CEVAP DİLEKÇESİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca ... ve ... nolu 3 ayrı kira planı bulunduğunu, ... nolu kira planına göre 3 adet 2012 model Yarı Römork, ... nolu kira planına göre 1 adet Dorse ve ... nolu kira planına göre 6 adet yarı römorkun davalıya kiralandığını, ... nolu kira planına göre ... plakalı araçların tüm kira ödemelerinin davacı taraf ile yapılan yazışmalar ve ikrarlarla sabit olmak üzere tam ve eksiksiz ifa edildiğini, yine 130054804 nolu kira planı kapsamında kiralanan ... plakalı araçlarla ilgili de tüm kira ödemelerinin davalı tarafından tam ve eksiksiz olarak ifa edildiğini, davacı tarafından keşide edilen ihtarnamenin mevzuata aykırı olduğunu, davacının geçerli veya haklı sebebe dayanan bir feshi bulunmadığını, bu nedenle malların iadesi talebinin hukuka aykırı olduğunu, taraflar arasında sözleşme tarihinden bu yana davalının edimlerini tüm ve eksiksiz ifa ettiğini, davalının sözleşme bakımından esaslı önem arz...
Teslimin eksik yapılması halinde kiracı Borçlar Kanununun 272. maddesinin yaptığı gönderme sebebiyle adi kiraya ilişkin Borçlar Kanununun 249. maddesinden yararlanarak ya akti feshe yahut kira ücretinden uygun bir miktarın tenzilini istemeye yetkilidir. Bu sebeple davalının sözleşmenin 16.3. maddesi hükmü uyarınca bedelden indirim yaparak kira bedeli ödemesinde somut olay açısından yasaya aykırılık yoktur. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacının bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 04.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Her ne kadar icra takibinin dayanağında kira alacağı olduğu gösterilmemiş ise de, davalı kira alacağı için takip yaptığını beyan etmiş, davacı da kira borcu olmadığı, mükerrer ödeme istendiğini ileri sürdüğüne göre kira alacağının tahsili için yapılan takip nedeniyle açılan menfi tespit davasında HMK'nun 4.maddesi uyarınca SHM 'ne görevsizlik kararı verilmesi doğrudur. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
ya tahsis edildiğinin anlaşıldığı, tahsis yapıldığı, kiralama işi olmadığını savunmuş ise de, ihale bir bütün olarak değerlendirildiğinde, ücretsiz araç tahsisinin ihale bedeline dahil olduğu, bu hali ile bu araç için ayrıca bir kira ücreti belirlenmese de bir bakıma ihalenin, bedeli karşılığı altı adet su tankeri, bedelsiz araç kiralama işi olduğu, araç için kira ücreti ödenmemesi, bu aracın kira sözleşmesi kapsamı dışında değerlendirilmesini gerektirmediği, faaliyet klozunun ihlal edildiğinden zarardan %80 oranında indirim yapılması gerektiği, davalı beyana aykırılık klozu nedeni ile de indirim talep etmiş ise de, burada belirtilen beyan kaza sonrası kazanın sigorta şirketine usulüne uygun bildirilmesi ile ilgili olup aracın kiralık olarak kullanıldığının bildirilmemesinin bu klozla ilgili bulunmadığı, ek rapordaki miktarın hükme esas alındığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 4.000,00-TL maddi tazminatının 04/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte...
Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir, Şöyle ki; 1)Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal kira sözleşmesi karşılaştırması yapılarak ecrimisil bedelinin belirlenmesi gerektiği gözetildiğinde taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenerek gerekirse benzer nitelikteki yerlerin işgal tarihindeki kira paraları araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilerek hesap yapılması gerektiği gözetilmeden, soyut bir şekilde ecrimisil hesabı yapan rapor esas alınarak eksik inceleme ile hüküm kurulması, 2)Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre taraflar arasında imzalanan 15.07.1991 başlangıç tarihli ve 20 yıl süreli kira sözleşmesinde dava konusu taşınmazın 3.000 m2’lik kısmının davalı tarafça kiralandığı, mahkemece inşaatçı bilirkişi tarafından 3.135,88 m2 alan üzerinden hesaplanan ecrimisil bedeline hükmedildiği, ... tarafından taşınmazın 1.192 m2’lik kısmının trafo yeri ve indirici merkezi olarak kamulaştırılmasına karar verilmesi sebebiyle 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi...
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkilinin dava konusu iş makinesinin adi ortaklıktan alt kira sözleşmesi olarak kiralandığını, adi ortaklığın da makineyi davacıdan kiraladığını, davacının makineyi adi ortaklığa teslim ettiğini açıkça belirtiğini, bu nedenle müvekkili ile davacının arasında bir kira sözleşmesi olmadığını, müvekkilinin makinenin kira bedelini adi ortaklığa ödediğini, aralarındaki alt kira ilişkisi sona erdiğinden makinenin taraflarınca davacıya 24.09.2016 tarihinde teslim edildiğini, asıl kira ilişkisi ile alt kira ilişkisinin farklı olduğunu, müvekkilinin kira sözleşmesine konu araç bedelinin tamamını kiraladığı şirkete ödediğini, davacı yanla arasında ilişki olmadığından kullanım bedeli talep edilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle davanın aktif husumet yönünden reddini, makinede meydana geldiği iddia edilen hasalardan ilgilerinin olmadığını, makinenin teslim tutanağı ile teslim edildiğini ve hiçbir çekince olmaksızın makinenin teslim alındığını, dava konusu makinenin...
Dava dilekçesinde 01/06/2012 tarihli yazılı kira sözleşmesinden kaynaklı olarak kira bedelinin tespiti olup uyuşmazlık kira sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. 6100 sayılı HMK'nın 4/1-a maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara bakmak görevi Sulh Hukuk Mahkemelerine aittir. Taraflar arasındaki ihtilafın kira ilişkisinden kaynaklandığı, bir kira ilişkisinde her iki tarafın tacir olması halinde dahi ihtilafın çözümünde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu, incelemesi yapılan davadaki ihtilafın temelinde de kira ilişkisi olduğu iddia edildiğinden, davaya bakmakta Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmıştır. Dava Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmış olup bu mahkemenin verdiği görevsizlik kararının usul ve yasaya uygun olduğu, anlaşılmıştır....
İlk derece mahkemesince taraflar arasında kira sözleşmesi bulunduğu ve uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı ve bu itibarla sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle istinafa konu hüküm tesis edilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, dosyaya sunulan 31.5.2017 tarihli kira sözleşmesinin 3/a maddesinde, protokolün konusunun ...'nin hizmet sınırları içerisindeki faaliyet gösteren parsel sahibi ....AŞ.ye ait 17 nolu parselde 5.000 m2 bölümünün davalı kiracıya kiralanmasına ilişkin olduğu belirtilmiş bulunmaktadır. Davacı ... anılan kira sözleşmesinde sadece sorumluluk bölgesinde yer alan işletmeler için hizmet sunması nedeniyle yer almaktadır. Bir başka anlatımla davacı ... kira sözleşmesinde taraf olarak yer almamaktadır. Öte yandan davacı, Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği kapsamında davalıya temin ettiği su ve elektrik bedellerinden dolayı talepte bulunmaktadır....
Kiracı bu şekilde belirlenecek kira bedelini kabul edecek buna göre tespit edilecek kira bedelini ödeyecektir. Artışa esas alınacak kira bedeli artışın geçerli olacağı kira döneminden bir önceki kira dönemine ait kira bedelidir” hükmüne yer verilmiştir....
Mahkemenin en son verdiği karardan önceki 28/03/2016 gün ve 2016/72-2016/257 sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne kira bedelinin 28.06.2012 tarihinden itibaren aylık brüt 70.000 TL olarak tespitine dair kararı davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 14.02.2017 gün, 2017/1487-2017/1311 sayılı ilamı ile davalının sair temyiz itirazları reddedildiktan sonra, “02.12.2013 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu kiralananın 62.400 TL+KDV olmak üzere aylık 73.632 TL kira getirebileceği belirtilmiştir. Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre belirlenen kira bedelinden kiracının eski kiracı olduğu nazara alınarak TBK'nun 51, 52 (BK'nun 43,44) maddesi gereğince kiracı lehine %10-20 oranında bir hakkaniyet indirimi yapılması gerekirken %10 dan daha az bir indirim yapılarak kira bedeli belirlenmesi doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuştur....