olduğunu, kiralayan tarafından hiçbir bildirim yapılmadığını, bu nedenlerle T4 Pazar Mal Müdürlüğü ile yapılmış olan 26 Eylül 2011 tarihli kira sözleşmesinin feshine ilişkin işleminin haksız, hukuka aykırı bir işlem olduğunun ve davaya konu edilen taraflar arasındaki kira sözleşmesinin geçerli ve yürürlükte olduğunun tespitine, kira sözleşmesinin feshine ilişkin işleme dayanılarak oluşturulmuş Pazar Kaymakamlığı'nın 11/02/2016 tarih ve 47 sayılı kira sözleşmesinin feshi sebebiyle kiralananın 2886 sayılı kanunun 75.maddesi uyarınca tahliyesine dair işlemin uygulanmasının telafisi imkansız zarar doğuracağından ve karar açıkça hukuka aykırı olduğundan, tahliyenin dava neticesine kadar durdurulmasına karar verilmesini mahkememizden dava ve talep etmiştir....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/09/2020 NUMARASI : 2018/1276 ESAS - 2020/827 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali KARAR : Isparta 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/1276 Esas - 2020/827 Karar sayılı dosyası üzerinden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize intikal eden dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dayanak kira sözleşmesinin haksız feshe ilişkin 7. madde ve ilgili diğer hükümlerinde kiracının haksız fesihte bulunması halinde haksız fesih ceza bedelinin ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalı kiracının kira sözleşmesini tek taraflı ve geçerli bir sebebi olmaksızın feshettiğini, bunun üzerine müvekkilinin kiracıya haksız fesih kira ceza bedeli faturası kestiğini, fatura bedelinin ödenmemesi üzerine Isparta 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davacı vekili Av. ... ve davalı vekili Av. ... geldiler. Hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, cezai şart, ortak gider ve kira alacağının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir....
Davacı 11.07.2011 tarihli dilekçesi ile armatür bedelini 11.540 TL, raf sistemi bedelini 10.960 TL ve kira alacağı talebini 161.145 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı ise; kira sözleşmesinin 5.maddesi ile kiracıya erken fesih hakkı tanındığını, fesih ve tahliyenin sözleşmenin bu maddesine uygun olduğunu, taşınmazın demirbaşsız ve boş olarak müvekkiline teslim edildiğini, boş olarak teslim alınan mecurun tümü ile yenilendiğini, iddia olunan raf ve aydınlatma sistemlerinin müvekkili tarafından yapıldığını, menkul hükmündeki pano, raf ve armatürlerin tahliye sırasında alınmasının sözleşmeye aykırı olmadığını savunmuştur....
Sözleşmede kira sözleşmesinin 1.9.2002 tarihinde başlayacağı kararlaştırılmıştır. Mevcut hali ile 22.08.2002 tarihli sözleşme düzenlemesi Borçlar Kanununun 270. ve devamı maddelerinde yapılan hasılat kira sözleşmesidir. Sözleşmede işletme ruhsatı ve turizm işletme belgesinin davalılar tarafından alınacağının hükme bağlanması 22.8.2002 tarihli hasılat kira sözleşmesinin şarta bağlı olarak yapıldığını göstermez. Sözleşmenin az yukarıda yazılan hükümleri kiralayanın kiracıya karşı olan yükümlülükleri kararlaştırmak amacıyla yazılmıştır. Dolayısıyla yanlar arasındaki hasılat kira sözleşmesi Borçlar Kanununun 149.maddesinde hükme bağlanan şarta bağlı bir akit değildir. Ne var ki, dosyada yer alan bilgi ve belgelerden hasılat kira sözleşmesine konu yapılan bağımsız bölümlerin bulunduğu yapının iskan ruhsatı olmadığı, bundan dolayı işletmeye işletme ruhsatı ve “Turizm İşletme Belgesi” verilemediği anlaşılmaktadır....
İcra Müdürlüğünün 2002/3562 sayılı takip dosyasında davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, davacının cebri icra tehdidi sonucu ödedikleri 9.350,00 YTL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Hükmü, davalı temyiz etmiştir.Bu davanın çözümünde yanlar arasında kira sözleşmesinin bulunup bulunmadığının tespiti önem kazanmaktadır. Çünkü davalı kira sözleşmesi ilişkisinin varlığını inkar etmiş; davacılarla bir kira sözleşmesi yapılmadığını onların sözleşme teklifinde bulunduğunu, bazı koşullar ileri sürdüğünü, koşulların yerine gelmediğini, bu arada davacıların mülkiyeti kendisine ait taşınmazı işgal ederek düğün salonu olarak işletmeye başladıklarını savunmuştur.Özel yasa hükümleri saklı kalmak koşulu ile gerek taşınır, gerekse taşımaz mallara ilişkin geçerli bir kira sözleşmesinin yapılması biçim koşuluna bağlı değildir. Kira sözleşmeleri yazılı olarak yapılabileceği gibi sözlü olarak da yapılabilir....
Arasındaki frenchise sözleşmesinden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davanın tefrik edilerek mahkememiz son esasına kaydına " şeklinde gereği düşünülmüş olup, mahkememiz son esasına kaydı yapılan 2022/... esas sayılı işbu bu tefrik dosyası açılmıştır" denilerek dosya .... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/257 nolu esasına kaydının yapıldığı, daha sonra dosyanın Mahkememizin 2021/... Esas sayılı doyası ile birleştirilmesine karar verildiği görülmüştür. Birleşen dosya yönünden 09/06/2022 tarihli duruşmada alınan 1 nolu ara kararı uyarınca "Birleşen dosyada , davacıları frenceis sözleşmesinin haksız feshi ve kira sözleşmesinin haksız feshi iddiası ile ayrım yapmadan 10.000,00TL madde, 10.000,00TL de manevi tazminat istemiş olup, kira sözleşmesinden kaynaklı davanın ......
Davalı vekili, 30.07.2008 tarihli kira sözleşmesi ile taahhütnamelerin hükümsüz olduğunu, tahliye taahhüdü ve cezai şartın aynı belgede düzenlenemeyeceğini,cezai şart bedelinin fahiş olduğunu ,kira sözleşmesinin feshinin haksız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş,mahkemece davacı kiracının Belediye'ye müracaat ederken inşaatın bitirildiğini gösteren belgeler, iş yeri açma ve ruhsatları ile yönetmenliğin örnek 2 de belirttiği belgeleri eklemeyerek kusurlu olsa da, inşaat işinin savsaklama veya sürüncemede bırakma gibi davranışlarının tespit edilmediği, işi ciddiye alarak istasyonu bitirmeye çalıştığı bu çalışmasına rağmen bitiremediği anlaşılmıştır gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir....
Davalılar; taşınmazın 1999 yılında inşa edilerek yeni hali ile davacı şirketin ortaklarının ortak olduğu...., Eğitim Kurumları tarafından aynı amaçla kiralandığını, dolayısıyla davacı ile kira ilişkisinin 1999 yılında başladığını ve kiralananın o zaman eksiksiz ve ayıplardan ari şekilde davacı tarafa teslim edildiğini, 1999 yılı sözleşmesinde binanın iskansız olarak teslim edildiğinin belirtildiğini, davacının kiralananın hukuki durumundan haberdar olduğunu, ilk kira sözleşmesinin süresi dolduktan sonra bu kez 01/01/2009 başlangıç tarihli yeni kira sözleşmesinin imzalandığını, davacının 01/01/2009 tarihi itibariyle ikinci kira dönemi için binanın güçlendirilmesine gerek duyulup duyulmadığını idareden sorması gerektiğini, zira kiralananı kontrolü ve zilyetliğinin davacıda olduğunu, masraf tespiti amacıyla gıyaplarında yapılan keşif ve bilirkişi raporuna muvafakatlari olmadığını, davacı tarafın harcamalara dair hiçbir belge ve fatura...
Takibe ve davaya dayanak yapılan 01/03/2011 tarihli kira sözleşmesinin geçerli olmadığı davalı tarafından savunulmuş ve Mahkemece sözleşmenin muvaazalı olarak düzenlediği kanaati ile davanın reddine karar verilmiş ise de davalı tarafından kira sözleşmesindeki imzaya itiraz edilmediği gibi kira sözleşmesinin iptaline yönelik açılan bir dava da bulunmamaktadır. Aynı zamanda kira sözleşmesinin feshi, mahkeme kararı, tarafların birbirine uygun fesih bildirimi veya kiralananın yok olması ile mümkündür. Bu nedenle, davada dayanılan kira sözleşmesi geçerli olup uyuşmazlığın kira sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....