Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davacının, davalılarla kentsel dönüşüm sözleşmesi yaptıklarını bu sözleşme gereğince, davalılar tarafından kendisine kira yardımı ödendiği, ancak ödenen kira yardımının, piyasa rayiç kira bedelleri altında kaldığı, sözleşmenin yapıldığı sıradaki koşulların aleyhine değiştiği iddiası ile kira bedelinin yeni koşullara uyarlanması istemiyle dava açtığı, davacı ve davalılar arasında kentsel dönüşüm ve gelişim projesi muvafakat senedi adı altında davacıya ait ve bir kısım başka taşınmazlarda yapılacak inşaat sonucunda, davacıya verilecek taşınmaza ilişkin sözleşme düzenlendiği ve davacıya ait taşınmazın teslim alındığı, taraflar arasında düzenlenmiş bir kira sözleşmesi bulunmadığı, davalılarca davacının hissesine isabet eden hisseye göre davalıya kira yardımı yapıldığı anlaşılmaktadır....

    Yasada belirtilen fesih nedenleri oluştuğunda idarenin diğer kira sözleşmelerinde olduğu üzere mahkemeye başvurarak fesih ve tahliyeye ilişkin karar alması gerekir. Kira sözleşmesinde kiraya veren kamu kurum veya kuruluşu olsa dahi kira sözleşmesi Devlet İhale Kanunu kapsamında yapılmamış ise yada yapılan ilk kira sözleşmesi Devlet İhale Kanunu kapsamında olsa dahi bu sözleşmede belirtilen sürenin geçmesinden sonra yeni dönem için taraflar arasında Devlet İhale Kanunu kapsamında düzenlenmiş olan ihale usullerinden birisi ile ihale yapılmadan yeni bir kira sözleşmesi yapılmış ise bu durumda taraflar arasında ki kira ilişkisinde Türk Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanması gerekir. Somut olayda davacı ile yapılan kira sözleşmesinin tarihi 01.09.2018 olup, kira süresi 1 yıl olarak gösterilmiştir....

    Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, davacı tarafından davalılar aleyhine 01/07/2005 tarihli kira sözleşmesi ve kira sözleşmesi uyarınca imzalanan protokol gereğince tazminat talepli mevcut davanın açıldığı, bu çerçevede yapılan incelemede 6100 Sayılı HMK.nun 4.maddesinde kira ilişkisinden doğan tüm davalarda Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli kılındığı görülmüş olup tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde mevcut davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesi'nde bulunduğundan davanın görevsizlik nedeni ile usulden reddine, tedbir talebinin görevli mahkemece değerlendirilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takiplerine itirazın iptali ve %40 icra inkar tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile itirazın iptaline, icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı kiraya veren 15.04.2010 tarihinde başlattığı 2010/10727 sayılı icra dosyasındaki takibinde, 20.09.2005 başlangıç tarihli kira sözleşmesine dayanarak 4. yıl ( 2008- 2009 dönemi) kira bedeli 164.000 TL ve 43551,12 geçmiş gün faizi olarak toplam 207.551,12 TL alacağın tahsilini istemiştir. Aynı tarihte başlattığı 2010/ 10726 sayılı takipte ise 05.02.2008 tarihli kira sözleşmesi ile kiraya verdiği diğer kaynak suyuna ilişkin birinci yıl 3. ve 4. taksiti, 40.000'er TL ile ikinci yıl 1. taksit 40.880 TL ve 25.744,79 TL geçmiş gün faizi olmak üzere toplam 146.624,79 TL alacağın tahsilini istemiştir....

        Bu hüküm gereğince, 07.03.2006 başlangıç tarihli kira sözleşmesi kapsamında bulunan ve davacı tarafından ödenen toplam 3.445 TL harç bedellerinden, davalının sorumlu olduğu anlaşılmakla, bu talep ile ilgili istemin de kabulü yerine, kira sözleşmesinin 16.10.2006 tarihli olduğu gerekçesi ile reddi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 14.03.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Somut olayda davacı, davalı ... ile davalı eşi ... arasında kira sözleşmesi düzenlendiğini ve kiralanan taşınmazın kendisine ait olduğunu belirterek, kira parasının kime ödenmesinin gerektiğinin tespitini talep ettiği anlaşılmıştır. Dava konusu kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmayıp, talep kira parasının kime ödeneceğinin tespitine ilişkindir. Buna göre taraflar arasındaki ilişkinin kira sözleşmesi kapsamında değerlendirilecek olmasına göre uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,, 18.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira sözleşmesinin haksız ve tek taraflı feshi nedeni ile uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir....

              HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar; beş yıl süreli kira sözleşmesi ile kiraladıkları, taşınmaza büyük miktarlı tadilat, tamirat ve dekorasyon masrafı yaptırdıklarını ancak kira süreleri ve hukuki kullanma hakları son bulmadan kentsel dönüşüm kapsamında taşınmazdan tahliye edildiklerini, İstanbul Anadolu 18....

                HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar; beş yıl süreli kira sözleşmesi ile kiraladıkları, taşınmaza büyük miktarlı tadilat, tamirat ve dekorasyon masrafı yaptırdıklarını ancak kira süreleri ve hukuki kullanma hakları son bulmadan kentsel dönüşüm kapsamında taşınmazdan tahliye edildiklerini, İstanbul Anadolu 18....

                  Şubat, Mart, Nisan ayı kiralarının tamamı ile tahliye tarihi olan 14.05.2009 tarihine kadar olan kira parasının ödenmediği, ayrıca davalının kiralananın yeniden kiraya verilinceye kadar kira paralarından ve sözleşme sonuna kadar da sonradan yapılacak kira sözleşmesi ile ilk kira sözleşmesi arasındaki farktan da tazminat olarak sorumlu olacağını, ayrıca davalının kiralananı yandaki işyeri ile olan aralarındaki duvarları kaldırarak ve taşınmazda bir takım değişiklikler yaparak terkettiğinden kiralananın eski haline getirilmesi gerektiğini belirtip, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, 7.000,00 TL kira alacağı ve 3000.00 TL eski hale getirme bedelinin tahsilini talep etmiş, Bilirkişi heyetinden alınan 17.02.2012 tarihli raporda, kiralananın 14.05.2009 tarihinde süresinden önce tahliye edilmesi nedeniyle kiralananın yeninden kiraya verilebileceği makul sürenin 2 ay olacağının buna göre kira alacağının 14.000,00 TL, eski hale getirme bedelinin ise 33.592,00 TL olduğunun belirtilmesi...

                    UYAP Entegrasyonu