenemez....
Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü, İl Özel İdareleri ve belediyeler 2886 Sayılı Yasa uyarınca kiraya verdikleri taşınmazlarını, kira süresi sonunda, işgal ne kadar süre devam ederse etsin kiralananın 6570 Sayılı Yasaya ya da Borçlar Kanununa tabi olup olmadığına bakılmaksızın her zaman gerek mahkemeden gerekse mülkiye amirinden tahliyesini isteyebilirler. Ecrimisil olarak alınması gereken paranın “kira parası” adı altında alınmış veya ödenmiş olması, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin yenilendiği anlamına gelmez. Taraflar arasında düzenlenen 01/07/2008 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda, taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dosya kapsamından ve getirtilen evraklardan kiralananın 2886 sayılı yasa kapsamında pazarlık usulüyle kiraya verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda yukarıdaki açıklamalara göre bu nitelikteki taşınmazlara ilişkin kira sözleşmeleri kira süresinin bitimi ile yasal olarak sona erer....
Mahkemece, taraflar arasında usulünce düzenlenmiş bir kira sözleşmesi bulunduğu, davacının sözleşme hükümlerine uygun tesisler yaptığı gibi sözleşmeye aykırı tesisler de yaptığını, davalı ... tarafından tüm tesislerin Şubat 2005 yılında yıkıldığını, davalının sözleşmeye uygun olarak yapılan tesislerin bedelini ödemesi gerektiği gerekçesi ile kira akdinin 15.02.2005 tarihinden geçerli olmak üzere feshine, sözleşmeye uygun olarak yapılan tesislerin bedeli olan 33.100.00 YTL nin 15.02.2005 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin maddi tazminat ile manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve reddi gerekmiştir. 2-Taraflar arasında Borçlar Kanunu 270 ve devamı maddeleri uyarınca düzenlenmiş hasılat kira sözleşmesi bulunmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira bedelinin tenzili, maddi ve manevi tazminat, izin talebi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin tenzili, maddi ve manevi tazminat, izin talebi davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira bedelinin tenzili,maddi ve manevi tazminat ile mevzuatın ve ... Belediye Başkanlığının izin verdiği yasal sınırlar dahilinde yapılacak pergole ile ilgili salt Belediye işlemlerinin takip edilebilmesi kapsamında davacıya yetki verilmesi istemlerine ilişkindir....
Kira sözleşmesi ile ana taşınmaz kiraya verilmemiş olup davacının talebine konu yapılar kira sözleşmesi kapsamında yer almayan alana yapılmıştır. Bu durumda uyuşmazlık konusu yapıların kira sözleşmesi kapsamı dışında olduğu ve kira sözleşmesi kapsamında çözümlenemeyeceği anlaşılmıştır. Diğer taraftan gerek öğretide gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle işgal tazminatı, hak sahibinin, taşınmazı kullanması nedeniyle kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir bedeldir. Uygulamada taşınmazı kullanan kişi, haklı bir sebebe dayandığına inanarak veya bir edim karşılığı ya da davacının rızası dahilinde kullandığından bahisle yararlanmayı sürdürüyorsa bu gibi hallerde, rızanın ortadan kalkması veya tarafların aldıklarını iade etmesine kadar taşınmazı elinde bulundurma haksız ve kötü niyetli kullanım kabul edilmemektedir. Rızaya dayalı kullanım, haksız ve kötü niyetli bulunmadığından tazminat ile sorumluluk da söz konusu olmamaktadır....
Davacı kiralayan ile davalı kiracı arasında düzenlenen 01.09.2004 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kiralanan taşınmaz işyeri market niteliği ile kiraya verildiğinden kira sözleşmesi 6570 sayılı yasa hükümlerine tabidir. Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinin 3. maddesi ile sözleşmenin bitim tarihinde kiralananın kiralayana teslim edileceği kiracı tarafından taahhüt edilmiş, bu taahhüt yerine getirilmediği ve kiralanan süre bitiminde teslim edilmediği takdirde kiracının 5.000,-TL tazminat ödeyeceği kararlaştırılmıştır. Kira sözleşmesi özel koşullar bölümü 3. maddesinde bulunan bu koşul tahliye taahhüdü niteliğindedir. Tahliye taahhüdü ile kira sözleşmesi aynı tarihte düzenlendiğinden geçerli olduğu kabul edilemez. Mahkemece, kiralananın tahliye edilmemesi nedeni ile talep edilen tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir....