Somut olayda, uyuşmazlık,kiracı tarafından kiraya veren AVM yönetimine karşı açılan tazminat istemine ilişkin olup, taraflar arasında kira sözleşmesi bulunmakta ve dava konusu tazminat istemi kira sözleşmesinde yer alan yükümlülüklerin ifa edilmemesinden kaynaklanmaktadır.Dava, 24.09.2014 tarihinde 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Mahkemece işin esasına girilerek esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. 2- Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....
Mahkemece sunulan kira sözleşmesinin süresi nedeni ile 3 ay uzun süreli kira sözleşmesi olarak kabul edilemeyeceği gerekçesi ile davalı Hakan Sulayıcı aleyhine karar verilmiş ise de mahkemenin bu gerekçesi 85. madde karşısında doğru değildir. Dosya kapsamında bulunan kiralama sözleşmesi, bilirkişi tarafından incelenen ticari defterlere göre, kazaya karışan aracın uzun süreli kira sözleşmesi (3 ay) ile davacı tarafından kiralandığı anlaşılmaktadır. Buna göre, uzun süreli kiralama sözleşmesi ile zarar gören aracın işletenlik sıfatı dava dışı ...Turizm Halıcılık Kuyumculuk San ve Tic AŞ'ne geçtiği göz önüne alınarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir." şeklinde değerlendirme yapılmıştır. ... 17. Hukuk Dairesi'nin kararında 3 aylık kira sözleşmesinin uzun süreli kira sözleşmesi olduğu kabul edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat istemine ilişkin davada Asliye Ticaret Mahkemesi ile Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, istirdat istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesi, HMK'nın 4/a maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak davalarında Sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi de, taraflar arasındaki temel ilişkinin kira akdi olmadığı ve HMK'nın 4/a maddesi kapsamında kalan bir talep bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Olayımıza gelince; hükme esas alınan kira sözleşmesi 1.8.1993 başlangıç tarihli 2 yıl süreli olup, sözleşme konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. 1.8.1993 başlangıç tarihli kira sözleşmesi TBK.347 (6570 sayılı yasanın 11. maddesi ) uyarınca aynı şartlarda 1 er yıl uzamakla belirli süreli kira sözleşmesi olarak uzayıp, belirsiz süreli kira sözleşmesi haline gelmez. Bu nedenle 1.8.1993 başlangıç tarihli kira sözleşmesi TBK. yürürlüğe girdiği tarih itibariyle 10 yıllık süre dolmuş ise de, TBK. nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında 6101 sayılı kanunun geçici 2. maddesine göre 10 yıllık süresi dolmuş olan kira sözleşmesinde TBK.347. maddesine göre kiralayanın akdin feshi ve kiralanandan tahliyesi istemi hakkında yürürlük tarihinden itibaren 2 yıl geçmemiştir. Bu nedenle 28.3.2012 tarihinde açılan davanın süresinde olmadığı nazara alınmadan yazılı şekilde tahliye isteminin kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kira sözleşmesi şerhinin terkini, elatmanın önlenmesi ve tazminat istemlerine ilişkindir. Davacılar 147 ada 6 parsel sayılı taşınmazda hükmen paydaş olduklarını, paydaşlardan ...'a kayyum atanması için dava açtıklarını, taşınmazın paydaş ... tarafından ... Turizm İnşaat Tic.A.Ş.ye 1.5.1991 tarihli yap işlet devret sözleşmesi ile kiraya verildiğini, sözleşme yapıldığı tarihte taşınmazın tamamının davalı ......
Davacı, davalı tarafından kendilerine yapılan 10.08.2007 tarihli tebligata konu tespit tutanağında belirtilen 3x10 m2 alanın kira sözleşmesi kapsamında kaldığını iddia etmiş davalı ise savunmasında bu yerin sonradan inşa edildiğini kira sözleşmesi kapsamında kiralanan yer içinde kalmadığını savunmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı tarafından düzenlenen 08.08.2007 tarihli tespit tutanağına konu alanın kira sözleşmesi kapsamında olup olmadığına ilişkindir. Taraflar arasındaki kira ilişkisi 01.05.1998 başlangıç tarihli kira sözleşmesine dayanmakta olup sözleşmede kiralanan yerin yüzölçümüne yer verilmediği gibi taşınmazın sınırlarının tespitine imkan verecek bir krokininde sözleşme ekinde yer almadığı anlaşılmaktadır. Taşınmaz üzerinde bulunan binanın iskan izni ve belediye tarafından onanmış projesinin olup olmadığına ilişkin yapılan araştırmada da binanın projesinin ve iskan izninin olmadığı tespit edilmiştir....
Dava, kira alacağı, demirbaşlara verilen zarar ve termin planı uyarınca tazminat olmak üzere 3.468.709 TL nin 6183 sayılı yasa uyarınca işlemiş ve işleyecek faiziyle birlikte tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece demirbaşlara verilen zarar yönünden davanın kabulüne, kira alacağına ilişkin talebin kısmen kabulüne, termin planına aykırılık nedeniyle tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Uyuşmazlık, konut alım-satım akdinden kaynaklanan 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalan Tüketici Mahkemesince verilen hükme ilişkindir. Taraflar arasında kira sözleşmesi bulunmamaktadır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 16.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Uyuşmazlık, konut alım-satım akdinden kaynaklanan 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalan Tüketici Mahkemesince verilen hükme ilişkindir. Taraflar arasında kira sözleşmesi bulunmamaktadır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 16.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İle davalı arasında düzenlenen 01.04.2011 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin 5. maddesinde, taşınmazın 3. kişiye satılması durumunda kiracının sözleşme süresince tahliye edilmeyeceği, 6. maddesinde ise kiracının taşınmazı alt kiraya verebileceği düzenlenmiştir. Yeni malik tarafından Didim 1. Noterliğinin 19.07.2011 tarihli 7439 Nolu ihtarnamesi ile, taşınmazın tahliyesi aksi halde 6 aylık süre sonunda iktisap ve ihtiyaç nedeni ile tahliye davası açılacağının ihtar edilmesi üzerine, kiracı tarafından yeni bir taşınmaz bulunarak kira sözleşmesi yapıldığı ve bu taşınmazın tadilatına başlandığı, sonrasında ise yeni malik tarafından tahliye talebinden vazgeçildiğinin kiracıya tebliğ edildiği anlaşılmakta olup, bu durum mahkemenin de kabulündedir. Bu durumda kira sözleşmesi süre dolmadan sonlandırılmıştır....