Davacı ile davalı arasında akdedilmiş yazılı bir kira sözleşmesi bulunmasa dahi, davacı davalı ile aralarında sözlü bir kira sözleşmesi bulunduğunu iddia ettiğine göre, davanın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03/07/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kira bedelinin indirilmesi, maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda, ayıp nedeni ile kira bedelinin indirilmesi istemi yönünden davanın kısmen kabulüne, maddi tazminat istemi yönünden davanın kabulüne, manevi tazminat istemi yönünden davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile aralarında 01/01/2015 başlangıç tarihli konut kira sözleşmesi bulunduğunu, daireye taşınmasından bir süre sonra kar yağışlarının başlamasıyla birlikte dairenin tavandan su akıtmaya başladığını, su sızıntısı nedeniyle dairede ciddi hasar meydana geldiğini, davalının ayıbı gidermekle yükümlü olduğunu bildirerek dava konusu dairenin kira bedeliyle ilgili olarak ayıbın ortaya çıktığı 10/01/2015 tarihinden bu yana uygulanması gereken kira bedelinin...
Hukuk Dairesinin 2016/5074 E., 2018/11498 K.sayılı ilamı ile sabit olduğunu, dava dilekçesinde çekişmenin teminat mukabili temlikte inançlı işlemden kaynaklandığının tartışmasız olduğunu, davacının taşınmazı davalıya devrettiğini, kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, davanın taraflar arasında düzenlenen 01/07/2009 tarihli kira sözleşmesine dayalı olduğunu, 13/09/2006 tarihli inanç sözleşmesinin dayanak alınmasının mümkün olmadığını,13/09/2006 tarihli inanç sözleşmesi davaya ve kira sözleşmesine konu taşınmazın 3/4 hissesine ilişkin olduğunu, 01/07/2009 tarihli kira sözleşmesi taşınmazın tamamına (4/4'üne) ilişkin olduğunu, kira sözleşmesinin, davalı ... A.Ş.'...
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre sigortalanan iş yerinde sigorta poliçesi kapsamında zarar meydana geldiği ve bu zararın davalı sigorta şirketince poliçe kapsamında tazmin edilmesi gerektiği, bu kapsamda usul ve yasaya uygun görülen bilirkişi raporuna göre müşterek sigorta ve muafiyetler uygulanmak suretiyle davacının zararının 18.041,60 TL olduğu, yine davalının poliçe kapsamında temin ettiği üzere onarım için gereken makul süre olan 30 gün üzerinden kira kaybı olan 2.500 TL' den de sorumlu olduğu anlaşıldığından taleple bağlı kalınarak davacının davasının kabulü ile, 18.041,60 TL hasar bedeli, 1.958,40 TL kira bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
DELİLLER:Yazılı beyanlar, kira sözleşmesi örneği, ihtarname örnekleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava,kira sözleşmesinin haklı feshine dayalı tazminat ve birleşen dava ise kira sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK. 'nun 355. Maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; Davacı tarafça mecurun 3. kişiye kiralandığı iddiasıyla kira sözleşmesinin feshi ile tazminat talebinde bulunulmuş, asıl davadaki davalı taraf birleşen Adana 5. Sulh hukuk mahkemesinin 2015/974 esas sayılı dosyası ile kira sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle tazminat isteminde bulunmuş mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, davacı- birleşen davalı tarafça karar istinaf edilmiştir. Taraflar arasında Güzelyalı mahallesi Turgut Özal Bul....
Kiracıya tanınan bu fesih hakkı 15/03/2014 tarihinden itibaren başlayacak 3. kira yılı, yani 15/03/2017 tarihi dolmadan kullanılamaz. Böyle bir fesih durumunda kiralayan kiracıdan kira bedeli, mahrum kalınan kazanç veya herhangi bir ad altında talepte bulunamaz. Kiracıya tanınan bu erken fesih hakkının zamanından önce kullanılması, kiracı erken fesih hakkı dolmadan mecuru tahliye etmesi halinde 150.000 TL tazminat ödeyecektir. " düzenlemesi yer almaktadır. Davalı kiracı tarafından 26/01/2015 tarihli ihtarname ile kira sözleşmesi feshedilmiştir. Davacı, kira sözleşmesinin belirlenen süreden önce tek taraflı feshi nedeniyle hem cezai şart alacağı hem de mahrum kalınan kâr isteminde bulunmuştur. Kira sözleşmesinde, erken fesih nedeniyle 150.000 TL cezai şart ödeneceği kararlaştırıldığına göre kiracının tazminat sorumluluğu kararlaştırılan cezai şart tutarı kadardır....
Asliye Ticaret Mahkemesi ile...16.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R - Dava, taraflar arsında imzalanan işletme sözleşmesi gereğince tazminat istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesi, uyuşmazlığın hasaılta kirasından kaynaklandığı ve Sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi de, taraflar arasında kira akdine dayalı bir kullanım söz konusu olmadığı ve HMK'nın 4/a maddesi kapsamında kalan bir talep bulunmadığı, uyuşmazlığın işletme sözleşmesinden kaynaklanan bir dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi ve tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı elatmanın önlenmesi ve tazminat davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiraya veren tarafından, kira sözleşmesi devam ederken kiralananın kullanılmasına engel olunduğundan bahisle, el atmanın önlenmesi ve tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davacının sözleşmeyi feshetmekte haklı olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Taraflar arasında kira sözleşmesi bulunmakta olup kira sözleşmesi ve bu sözleşmeye dayalı olarak davacının bu yeri kullanması ve masrafta bulunması yapılan masrafların sözleşme kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususu, HMK'nın 4/a. maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak davası olarak sulh hukuk mahkemesinin görevi kapsamında kalmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Küçükçekmece 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 02/07/2015 gününde oy birliği ile karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi, dava konusu taşınmazın tarafları arasında 2012 yılında yapılan kira sözleşmesi ile davalıya verildiği, kira sözleşmesinin varlığının dosyadaki noter ihtarnameleri ve ikrar ile sabit olduğu, bu kira ilişkisinin sona ermesinin ise yasanın aradığı yine yasanın aradığı şartlara uygun olması gerektiği zira 2013 yılında yapılan kira sözleşmesi bitiminden itibaren davacı tarafa herhangi bir süresinde veya karşılıklı fesih dosyaya yansımadığı, dolayısıyla aralarındaki sözleşmenin otomatik olarak belirsiz süreli kira ilişkisine dönüştüğü, aralarında bu şekilde kabul edilen ilişkinden kaynaklanan kullanım, erimisil, el atmanın önlenmesi gibi isteklerin kira ilişkisinden kaynaklanmış kabul edilerek, taraflar arasındaki kira sözleşmesi ilişkisi ve bu kira sözleşmesinin belirsiz süreli kira ilişkisine dönüşmesi dikkate alınarak HMK 2-114-115 maddeleri gereğince sulh hukuk mahkemeleri görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. ... 1....