"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile aralarında noterde düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre ... Projesi kapsamında yer alan, ......
Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinde tamirat ve tadilat giderlerinin kiracıya ait olduğunun hükme bağlandığından bahisle davacıların faydalı masraf talebi reddedilmişse de, taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi düzenlenmediğinden mahkemenin bu kabulü dosya kapsamı ile uyuşmamaktadır. Davacılar, kiralanana yaptıkları faydalı masrafları sebepsiz zenginleşme ve Borçlar Kanunu'nun 414. maddesi kapsamında vekaletsiz iş görme hükümlerine göre davalıdan isteme hakkına sahiptir. Bu durumda davacıların buna ilişkin delilleri toplanarak iddia edilen masrafın davacılar tarafından yapılıp yapılmadığı, kiraya verenin zenginleşip zenginleşmediği üzerinde durularak bilirkişi tarafından imal tarihi itibariyle değeri belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
Bununla birlikte 6217 Sayılı Yasanın geçici 2.maddesinde değişiklik yapan 6353 Sayılı Yasanın 53.maddesine göre; kiracının Türk Ticaret Kanunun'da tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu işyeri kiralarında 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 323, 325, 331, 340, 343, 344, 346 ve 354'ncü maddelerinin 1.7.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanamayacağı, bu halde kira sözleşmelerinde bu maddelerde belirtilmiş olan konulara ilişkin olarak sözleşme serbestisi gereği kira sözleşmesi hükümlerinin tatbik olunacağı da öngörülmektedir. Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinin 3. maddesinde Bir kira bedeli zamanında ödenmediğinde yıllık kira bedelinin muaccel olacağı koşuluna yer verildiği görülmekte ise de; dosya kapsamından kiracının TTK.nu kapsamında tacir olup olmadığı anlaşılamamaktadır....
Gerek öğretide, gerekse Yargıtay'ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir. Cevap dilekçesinde ... Ticaret AŞ'nin ariyet sözleşmesi ile müvekkili şirketten zilyetliğini devraldığı ... plakalı otomobili ikame araç temini kapsamında ihbar edilen ... AŞ'nin talebi ile çalışanı ...'a kira sözleşmesi uyarınca teslim ettiğini, işleten sıfatının da uzun süreli taşıt kiralama sözleşmesi ile kiracıya geçtiğini savunan davalı ... Limited Şirketi vekili 4/12/2013 havale tarihli dilekçe ekinde, dava dışı ... Sanayi ve Ticaret AŞ ile ihbar edilen ... Hizmetleri AŞ arasında akdedilen 24/9/2012 tarihini taşıyan "Araba Kiralama (... Car) Tedarikçi Hizmet Sözleşmesi" başlıklı onaysız tıpkıçekimden ibaret sözleşme ile dava dışı ......
davacının kira bedelini peşin ödemediğini, bu nedenle kira kaybı zararı istenemeyeceğini; sarf malzemeleri ve iş kaybı zararlarının teminat kapsamında olmadığını; davacının demirbaş zararını da ticari defter ve faturalar ile kanıtlaması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri Sulh Hukuk Mahkemesi olarak gösterilmiştir. Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; Taraflar arsındaki ilişkinin kira ilişkisi olduğu, feshedilen sözleşmenin kira sözleşmesi olduğu ve davacı yanın bu sözleşmeye dayanarak talepte bulunduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Eldeki davada alt kira ilişkisi mevcut olduğundan, aracın kullanıcı hatasından kaynaklı olduğu tespit edildiği takdirde, kira sözleşmesi yorumlanarak TBK'da düzenlenen kira sözleşmesi hükümleri gereği zarardan sorumlu olup olmayacağının görevli mahkemece tartışılması gerekecektir. Davalı cevap dilekçesinde hasardan; kira sözleşmesine göre zararın ----- davacı üzerinde olduğunu beyan etmiştir. Alt kira ilişkilerinde de sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğu tartışmasızdır. Nitekim benzer nitelikte bir davada -------Sayılı ilamında: "Davacı ile dava dışı ------- arasındaki kira sözleşmesine konu olan otomobilin -------- tarafından davalıya alt kira sözleşmesi ile kiralandığı anlaşılmaktadır....
Eldeki davada alt kira ilişkisi mevcut olduğundan, aracın kullanıcı hatasından kaynaklı olduğu tespit edildiği takdirde, kira sözleşmesi yorumlanarak TBK'da düzenlenen kira sözleşmesi hükümleri gereği zarardan sorumlu olup olmayacağının görevli mahkemece tartışılması gerekecektir. Davalı cevap dilekçesinde hasardan; kira sözleşmesine göre zararın ----- davacı üzerinde olduğunu beyan etmiştir. Alt kira ilişkilerinde de sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğu tartışmasızdır. Nitekim benzer nitelikte bir davada -------Sayılı ilamında: "Davacı ile dava dışı ------- arasındaki kira sözleşmesine konu olan otomobilin -------- tarafından davalıya alt kira sözleşmesi ile kiralandığı anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava, sözleşmenin süresinden önce sona erdirilmesi nedeniyle tazminat (kira kaybı) istemine ilişkindir. Kiracının, kira süresi sona ermeden kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshederek kiralananı tahliye etmesi durumunda kural olarak, kiracı kira süresinin sonuna kadar kiralayanın uğradığı tüm zararı ödemekle yükümlüdür. Ancak, 6098 sayılı TBK'nin 114/2. maddesi göndermesi ile aynı kanunun 52. maddesi uyarınca kiraya verenin de zararın artmasına neden olmaması gerekir. Bu durumda, davacının zararı tahliye tarihinden kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından ibarettir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava, sözleşmenin süresinden önce sona erdirilmesi nedeniyle tazminat (kira kaybı) istemine ilişkindir. Kiracının, kira süresi sona ermeden kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshederek kiralananı tahliye etmesi durumunda kural olarak, kiracı kira süresinin sonuna kadar kiralayanın uğradığı tüm zararı ödemekle yükümlüdür. Ancak, 6098 sayılı TBK'nin 114/2. maddesi göndermesi ile aynı kanunun 52. maddesi uyarınca kiraya verenin de zararın artmasına neden olmaması gerekir. Bu durumda, davacının zararı tahliye tarihinden kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından ibarettir....