TMK m. 403/3 ve 431 hükümlerinde vasinin atanmasına ilişkin hükümlerin, aksi belirtilmiş olmadıkça kayyım hakkında da uygulanacağı ifade edilmiştir. Vesayete ilişkin hükümler kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, mahkeme taleple bağlı olmaksızın kendiliğinden araştırma ilkesi gereği gerekli araştırmayı yaparak oluşacak sonuca göre bir karar vermek zorundadır. Somut olayda, dava kamulaştırmaya konu taşınmaz malikinin kim ve nerede oldukları tespit edilemediğinden TMK 427. madde kapsamında atanan yönetim kayyımına ilişkin kayyımlık kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Dava dosyasındaki bilgi ve belgelerden; Diyarbakır 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 28.09.2017 tarihli ve 2017/835 E., 2017/1205 K. sayılı kararı ile Diyarbakır 7....
K A R A R Davacılar ..., ... ve ... ... vekili, davalı idarenin 2476 ada 19 parsel sayılı taşınmaza kayyım olarak atandığını, kayyım atanması için öncelikle malikin olmaması gerektiğini, ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 24.03.2009 tarih, 2006/213 Esas-2009/93 Karar sayılı kararı ile kayyımlık kararı verilen söz konusu taşınmazın vekil edenleri adına tesciline karar verildiğini, kararın temyiz edildiğini ve halen derdest olduğunu, anılan taşınmazın malikleri ve yasal mirasçıları bulunduğunu, idarenin kayyım atanmasının herhangi bir hukuki dayanağı bulunmadığını açıklayarak kayyımlık kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile, 2476 ada 19 parsel sayılı taşınmaz yönünden ... 3.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2004/575 Esas-2008/149 Karar sayılı dava dosyasında atanan kayyımlık kararının kaldırılmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı kayyım vekili istinaf dilekçesinde özetle; kayyımlık kararının kaldırılması neticesinde mülkiyet aktarımına neden olunmaması için tapu kayıtlarının tüm dayanakları ile birlikte getirtilmesi, nüfus müdürlüğünde kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığının sorulması, kök kayıtlarının istenilmesi, zabıta araştırması yapılması, tanık dinlenip gerekirse keşif yapılması gerektiğini, kayyımlığın kaldırılmasını talep edenin miras bırakanı ile kayyım atananların aynı kişi olduğu hususunda yeterli bilgi ve belge mevcut olmadığından talebin reddi gerektiğini beyanla kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kayyımlık kararının kaldırılması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı kayyım vekili tarafından istinaf edilmiştir....
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı kayyım vekili istinaf yoluna başvurmuştur. 3561 sayılı Kanun uyarınca atanan kayyımlığın kaldırılmasına ilişkin davalarda re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. (6100 sayılı HMK 385/2. mad.) Kayyım atanması (kaldırılması) istemine ait davalar kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın gerekli araştırmayı yaparak karar vermek durumundadır. Kayyım atanan tapu malikleri ile davacıların miras bırakanlarının aynı kişi olduklarının tespiti, kayyımlığın kaldırılması bakımından zorunludur....
ve tasfiyesi, kayyım tayini talebiyle dava açıldığı, yargılama safhasında -------- tarihli ara karıyla kayyım tayinine karar verilip görev yaptığı süre için aylık ----- ücret takdirine karar verildiği, bilahare kayyımlık ücretinin ----tarihli kararla ----yükseltildiği, -------- oturumda kayyım ücretinin ödenmemesi halinde kayyım kararının kaldırılacağı ve geçmişe yönelik olarak kayyımlık ücretinin davacı ----- karşılanmaması halinde kayyımlık görevinin sona ereceği hususunda ara kararı oluşturulduğu ve bilahare ------tarihili celsede kayyımlık görevinin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür....
Kayyım vekilince ileri sürülen ve yukarıda belirtilen istinaf sebeplerine göre yapılan incelemede; Davacı vekili dava dilekçesinde Burdur Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/1432 Esas sayılı dosyasında verilen ara karar gereğince hissedar Şükrü ve Hakkı'nın açık nüfus bilgileri ve adresi bilinmediğinden kayyım olarak atanması talep edilmiş olup talep edildiği, bu haliyle dava, 3561 sayılı Kanuna dayalı olarak açılan kayyım atanması istemine ilişkin olup, anılan Kanunun 1. maddesinde amaç, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi nedeniyle malvarlıkları üzerinde Hazine menfaatinin korunmasını sağlamak üzere, mahallin en büyük mal memurunun kayyım olarak atanması, yetkileri, yetki devri, kayyımlık mallarının yönetimi ve giderleri, kayyım ve görevli personele ödenecek ücretler ile diğer hususlara ilişkin usul ve esasları düzenlemek şeklinde açıklanmış; 2. maddesinde ise, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 427. maddesine göre, bir kimsenin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Kayyım hukukuna ilişkin davada Van Sulh Hukuk ve Van 5. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ... ... İl Kongresini toplamak üzere kayyım tayini istemine ilişkindir. Van Sulh Hukuk Mahkemesince, siyasi parti merkez yönetim kurulu kararının iptali istemine ilişkin davanın şahıs varlığına ilişkin olduğu ve davanın çekişmeli olarak açıldığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Van 5. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacının, siyasi parti merkez yönetim kurulu kararının iptaline ilişkin davasının tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedildiği ve kayyım atanmasına ilişkin talebinin değerlendirilmesinde Sulh Hukuk mahkemesi görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir....
ın bila bedel ile kayyım olmaya hazır olduğunu ve kayyım atanmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür. CEVAP : Davalı şirkete usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ edilmiş olmasına rağmen davaya cevap vermediği ve duruşmalara da iştirak etmediği görülmüştür. DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; şirket defter ve kayıtları, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları, ihtarname, mail ekran görüntüleri, mesaj ekran görüntüleri, tanık, keşif, bilirkişi ve sair delillere dayandığı görülmüştür. DEĞERLENDİRME :Dava; limited şirkete kayyım atanmasına ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, TTK nun 616. ve 623. Maddesi uyarınca, limited şirketin organları, karar organı genel kurul ve yönetim organı müdürler, TMK nun 427/4....
ve şikayetleri bekletici mesele yaptığı, ---Esas nolu usulsüz tebligat nedeniyle şikayetin reddedildiği, kararın istinafta bozulduğu, ---, usulsüz tebligat nedeniyle şikayet davasının, yeni esas --verilen ve aynı gün tebliğ edilen tensip ile müvekkili -- haftalık süre içinde kayyım tayini davası açmak üzere yetki ve süre verildiğinden bahisle, davalı ....-- ------ ---temsil kayyımı atanmasına karar verilmesi talep edilmiştir....
Sayılı dosyası dava açıldığını, dava ile sınırlı olmak ve bu davada mevcut çıkar çatışması sebebiyle şirketi davalı sıfatıyla temsil etmek üzere temsil kayyumu atanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dosyanın incelenmesinde; Davanın hasımsız olarak açıldığı, şirkete temsil kayyımı atanmasına yönelik davanın kayyım tayini talep edilen şirketin davalı olarak gösterilerek açılması gerektiği, husumet eksikliğinin HMK 114. Madde uyarınca dava şartlarından olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gereken hususlardan olduğu, bu nedenle şirkete temsil kayyımı atanmasına ilişkin davanın hasımsız olarak açılıp görülmesi mümkün olmadığından husumet eksikliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir....