Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

H Ü K Ü M : (Yukarıda açıklanan gerekçelerle) 1- Kayyım vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Konya 1....

İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karar kayyım vekili tarafından istinaf edilmiştir. 3561 sayılı yasa kapsamında taşınmaz yönetimi açısından defterdarın kayyım olarak atanmasının doğru olduğu ancak gerekçe içerisinde Söke 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/631 Esas sayılı dosyasında temsil etmek üzere yetkilendirmenin eksik olduğu, kayyımın taşınmaz yönetimi sırasında işlem yaparken sadece anılı dosya yönünden yetkilendirmesinin kayyım atana kişinin payının yönetimi konusunda eksik yetki içerdiği bu nedenle defterdarın kayyım olarak atanması halinde 3561 sayılı yasa kapsamında yönetim kayyımı olarak atanması gerektiği anlaşılmıştır. Söke Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/722 Esas sayılı dosyasının aynı nitelikte olduğu ileri sürüldüğünden bu dosyanın akıbetinin araştırılması, dava konusu paya ilişkin daha önce karar verilerek kesin hüküm oluşturup oluşturulmadığının değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir....

Ankara'da Hakim ve Savcılar Kurulunca Ahkam-ı Şahsiye davalarına bakmak üzere ayrı Sulh Hukuk Mahkemeleri kurulmuş ve yetkilendirilmiş ve kayyım atanması ahkamı şahsiye davasına bakmakla görevli sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerekmekte ise de; talebin TMK.nun 426.maddesin uyarınca kayyım tayinine ilişkin olmayıp TMK.nın 427.maddesince kayyım talebi olduğu, Ahkam-ı Şahsiye Mahkemesinin görev ve yetkisi özel kişilerle sınırlı olup, federasyona yapılacak kayyım atamaları ilgili olarak açılan kayyım tayini davasının ise genel yetkili Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden davanın tevzien ilk açılan Ankara 14.Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

    DAVA : Kayyım Tayini DAVA TARİHİ : 12/12/2022 KARAR TARİHİ : 30/03/2023 K....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2022/179 KARAR NO : 2022/182 DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) DAVA TARİHİ : 14/03/2022 KARAR TARİHİ : 17/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle dava dışı ----- tarafından mükekkili şirket aleyhinde icra takibine başlandığını, ancak tebligatın usulsüz olması nedeni ile takibin iptali istemi ile ---davası açıldığını, mahkemece 23.02.2022 tarihli ara karar ile şirkete kayyım atanması hususunda kendilerine süre verildiğini belirtmiş, söz konusu dava ile sınırlı olmak üzere şirkete kayyım atanmasını talep etmiştir....

        B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalı kayyım vekili cevap dilekçesinde özetle; kayyımlık kararının kaldırılması için gerekli araştırmaların yapılması gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Aliağa Sulh Hukuk Mahkemesinin 07/06/2022 Tarih 2021/873 Esas 2022/474 Karar sayılı kararı ile, "...Açılan davanın kabulü ile Aliağa Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/319 esas 2019/361 karar sayılı kayyım atama kararının kaldırılmasına" karar verilmiştir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Kayyım vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece eksik inceleme sonucu verilen kararın isabetsiz olduğundan bahisle istinaf yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, 3561 sayılı Kanun kapsamında kayyım atanması kararının kaldırılması istemine ilişkindir....

        CEVAP: Kayyım vekili cevap dilekçesinde; Rize Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2017/1043 Esas. sayılı dosyasında kayyım tayini istenilen kişinin açık kimlik bilgilerine ulaşılamadığı, mirasçılarının yapılan tüm araştırmalara raağmen bulunamadığı, tapu kaydına göre kim olduğu ve bulunduğu yerin tespit edilemediği ve Hazine'nin hak ve menfaati olduğunun anlaşılması neticesinde Rize Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2017/1043 Esas -2017/1021 Karar sayılı kararı ile Rize Defterdarlığı'nın kayyım olarak atanmasına karar verildiği, kayyımlığın kaldırılmasına karar verilebilmesi için zorunlu olan unsur kayyım atanmasını gerektiren sebebin ortadan kalkması olduğu, kaldırma koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2010/459 Esas 2012/248 Karar sayılı ortaklığın giderilmesi davasında dava konusu 3972 ada 1 nolu parselde kayıtlı taşınmaz maliklerinden olan ...(... kızı)'e kayyım olarak atanmış olan İzmir Defterdarı'nın kayyımlığının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm kayyım vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3561 Sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanunun 2. maddesi ve 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 427. maddesinde, "Bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçının payının resmen yönetilmesi amacıyla kayyım atanmasının gerektiği hallerde; vesayet makamı, bu kimselerin malları üzerinde Hazinenin hak ve menfaati bulunup bulunmadığını mahallin en büyük mal memurluğundan araştırır. Hazinenin hak ve menfaatinin söz konusu olduğunun anlaşılması halinde, mahallin en büyük mal memurunu yönetim kayyımı tayin eder." hükmü yer almaktadır....

          mirasçısı olup olmadığı belirlenemeyen malikin hak ve menfaatlerinin korunması bakımından 3561 sayılı Kanun'un 2. maddesi ve 4721 sayılı Medeni Kanun'un 427. maddesi gereğince taşınmaz malın kayyım marifeti ile idaresinin sağlanabilmesi için yönetim kayyım atanması istenmesine rağmen malik adına temsil kayyımı atanmasına karar verilmiş olması, doğru görülmemiştir....

            UYAP Entegrasyonu